Yaşam kalitesi ölçekleri
Hep duyarız… yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı yaşam, iyi yaşam, yüksek standartlarda yaşam…. diye. Peki nedir yaşam kalitesi? Hakkında şehirler, ülkeler arası bile anketlerin yapıldığı, tıp doktorlarının çözüm aradığı, insanların sahip olmak için spora, terapiye gittiği?
Yaşam kalitesi; insanların duygusal, toplumsal ve fiziksel doyumuna ve hayatlarındaki gündelik işlerini kendi başlarına yerine getirebilme becerisine sahip bulunmalarına atıfta bulunan tasvir edici bir kavramdır. Yani hayallerin, beklentilerin karşılanma oranı diyebiliriz kısaca.
Genel anlamıyla yaşam kalitesi refah düzeyi veya refaha erişim kolaylığıdır. Kişinin yaşadığı yer ve kendi kültürüne göre ideal koşullara sahip olmasıdır. Kişinin tatmin olacağı hedefler, beklentiler ve standartlarının içinde bulunduğu koşullar, kültür ve değerlerle uyumlu olması anlamına gelir.
Bir de Yaşam kalitesi Ölçekleri diye duyarız. Yani bu karşılama oranlarının neye göre tespit ve hesap edildiğini…
Yaşam kalitesi Ölçekleri; bireylerin hedefleri, beklentileri, standartları, ilgileri ile bağlantılı olarak yaşadıkları kültür ve değer yargılarının bütünü içinde durumlarını algılama biçimlerini yansıtan bir ölçektir.
Yaşam kalitesini; fiziksel ve maddi iyilik hali, sosyal yaşama katılım, boş zaman aktivitelerine katılım, psikolojik durum, duygusal durum, aile ve arkadaşlar arasındaki ilişkiler gibi birçok faktör etkilemektedir
En kısa tarif herhalde mutluluk ve huzurun karşılanma oranı olacaktır. Ve bunun etkenleri ve sahipliği.
İnternette bu kaliteyi yükseltmek için yapılacaklar var çokça. Hareket etmek yani çakılı kalmamak, egzersiz yapmak, üşenmemek gibi…
Kişiye göre değişir bu beklentiler ve standartlar bana göre. Bu nedenle sabit bir tanım ve öneri yeterli ve doğru olmayacaktır. Lakin bir kaç ipucu vermek ve gerisini okuyucuya bırakmakta da sakınca görmüyorum.
Hayal etmek mesela…. vizyoner olmak, büyük düşünmek… azla yetinmemek. Bu bence ilk adım. Üşenmemek, vazgeçmemek, ertelememek…. sonra. Bunun için de çalışmak, öğrenmek, araştırmak…
Kendini tanımak mesela çok önemli. Kabiliyet, duygu ve manalarını tercüme edebilmek, hayattan beklentileri ortaya koyabilmek.
Mazeret üretmeden yola koyulmak, ahlaki sınırlar içinde hür olmak, yasal sorun yaşamadan özgürlüğün sınırlarını zorlamak, geleneklere, inançlara, başkalarına zarar vermeden kuşlar gibi uçmak….
Kitap okumak, şiir yazmak…. duygulanmak. Çünkü duygular canlı kalamazsa ölür, sulanmazsa büyümez, serpilmez.
Alışveriş yapmak güzel ama abartmadan, paraya sahip olmak güzel ama esiri olmadan…. cömert olmak güzel ama muhtaç duruma düşmeden…
Güven duygusu çok önemli yaşam kalitesini yükseltmek için. Hem maddi hem manevi anlamda.
Olayları büyütmemek, kin tutmamak, intikam hırsıyla yaşamamak…. ruhunuzu ve kalbinizi dinlendirecek, rahatlatacak, başka duygulara yer açacak… Nefretten uzak durun mesela…. çünkü nefret yorar. Kötü hissettirir.
Zamanla dost olun, zamana bırakmayı öğrenin.
Sizi yoran, sıkan, bıktıran, üzen insanları çıkartın hayatınızdan…
Göbeğiniz oynayarak gülmeyi öğrenin. Kahkaha atın pirzola yer gibi. Çünkü gülümsemek ya da kahkaha atmak da sizi mutlu eder.
Kendinizi dinleyin, kendinize vakit ayırın…
Mutlu olmayı öğrenin. Sadece olumsuz yanını görmeyin hayatın. Kaldırım taşları arasından çıkan çiçekleri fark edin mesela. Zorlukların elbet biteceğine inanın, güvenin. Bu güçlüklerin sizi daha da büyüteceğine inanın. Eğer üzgün ya da mutsuz hissediyorsanız birkaç dakikalığına durup düşünün. Hayatınızdaki her şey kötüye gidiyor olamaz; iyi şeyleri görmezden gelmeyin. Mutlu olmanın yollarından en önemlisi de bir şeyleri olduğu gibi kabul edip ve ona göre hareket etmektir.
