Balık avlamak, meraklısı için muhteşem bir tutkudur. İster kıyıdan ve ister tekneden olsun iğneye takılan her bir balık heyecan vericidir, mutlu eder. İşin maddiyatına bakılırsa halden bir kasa balık almak, kiralık bir teknede balığa çıkmaktan daha ucuzdur. Hele gün sonunda hüsran varsa! Lakin tekneler özellikle hafta sonları doludur, yer bulmak imkansızdır.
Teknede acemi şansı diyeceğimiz ilk turlar hariç, birileri günün şanslısıdır, diğerleri onu izlemekle yetinir. Peki balığa çıkmak ve balık yakalayabilmek için nelere dikkat etmek gerekir? Balık meraklısı bir sevdalı olarak tecrübelerimden aktarmak isterim. Karşı çıkanlar olabilir ama bu benim düşüncem ve tarzım.
1. Deniz zengin adamı sever. Yani emniyet öncelikli düşünülmelidir ki can yeleğinden oltaya, iğneden buzluğa, kıyafetten rüzgarlığa ve kafa lambasına kadar her şeyiniz minimum asgari standartta ve yedekli olmalıdır ki başınıza bir iş gelmesin ve balık yakalayabilin. Tekneye bindiğiniz andan itibaren emniyeti öncelikle düşünün çünkü denizin şakası olmaz! Teknede mangal filan yakmaya da kalkmayın.
2. Aydınlık, rüzgar ve hava durumu çok önemlidir. Gece mehtaplı geçtiyse söz gelimi balık gece gün gibi avlanacağı için, gündüz yem yemez. (Yumurtlama zamanları da.) Hakim rüzgar poyrazsa ve o gün lodos varsa boşuna heveslenmeyin. Hele bir de yağmur varsa balık kıyıya yanaşacaktır. Yağış iyidir ama konforunuzu bir hayli düşürür. Dalganın ölüsü yani köpüksüzü mide bulandırmada bir numaradır. 3-5 hava dahi oltayı hissetmenize mani olacaktır ki, artma ihtimali olan rüzgarda kıyıya salimen dönmek çok daha önemlidir.
3. Sigara, makas, buz, su ve yem teknede balıkçının en kıymetli hazineleridir. Çünkü kıyıya çıkma imkanı yoktur. Tedarikli değilseniz sakın arkadaşınızdan istemeye kalkmayın. Önceden tedarikli değilseniz, kamaraya gidin uyuyun. Oltanız, makaranız, ipiniz, iğneleriniz boy ve çeşit olarak o güne uygun olsun. Yedek takımlar götürmeyi ihmal etmeyin. Misina bağlamayı video sitelerinden kolayca öğrenebilirsiniz. Hazır takım yerine kendi bağladığınız takımları kullanın. Tek iğne ile yakalanacak balık için gereksiz yere çoklu iğne kullanmayın. Yem tasarrufuna uyun. Harami balıklar (istemediğiniz ama yemi hemen kapan küçük Balıklar) için moralinizi bozmayın. İstemediğiniz balık geliyorsa oltayı hareket ettirip kaçmasını sağlayın.
4. Bir gün önceden uykunuzu alın, dinlenin, sağlıkla ilgili sorununuz varsa gitmekten vazgeçin, gereksiz ve mide bozan yağlı yiyeceklerden uzak durun. Yanınıza peynir, zeytin, domates gibi ekmek arası yiyecekler hazırlayın, alkol sakın almayın ki zaten yasaktır. Keza avlanma belgeleriniz yoksa, teknenin dahil evrakları noksansa, kıyı veya çiftlikle aranızdaki mesafeleri umursamıyorsanız Sahil güvenlik veya Su ürünleri yetkililerince cezaya çarptırılacaksınız demektir. Çok önemli bir notta şu; her balığın avlanma zamanı ve avlanma asgari boyutları vardır. Bunlara mutlaka uyun. Kimse ceza kesmese de ufak balığı buzluğa atacağınıza salıverin gitsin ve büyüsün. Yumurtlamak üzere olan balık yakalarsanız da derhal suya salın ki balık popülasyonu artmasına faydanız olsun. Aç gözlü olmayın. Aşırıya kaçmayın.
