Yağmurun düşündürüp yaşattıkları
Yağmur, dünyamızın can suyu. Sadece bizim değil, ağaçların, mahlukatın, toprağın, bereketin, mutluluğun kaynağı.
Son zamanlarda olduğu gibi bugün de çok güzel bir yağmur var dışarıda ve yazmak isteği duydum.
Hiç düşündünüz mü yağmur ne zamanlar yağıyor, ne fayda sağlıyor, bizde ne duygular uyandırıyor diye? Ben düşündüm, düşünüyorum.
Mesela kalbimizi yumuşatıyor. Umut aşılıyor yarınlar için, bereket getiriyor sevinçlerle beraber.
Çocuklar için eğlence ve oyun oluyor.
Hayvanlara, ağaçlara, kimsenin su vermediği, veremediği dağ başlarına rahmet oluyor.
Yolları temizliyor, sokak aralarını…
Hiddet oluyorsa da bazı kişi ve evlere, vitamin olarak yağıyor gökten.
Tertemiz ediyor havayı, zehirli tebeşir tozlarını, zararlı mikropları temizliyor insanın kirli elleriyle ürettiği şeytanlıkları…
Allah’ı, ahireti hatırlatıyor. Gücünün, rahmetini.
Çaresizliğimizi, sığınma ihtiyacımızı, şefkat arayışımızı.
Yağmurlu günlerdeki çocukluğumuzu hatırlatıyor.
Dünyanın var, hayatın gerçek, yarının hala mümkün olduğunu….
Yağmurlu günde evde sevdiklerimizle geçireceğimiz yalın saatler için ortam hazırlıyor, sıcacık, televizyonsuz, cep telefonsuz.
Bedenlerimizin nasıl hassas olduğunu gösteriyor.
Makyajlarımızı, fazlalıklarımızı akıtıyor.
Yavaşlatıyor hayatın yüksek temposunu, seyrekleştiriyor trafiği.
Koşuyor insanlar kaçarcasına nereye kaçabileceklerse…. Hoca’nın dediği gibi rahmeti çiğnememek için değil, basbayağı kaçıyorlar…
Rahmet yağıyor ancak celal yağmurlarına gönderme yapıyor.
Kapatıyor hava ilk bahar değilse… içimizdeki karanlıkları hatırlatırcasına.
Rahmete muhtaçlığımızı gösteriyor, şükretmemiz gerektiğini, Allah’ın bizlerden hala umudunu kesmediğini.
Yağmurun her tanesi SU BİTİYOR Yalanlarına tokat gibi, şamar gibi iniyor suratlarına yalancı şebeklerin.
Kuşlara banyo oluyor, çiçeklere nimet, arılara, böceklere yaşama sevinci.
Denizlerin tadı bile değişiyor, denize akan sularla doyuyor kıyıya gelen balıklar sürüklenen böceklerle.
Kaldırım taşları arasından fışkıran taze çimenler bile suyla kavuşuyor, özlem gideriyor.
Yıkanıyor evler, sokaklar, caddeler, arınıyor pisliklerinden.
Ağaçlar, bitkiler kış uykusuna yatmadan evvel, ılık süt içer gibi çocuklar, kana kana içiyorlar sularını.
Susuzluk korkusuna deva oluyor yağmur.
Çiftçilere dikme arzusu aşılıyor, kış sebzeleri için gübre oluyor, umut oluyor aç midelere.
Yağmur bizlere merhameti hatırlatıyor, iyilik yapma isteğimizi artırıyor, yardım etme ihtiyacı doğuyor yüreklerimize.
Usul usulsa yağmur seviniyoruz, korkuyoruz yıldırımlı, şimşekliyse, sert yağıyorsa fırtınalarla korkuyoruz… Duygularımız kabardıkça kabarıyor her yağmurda.
baharı anımsatıyor yağmur, bekleyin diyor, bu günler de, kış geceleri de geçecek, sabredin.
Yağmuru seviyorum. Beni düşündürüyor, duygusallaştırıyor, daha bir insan oluyorum yağmurlu havalarda.
Pantolonumun paçasına yapışan çamurlar umurumda değil, şemsiyemi alıp sahillerde, sokaklarda yürümeyi seviyorum ben. Yaşattığı yaşama sevincini, mutluluğu.
YA siz? Farkında mısınız ne kadar güzel olduğunun yağmurun?
Yoksa yaramaz çocuklar gibi isyan edip, öfkelenip o günkü makyajınız bozulacak diye kızıyor musunuz cahilce?
İşe geç kalacağım korkusuyla rahmete feryat mı ediyorsunuz?
Yapmayın. Yağmuru sevin, yağdığı için dua edin, şükredin bence.
Ya yağmazsa, yağmasaydı ne olurdu diye düşünün ve af dileyin, utanın kendinizden.
bence.
Yıldırımlardan, şimşeklerden korkuyorsanız da ben size söyleyeyim…. onlar gazaptır ve zalimleri vurur sadece. Zalim değilseniz korkmayın. Ama yaptığınız zulümlerinizden kaçın bucak bucak o şimşeklere yakalanmak istemiyorsanız. Hem bu dünyada hem ahirette.