Yüksek ve düşük tansiyonun belirtileri nelerdir ?
Etrafımızda sıkça karşılaştığımız tansiyon hastalığına değinmek istedim bugün. Çünkü yalan yanlış pek çok birli var ortada ve müdahaleler de çok doğru değil. Malesef sorunu anlamak ve çözmek yerine de hep birlikte ilaçlara yöneliyoruz. Bu ise bizi bağımlı yapıyor.
Önce tansiyon denir diye başlayalım; TANSİYON Atardamarların içindeki kan basıncına denir. Yani damardan geçen kanın çeperlerde yarattığı basınç. Kalp kası kendisini kastığında atardamarlara kan pompalar. Ölçüm bu esnada yapılırsa adı SİSTOLİK olur. Bildiğimiz adıyla BÜYÜK TANSİYON. Kalp kası gevşediğinde ise kan damarda durur ve ölçüm bu esnada yapılırsa adı DİASTOLİK basınç olur. Bildiğimiz adıyla KÜÇÜK TANSİYON. Tansiyon ölçümünde sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) kan basınçlarına bakılır. Ekrandan okuduğumuz değerler bunlardır yani.
Herkesin tansiyonu aynı olmaz, olamaz. İdeali ise kişiye göre değişir. Genelleme yapılacak olursa büyük tansiyonun 120-130, küçük tansiyonun ise 70-90 arasında olması normal kabul edilir. Gençlerde ve çocuklarda tansiyonun düşük değerleri normal kabul edilebilir.
Ölçümden bahsettikten sonra bir de düşük ve yüksek tansiyondan bahsedelim.
Hipotansiyon yani Düşük Tansiyon ; çok belirgin olmadıkça hastada belirti vermez ve sakıncalı değildir. Hatta kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinde azalmaya neden olduğu için olumlu kabul edilir. Ancak ani tansiyon düşmesi baş dönmesi, halsizlik ve baygınlığa neden olabilir.
Hipertansiyon yani Yüksek Tansiyon ise; Tansiyon değerlerinin ortalama olarak 140/90 mmHg nin üzerinde olması durumudur.
Yüksek tansiyonun belirtilerine gelince;
Yüksek tansiyonda sık idrara çıkma, baş ağrısı, yorgunluk, bulantı, kusma, nefes darlığı, huzursuzluk ve bulanık görme gibi belirtiler meydana gelir. Belirtileri şunlar olabilir;
Şiddetli ve zonklayıcı baş ağrısı
Özellikle geceleri idrara çıkma sıklığının artması
Bulanık veya çift görme
Nefes almada zorluk (kalp pompalamak için daha fazla çalışır)
Kalp çarpıntısı ve kalp atışında düzensizlik
Beyne giden oksijenin yetersizliğinden dolayı baş dönmesi (En erken işarettir)
Mide bulantısı ve kusma (Baş dönmesiyle ilişkili olarak)
Halsizlik ve yorgunluk
Kaygı ve huzursuzluk hissi
Burun kanaması
Kulak çınlaması
Bacaklarda ödeme bağlı şişlik
Gözlerde kızarıklık
Aşırı yüksek hipertansiyon ise (Malign hipertansiyon) her yüz kişiden birinde görülmektedir. Bu durumda hastada zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş dönmesi bazen de böbrek yetersizliği görülebilir. Basınç daha da artarsa; çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.
Bir de ani tansiyon yükselmesi vardır ki daha çok stres ve yorgunluk kaynaklıdır ve baş ağrısı, baş dönmesi, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi belirtilerle anlaşılır.
Gelelim düşük tansiyonun belirtilerine;
Vücudun aşırı düzeyde susuz kalması, sağlıksız- dengesiz beslenme, alınan bazı tansiyon, kalp, idrar söktürücü ilaçlar, yatalaklıklar gibi uzun süre hareketsiz kalmak, uzun süre sıcakta kalmak, kalp yetmezliği, kan kaybı, damar genişlemeleri de düşük tansiyon neden olur sorusunun yanıtlarından sayılabilir. Ayrıca hamilelikte düşük tansiyon görülebilir.
Düşük tansiyonun diğer nedenleri de şunlar olabilir:
Aniden ayağa kalkma durumunda, vücuttan beyine doğru fazla kan akışı meydana gelir ve tansiyonun düşmesine (Ortostatik hipotansiyon) sebep olur.