5. Doğal balık için denizdeki meralara gidin. (Çipura için söylersek doğal balığın sırtı beyazdır, rengi canlıdır. Çiftlik balığı ise sırtı siyaha yakındır. Bu renk ne kadar koyuysa balık o kadar uzun süre suni yem yemiş demektir.) Çiftlik kenarında en iyi ihtimalle kaçkın balık yakalarsınız ki doğal balıktaki nefaseti yakalayamazsınız. Yanınızda hava durumuna uygun kıyafetler, gerekirse yeterli miktarda buz olsun. Yaşatma da kullanabilirsiniz ama ben tercih etmiyorum. Her balığın ayrı habitatı (yaşam alanı ) vardır. Mesela mercan kayalıklarda, Çipura otluk arası kumlu zeminde olur. Örneğin levrek daha ziyade karanlık saatlerde ve suni yemle avlanır. Arzu etmediğiniz bir balık yakalanınca öfkelenmeyin. Zehirli balıklarla ilgili temel şeyleri öğrenin. Sağlık ve emniyet daima ön planda olmalı.
6. Avlanma saatlerine riayet edin. Sabah erken veya akşam geç saatte avlanmak tehlikelidir. Arıza durumunda ilk düşünceniz kıyıya dönmek olmalıdır. Ani fırtına durumunda sığınacak yer arayın. Gitmeden evvel ve gün boyu gözünüz cep telefonlarında bile olan hava (deniz) durum tahminlerinde olsun. Oltalarınız birden çoksa karışmaması için (birden fazla kişi de avlanıyor olabilir) aynı ebatta (gramda) kurşun kullanın. Son depremlere dikkat edin ki su altında yaşanacak bir deprem tüm balıkları korkutacaktır. Keza şimşekli bir havada balıklar korkacağı için derine ve uzağa giderler.
7. Teknede yapılacak en küçük gürültü en az on dakika tek bir balık alamamak demektir. Sessiz olun, şamata yapmayın. İşinize ve oltanın ucuna odaklanın, sabırlı olun. Balığın aşağıya toplanması en az yarın saat alacaktır. Aşağıya yemleme yapsanız dahi bu süre en az 20 dakikadır. Sık yer değiştirmek bu yüzden çok mantıklı değildir. Diğer insanlar balık avlamak derdindeyken gürültü yapmayın, şakalaşmayın, dikkat dağıtmayın, onlara saygı gösterin.
8. Balıkla aranızdaki şey akıl oyunudur, sabır işidir. Hanginiz daha dikkatli ve titiz ise o kazanır. Zamanla iğneyi oynatan balığın cinsini bile daha vuruşundan anlayacaksınız ama o ana dek tecrübelilerin uyarılarına kulak verin. Vurdurma veya bekleme tamamen tecrübe işidir, size kalmıştır. Zamanla teknik geliştireceksiniz.
9. Aslolan balıktır. başrolde sizden ziyade balık var. O yem yemek istemezse zorla yediremezsiniz. O hangi derinlikteyse, hangi sıcaklığı, hangi yem çeşidini seviyorsa ona uymak zorundasınız.
10. Nihayet balık işi her şeye rağmen şans işidir. Balıkçılardan hikayeler dinlemişsinizdir. (Bu arada kaçan balık daima büyük olur.) En ustalar yakalayamazken, günün şanslıları veya acemi olup ilk defa gelenler yakalar. Bu iş böyledir. Moral bozmaya hiç gerek yok. Moral bozacaksanız üç tarafı deniz olan bir ülkede neden olta ile yeterince balık yakalayamıyoruz diye moral bozun.
Bir de balık yakalayamadığınız günün sonunda başkalarından veya kooperatiften parayla balık alır eve tuttum diye götürürseniz, emin olun inanmazlar!
Önemli olan başkalarının tuttuğu balığı istemek veya almak değil, balık tutmayı öğrenmektir.
benden demesi.