uçurtma olabilmek – birlik beraberlik vurgusu
Sadece çocukların değil büyüklerin bile sevgilisi uçurtmalar. Rengarenk, şekil şekil, göklerde nazlı nazlı süzülen güzel oyuncaklar. Ya da spor aleti, ya da mekanik bir proje yahut fizik deneyi. Ne maksatla olursa olsun havada ahenkle süzüldükçe insanın içine sevinç ve huzur veriyor. Hangi yaşta olursak olalım içimizdeki o çocuk uçurtmaları hep sevdi ve sevecek.
Peki o uçurtmanın uçması o kadar kolay mı?
Sadece kağıt ile uçamaz o. Sadece çıtalar olsa da. Yapışkan olmasa, ip olmasa, gövde ve kuyruk olmasa yine havada kalamaz. Uçması için kağıtla çıtanın, iple yapışkanın bir araya gelmesi, kuyrukla kafanın dengeli ve ölçülü bir şekilde bir araya gelmesi lazım.
İş grupları, çalışma-proje birliktelikleri, aileler, uluslar da aynı kurala tabi değil mi?
Göklerde nazlı nazlı süzülmek için yani huzur ve güvenle geleceğe bakabilmek için tüm bireylerin, fikirlerin, coğrafyaların, inançların bir araya gelmesi, aralarındaki ufak meseleleri yok sayarak, barışçı yollarla çözerek bir araya gelmesi ve bir gaye uğrunda birleşmesi şart değil mi? Uçabilmek için el ele vermek olmazsa olmaz şart!
O halde gerek aile içinde, gerek çalışma ortamında, gerek okulda, tüm bireyler, aileler ulus genelinde dahi bir amaç uğrunda bir araya gelip aynı yere bakmayı öğrenmeli ve kuvvet birliğiyle, farklılıkları unutup hedefe odaklanmalı.
Bence.