Yalanı Nasıl Anlarsınız?
Karşımızdakinin bize doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak çoğu zaman mümkün değil. Bir zaman sonra o yalan elbette ortaya çıkar ama o an için hepimiz yalan ile gerçeği ayırt etmek isteriz. Bunun için bazı ipuçlarımız var. Sizler de bir şeyler ekleyebilirsiniz. Bence.
Söz gelimi karşımızdakinin konuşma tarzı, vücut dili, jest ve mimiklerine odaklanmak gerekir. Anormal, titrek, şüpheliyse yalan söylemiyorsa bile emin olmadan konuşuyordur. Tereddüt ediyor, karıştırmamaya çalışıyorsa, ezberden okuyor gibiyse durum gayet şüphelidir.
Cevap verirken kafasını çok fazla hareket ettiriyorsa yalan söylüyor olabilir. Bu sayede hem gözlerini kaçırır, hem de mimiklerinin görünmesine mani olur. Bu denli bir çaba içerisindeyse şüphelenmekte haklısınız.
Gergin ve yalan söyleyen insanlar daha derin nefes alıp vermeye başlarlar. Omuzları yükselir, sesleri sığlaşır. Çünkü içlerinde gizli bir heyecan ve yalanın büyüklüğüne göre yakalanma korkusunun pompaladığı yüksek adrenalin vardır.
Rahat ve bilinçsiz hareketler normal bir iletişimde doğaldır. Çok dik ve sabit duruyorsa kendini ele vermemek istiyor olabilir.
Sözlerini tekrar ediyorsa kafasını toplayıp zaman kazanmaya çalışıyor olabilir. Sonuçta sizi ve kendisini bir şeylere ikna etmeye çalışıyor. Size ters çevirdiği sorularla yüklenmeye çalışıyorsa ya da sizi anlayışsızlıkla, kendisine güvenmemekle suçluyorsa daha fazla dikkatli olun. Bir zaman sonra aynı veya benzer bir soruyu yeniden sorun ve ilk cevabı ile karşılaştırın. Tutarsızlık varsa yakalandı demektir.
İnsanlar bir soruya cevap vermek istemediklerinde bilinçsiz olarak ağızlarına dokunur ya da kapatırlar. Soruyu cevapsız bırakmak başlı başına bir şüphe konusudur. Hele ellerini koyacak yer bulamıyorsa durum vahimdir.
Yalan söyleyen kişiler sanki siz onlara vuracakmışsınız gibi içgüdüsel olarak boyun, göğüs, baş ya da karın gibi gölgelerini kapatırlar.
Yalancılar kendilerini korumak, yalanlarını örtbas etmek için savunmacı bir tavır takınarak sürekli sizi işaret ederler.
Konuşurken size çok fazla bilgi veriyorsa bu yalan söylediğinin işareti olabilir. Yalancılar, çok fazla konuşmanın dürüstlük olarak algılanacağını düşünürler.
Stresli olduğumuzda ağzımız kurur, konuşmakta güçlük çekeriz. Karşınızdaki dudaklarını ısırıyor, yalıyor ya da büzüyorsa yalan söylüyor olabilir.
Yalan söyleyenlerin göz teması kurmadığı söylenir. Ancak yalancılar, sizi manipüle etmek için uzun süre gözünü kırpmadan göz teması kurabilir.
Tüm bunlar ipucu olabilir ama yine de haksızlık etmemek ve yalan ortaya çıkana kadar o kişiye güvenmek ve itibar etmek gerekebilir. Çünkü en başta yalan diye yaftalıyorsanız zaten o kişiye güvenmiyorsunuz demektir ki doğru da söylese inanmayacaksınız.
Bu arada fazla şüpheci olmak faydadan çok zarar verebilir. Benden demesi!
Söz konusu erkekler olunca da;
Bir erkeğin yalan söylediğini anlamak ise çok daha kolaydır. Şayet anlamayı gerçekten istiyorsanız.
Mesela geri adım atmak, birlikte olduğunuz kişinin size karşı dürüst olmadığının işaretidir. İfadelerindeki tutarsızlığa dikkat edin.
“Bir ilişkiye açığım” veya “Belki daha sonra” gibi şeyler, çoğu zaman insanların size gerçek niyetlerini kabul etmek istemediklerini üstü kapalı bir şekilde söylemeye çalıştıkları bir yoldur. Sizi oyalayarak durumu daha iyi kontrol altında tutarlar ve sizi ihtiyaçları için daha fazla kullanabilirler.
Bir erkek bir ilişki istemekten bahsediyorsa, ancak profil fotoğraflarında kendini beğendirmeye çalışıyorsa bir ilişki istemek konusunda yalan söylüyor olabilir. Söylem, hareket ve isteklerinde tutarsızlık varsa aman dikkat!
Bir erkek ilişki içerisinde sizi etrafında tutmak için birçok bahane üretebilir. Ancak bir kişi bir şeyi gerçekten istediğinde bahaneye ihtiyaç duymamalıdır.
Daha önce savundukları bir görüşü artık umursamıyorlarsa yalan söylüyor olabilirler.
Kurnazlık edip fikrinizi değiştirmeye zorluyorlarsa sıkıntı var diyebiliriz. Diyelim siz bir şeyi istemiyorsunuz ve o da sizinle aynı fikirde görünüyor ama sonra bakıyorsunuz sizi aksine iknaya çalışıyor. İşte durum tam da budur. Demek ki o ilk fikrinde ciddi değildir ve sizi kırmamak için öyle demiştir.
İstemediğiniz bir şeyi yapmanızı istiyorsa, yahut siz onu zorluyor ve sıkıştırıyorsanız birbirinize her zaman doğruyu söyleme imkanınız zaten ortadan kalkıyor.
Birinin size karşı dürüst olmadığını hissediyorsanız içgüdülerinize kulak verin böylece kendinizi pek çok açıdan koruyabilirsiniz.
Sizin talepleriniz onun istekleriyle uyuşmadığında sizinle uzlaşmak yerine sessiz kalıp huysuzlaşıyorsa fikri başkadır.
Eğer onun yalan söylediğine dair kanıt görürseniz emin olabilirsiniz. Ama ben derim ki yine de onunla konuşmadan köprüleri atmayın. Unutmayın ki her şey göründüğü gibi değildir. Bu anlamda dedikodulara çok kulak vermeyin, arkadaşlarınızın gazına gelmeyin.
Suçluluk duygusunun ve duygusal şantajın sağlıklı bir ilişkide yeri yoktur. Duygularınızı açıkça konuşmalı ve tehditkar bir tutum benimsememelisiniz. Siz onu yalancılıkla suçladığınızda duygu sömürüsü, acıtasyon yapıyorsa korkun.
Zorunlu olarak yani sizi kırmamak adına bazı şeyleri gizlemesini, yalan söylemek olarak algılamayın. Beyaz yalanlar söylediğinde de ona kızmayın çünkü size değer verdiği için öyle yapıyordur.
Kırmızı çizgilerinize dokunmadan ve sizi aşağılamadan bazı ufak yalanlar söylüyorsa da kestirip atmadan evvel iki kere düşünün. Bence.