Yardım edin, paylaşın, insanların size yardım etmesine ve sizinle paylaşmalarına da müsade edin… Dost biriktirin… dostları bırakmayın.
İyi niyetinizi her durumda koruyun… Art niyet aramayın. Bu sizi şüpheci ve tedirgin yapar. Kötülüğü ispat olunana kadar herkesi iyi kabul edin. Varsın size kazık atsınlar, kazanırsınız…
Ruhsal ve fiziksel sağlığınıza önem verin.
Kendinizi tamamlamadan diğer insanlara bir faydanız dokunmaz. Sizi tamamlayan ruh ikizlerinizi bulun.
Cep telefonunuzdan kurtulun. Her an beklenti içinde olmak sizin anı yaşamanıza da engeldir, dostlara itina göstermenize de, duygularınızı açık etmenize de.
Korkmayın, çekinmeyin duygu ve fikirlerinizi ifade etmekten. Hiç söylememek ve sonra pişman olmak çok daha kötüdür.
Konuşmaktan utanmayın. Tanımadığınız insanlarla iletişim kurmaktan korkmayın.
Dinlemeyi öğrenin. Karşınızdaki insanların sözlerine kulak verin. Ne cevap vereceğinizi düşünmek yerine karşınızdakinin ne söylediğini dinleyin ve anlamaya çalışın. Sorgulanan siz değilsiniz, üste çıkmak zorunda da değilsiniz…
Rol yapmayın, sahte olmayın…. kendiniz olun her durum ve şartta. Başkaları ne düşünür diyerek yaşadığınız hayat asla sizin olmamış bir hayattır. Sizi olduğunuz gibi kabul edemeyen insanlar hayatınızdan çıkıp gitmekte özgür.
Seyahat etmek ve farklı yerler görmek kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Otobüs, uçak, tren ya da belki bir bisiklet ile… Yeni insanlarla ve kültürlerle tanışmak size unutulmaz deneyimler yaşatabilir. Hatırlamaktan zevk alacağınız anılarınız ve daha geniş bir bakış açınız olur.
Yeniliklere açık olun. Her şeyi bilmeniz ya da anlamanız pek mümkün değil. Bunun farkında olmanız açık görüşlü olmanız için yeter de artar.
Sevmeyi öğrenin. İnsanlarla aranıza sınırlar koymaktan vazgeçin ve karşılıksız sevin. Kırılsanız da geçeceğini ve daha güçlü olacağınızı unutmayın.
Araştırın, merak edin. Heyecanınızı yitirmeyin ve ”Neden?” diye sorun. Bu çok güçlü bir sorudur ve size birçok kapıyı açar.
Hayallerinizin, ideallerinizin peşinden gidin. Sevdiğiniz şeyleri yapmayı unutmayın ve yaptıklarınızdan zevk alın. Tutkularınızın ve hayallerinizin size yol göstermesine izin verin. Daha iyisini ya da fazlasını yapabileceğinizi biliyorsanız durmayın. Sahip olduklarınızın kıymetini bilin ama kanaatkar olmayın.
Kendinizi sevin. Siz hatalarınız olsa da iyisiniz, güzelsiniz, yeterlisiniz… Kendinizi sevin ve saygı duyun. Ancak bundan sonra diğerlerini sevip sayabilirsiniz.
Masumiyeti sevin, çocuk olun. Saf bir dünyanız olsun, kirlerden kurtulun…
Yaşam kalitesini yükseltmek tüm bu ölçeklere ve daha nicelerine bağlıdır. Bu gayret ve itina gerektirir. Sallapati bir boş vericilikle standart yükseltmek olası değildir.
Burada saydıklarımız, kendinizi sevmek, hayallerinizin peşinden gitmek, yeniliklere açık olmak ya da merak etmek… gibi şeyler aslında bir çocuk olmanın incelikleri.
Gelin kendinizi ve dış dünyayı yargılamakla harcadığınız zamanı kendinizi tanımak ve hayatı güzelleştirmek için harcayın.
Az bir çaba ile hayat güzelleşir. Çünkü huzur ve mutluluk orada, sizin az gayretle ona ulaşmanızı bekliyor…. dertlere ayaklarınız takılmadan ilerleyin ve saf saadeti yakalayın.
bence.