Parkinson hastalığı gibi merkezi sinir sistemi hastalıkları ve sinir sistemine etki eden durumlar kan basıncını doğrudan etkileyebilir. Özellikle bu hastalıklara sahip olan kişilerde yemek yedikten sonra tansiyon düşüklüğü görülür. Çünkü sinir sistemi besinlerin sindirimi sırasında çok fazla kan kullanır.
Yaralanma ya da bir travma sonucunda meydana gelen kan kaybı da (düşük kan hacmi) kişide düşük tansiyona sebep olabilir. Bunun yanında dehidrasyon (aşırı sıvı kaybetme durumu) da düşük kan hacmine zemin hazırlar.
Kalp çok hızlı veya çok yavaş attığı durumda akciğerler olması gerektiği gibi çalışmaz ve hipotansiyona neden olur. İlerlemiş kalp yetmezliği de düşük tansiyonun bir diğer nedenleri arasında yer alır.
Yüksek tansiyon, depresyon, kalp yetmezliği, erektil disfonksiyonu ve nörolojik sorunları tedavi eden ilaçlarla hipotansiyon meydana gelebilir.
Hamileliğin birinci ve ikinci trimesterinde yani ilk altı ayında hipotansiyon görülebilir. Kanama veya hamileliğin diğer komplikasyonları da düşük tansiyona neden olabilir.
Aşırı sıcak havalar, düşük tansiyonu etkileyerek kişide meydana gelen semptomların artmasına neden olabilir.
Bir de uzun süre ayakta kalmak, üzüntü gibi durumlarda ortaya çıkan bir düşük tansiyon çeşidi vardır. Buna da nörojenik hipotansiyon denir.
Düşük tansiyonun en yaygın belirtileri arasında; bayılma hissi, göz kararması, baş dönmesi ve terleme gelir. Düşük tansiyonun yaygın belirtileri şunlar olabilir:
Baş dönmesi
Göz kararması
Bayılma
Mide bulantısı
Fenalık hissi
Baygınlık hissi
Terleme
Hızlı nefes alma
Bulanık görme
Konsantrasyon sorunu
Şuna özellikle dikkat çekmek isterim ki; yaş ilerledikçe veya aşırı stres ve yorgunluk neticesi, kan ve damar anotomisi gereği, düşük tansiyon yaygın hale gelir. Bu normaldir. Ancak kan basıncında ani düşüşler görülüyorsa bu yeterli kanın damarlara ulaşamaması demektir ki derhal doktora müracat edilmelidir.
Tansiyon düşüklüğüne iyi gelen yöntemler şunlar olabilir:
bol sıvı tüketmek
Daha fazla tuzlu besin tüketmek
Az ve küçük öğünlerle beslenmek
B12 ve folat içeren gıda tüketimini arttırmak
Kafein içeren içecekler ile kan basıncını yükseltmek
Uzun süre oturmaktan ve ayağa hızlı kalkmaktan kaçınmak
Kan şekeri seviyelerini düşük tutmaya çalışmak
Karbonhidratı azaltmak
Yastığınızı yükseltmek
Ağır egzersizler yapmaktan kaçınmak
Bu arada tansiyonu aniden düşen kişilerin yapması gereken şey; beyne oksijen gitmesini sağlamaya çalışmaktır. Kişi hemen sırtüstü uzanmalı ve ayaklarını kalp seviyesinden yükseğe kaldırarak dinlenmeye geçmelidir. Tansiyon ölçümünde nabız düşük değilse dinlenme sırasında tuzlu ayran, su mutlaka içilmelidir. Bu süreçte solunumun rahatlatılması önemlidir. Kravat gibi vücudu sıkan giysiler de gevşetilmelidir.
Düşük tansiyon durumunda; bol sıvı alımı düşük tansiyon için önemlidir. Günde en az 2 litre su içilmesi gerekmektedir. Doktora danışarak tuzlu ayran ya da sodyum almak iyi gelebilir.
Yüksek ve düşük tansiyonun belirtileri nelerdir ? konusunda sanırım bu kadar yeterli. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi sözünden yola çıkarak diyorum ki….. lütfen sağlığınıza bedeni ve mental olarak dikkat edin. Bence.