Yeni Dünya Düzeni ve Büyük Sıfırlama
Bu iki terimi çoktandır kulaklarımıza fısıldıyorlar. Gerektiğine ve insanlığın bugüne değin oluşturduğu sistemlerin çöktüğüne dair hepimizi neredeyse ikna ettiler. Geçişi ise bir müddet tüm sistemleri kapatarak yani Büyük sıfırlama ile yapmayı planlıyorlar. Üzeri şeker kaplı tüm acı ilaçlar gibi değişim sonrası nelerle karşılaşacağımızı da pembe yalan ve vaatlerle sunuyorlar; uzun ömür, hastalıksız yaşam, azaltılmış suç oranı, zenginleşme, sınırsız seyahat vs.
Peki o bol ışıklı vitrinin ardında neler var? Fıtratla yani Allah’ın kurduğu düzen ve yarattıklarına adeta savaş açan bu inançsız kitlenin derdi gerçekten mutlu ve özgür bir nesil mi? Dünyada dolaşan paranın yaklaşık % 60’na sahip bu insanların derdi daha çok para kazanmak mı? Tüm gizli toplantı ve ayinler refah bir toplum için mi? Elbette hayır!
Konuya dair sayfamızda çok yakında detayını vereceğimiz konunun getirilerinden bir kaç örnek verirsek tehlikenin büyüklüğünü de anlamak kolaylaşacaktır. Mesela düzen değiştiğinde yapay zekalı robotların emrine girecek, puanınız yetersizse seyahat edemeyecek, evlenemeyecek, çocuk doğuramayacak, ev satın alamayacak, gerçeklerden ziyade sanala mahkum olacaksınız. Dijital paranız olurken tüm diğer kağıt paralar çöp olacak. Yaşamanıza onlar karar verecek, suni ve sentetik beslenecek, yapay güneşle ısınacak, bilimi din, bilim adamlarını peygamber kabul edeceksiniz.
Küreselizm, globalizm, dijitalizm beraberinde sıkı bir totalitarizm getirecek. Askeri kışla olacak sokaklar, dünya vatandaşlığına geçecek ama mesela tatile izinsiz gidemeyeceksiniz. Hürriyetsizlik, mülkiyetsizlik ve bencil, tek kişilik hayatlar kaderiniz olacak. dünya nüfusu 500 milyonlara düşürüldüğünde hala yaşamanıza müsade ettilerse de TEK GÖZ’ün dilediği şekilde yaşayacak, o işte çalışacaksınız. Mega, smart şehirlerde bazıları keyif sürerken sizler banliyölerde esir kamplarında tutulacak, ağır ve pis işlerde çalıştırılacaksınız.
inanç ve değerlerinize öyle el konacak ki Allah, vatan, Atatürk diyemeyecek, tüm dinleri unutacak, insanın yarı tanrı yapıldığı ve el yazması din kitabının evlere dağıtıldığı yeni din olan Transhümanizm ile tanışacaksınız.
Millet, devlet kavramları çöpe giderken, kameralar gün boyu sizi gözetleyecek. Tarih yeniden yazılacak, yasak kelimeler lügatlerden çıkarılacak, uzaylı yalanlarıyla aldatılacaksınız. Sözde uzaylılar ama gerçekte şu an üretmekte oldukları kertenkele adamlar şehirlerinizi işgal edecek, uzun ev kapanmaları, elektrik kesintileri yaşayacaksınız.
Cinsiyet değiştirmek, eşcinsel evlilik yapmak serbestleşirken en üzücüsü … on yıl kadar sonra dünyanın yaş ortalaması 18 civarında olacak. Yani genetik olarak hazırlanmamış, hastalıklı, tüketen, iş göremeyenler o tarihe dek öl(dürül)müş olacak. Nasıl mı? İlaçla, aşıyla, kaoslarla, terörle, açlıkla, fakirlikle, zehirli gazlarla, küresel ısınma yalanlarıyla, suni depremlerle…
Sürdürülebilir kelimesini duyduğunuz anda dikkat kesilin bu nedenle. 5G olan yerden kaçın. Global dünya, dijital dünya diye konuşmaya başlayanlara kulak verin ve mesajlarını anlamaya çalışın. BU arada elleriyle yaptıkları işaretlere de dikkat edin.
Daha mı? Zengin elitler çocuklarınızı kaçırıp, karanlık mahzenlerde korkutup, en korktuğu anda kanlarını alıp kendilerine gençlik ilacı yapacaklar. Hafızalarını robotlara aktarıp ölmemek derdindeler. Bizlerse o aşamaya değin kobay olmaya devam edeceğiz hem de rızamız olmadan.
Başarabilecekler mi? Hayır! Ama çok canların yanacağı kesin. Ne yapılmalı o halde?
Değer ve inançlardan taviz vermeden, milliyetçi ruhla, birlik ve beraberlikle bu değişime ayak uydurmak ama aynı zamanda yutulmamak için yapılmak istenenlerin farkında olmak. Etrafımızı uyarmak, empoze edilenleri kabullenmemek, fıtrata karşı gelmemek.
Devamı elbette var…. Sonraki yazılarda. Ama şimdilik bu yazıyı bir daha okuyun ve araştırın. Bana da inanmayın ama sorgulayın.
Uzay yalanlarına, aya gidildi yalanlarına bu dünya nasıl inandırıldıysa yeni dünyanın şart olduğuna da öyle ikna ediliyor. Bu koca bir tuzak. Bir dilim havuçla ruhlarımızı, potansiyellerimizi, geleceğimizi elimizden almak istiyorlar. Fakirlik ve ölümle korkutarak.
Peki fakirlik ve ölümle kim korkutur? Açın Kur’an’a bakın; ŞEYTAN.
Peki tüm bu değişim ne zamana planlandı? Sıkı durun! İlk etap 2030, final (manevi kıyamet) 2045 ve sonrası çok fazla değil.
Bu arada bilim kurgu filmlerine, uzay dizilerine, hatta belgesellere bu gözle bakın ki bizleri nasıl o plana uygun hazırlamakta ve eğitmekte olduklarını anlayabilin.
Bakın bakalım kim bunlar? Hakkımızda karar verme hakkını nereden buluyorlar?
Benden demesi!