Yurt sevgisi eğitimi
Askeri birliklerde çok uzun zamandır uygulanan bu eğitim, terhisten sonra memleketlerine dönecek askerlerin okuma yazma bilir, devlet ve millet meselelerine aşina, Atatürk sever, üretime katkı sağlar, iyi bir aile babası olacak vaziyette yetiştirilmelerini hedef alıyor. Sanırım halen bu eğitim sürüyor. Son derece faydalı, maksada uygun ve başarılı bir uygulama.
Tıpkı zamanın Köy enstitüleri gibi. Onların farkı sadece askere değil tüm halka hitap etmesiydi.
Askerler gerçekten eğitilebiliyor, Halk Merkezleri mantığıyla yetiştiriliyor ve yurda faydalı insanlar haline getirilirken, zararlı alışkanlıklarından uzaklaştırılıyor, yanlış fikirlerden arındırılıyorlar. Bu uygulamada zorlama yok, sınav da. Telkin, izah, gerçeği gösterme var. Maddi yardımı, rehabilitasyonu içeren uygulamalar var ama askerin kendi rızasına bağlı. Sadece sözde kalmıyor eğitim uygulamaları da kapsıyor. Vatandaş olma bilincini, Yurdu sevmeyi içeriyor anlatılanlar. Askerler medeni dünyanın gerekleriyle de tanışıyor, İnkılap tarihimizin detaylarıyla da.
Bence bu uygulama her aile reisinin ailesine, her öğretmenin öğrencilerine, her patronun çalışanlarına tatbik etmesi gereken bir mesele. Eğitim devamlılığı esas olduğu için üzerine katarak bu eğitimler her aşamada ilerletilmeli.
Devlete çok büyük görev düşüyor ki kurslar açmak, kredi imkânları sunmak, teşvikler yaratmak, yurt dışı teknolojilerle buluşturmak gibi pek çok görevi var devletin.
Hatırlayın Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabında Finlandiya bu şekilde ayağa kalkabilmişti; doğru planlama ve tabana yayılmış inançla.
Hatırlayın Köy Enstitüleri ile cehaleti Anadolu yaylalarından sürebilmiştik.
Yani… eğitim şart.
Yurt sevgisi eğitimi (YSE) zamanında, askeri birliklerde , köy enstitülerinde okutuldu ve memlekete faydalı gençler yetişti. Şimdi mahrum bırakıldık ve kalitemiz düştü, milli duygularımız körlendi… Bir an önce o yerli ve milli ruha dönmezsek işimiz çok zor…
Bence.