Tavuk yemini ne anlama gelir
Tavuk yemin etmez elbette ama bu söz daha çok erkekler için. Bir dizide görmüştüm. Erkeklerin yemini tavuk yemini gibidir diyordu izah eden. Yumurtlamayacağım der ama sabah yine yumurtlar. Yani yeminleri kalıcı değildir, öfkeleri de.
Gerçekten öyle değil mi?
Haşin, sert, kaba söz ve hareketlerinin ardında uzatmayan, nefret biriktirmeyen, intikam hırsı taşımayan bir sadelik yok mu? Kadınların aksine ertesi sabaha unutup gitmez miyiz? Bir tatlı gülüşe bırakmaz mıyız küslüğü? Bir sabah kahvaltısına affetmez miyiz tüm yapılanları? İki damla göz yaşına kanmaz mıyız?
Küslükle yaşayamaz erkekler, sevmez. İntikam alacaksa hemen orada alır, uzatmaz. Ya yakar köprüleri, ya örter üstünü hemencecik.
Sonraya bırakmaz yapmak istediğini, cevabını, öfkesini. Hemen orada kusar, yemin de etse, kötü söz de söylese…. orada yaşanır ve biter. Günlerce uzamaz.
Ya balkona sigara içmeye çıkar, ya evden uzaklaşır iki saatliğine…. ya uyur erkenden.
Ya kadınlar?
Aman Allah’ım! Aylarca sürer küskünlükleri. Sık yemin eder, dönmezler sonra. İntikamları sonraya aittir, orada çözmezler, çözemezler sorunu…. yarına bırakırlar. Dinmez öfkeleri bir türlü. Altta kalmış gibi hisseder de üste çıkmak için türlü yollar denerler.
Yeminleri kutsal gibidir…. küslükleri uzun sürer, gönülleri alınmaz kolayca….
Acısını karşı taraftan çıkartmadan rahat edemezler yaşadıklarının.
Kadınların yemini tavuklar gibi kısa vadeli değildir yani…. develer gibi, keçiler gibidir. Atlamazlar o hendeği, inmezler o geçemeyecekleri köprüden… inatları uğruna. Uzatmak ruhlarına iyi geliyor sanki, güç ve enerji bulurlar o kırılganlıklarından. Mazlumu oynamaya bayılırlar haksız da olsalar.
bence kadınlar da işi uzatmamalı…. orada konuşulup bitmeli sorunlar. Zarar verici olur yoksa, kırar döker abartmak, uzatmak.
Hanımlar, hanımefendiler Tavuk yemini ne anlama gelir diye daha fazla düşünmeli. Kendilerine ders çıkarmalı, yaşadıkları stresi, bozdukları şeyleri, toparlayamadıkları hisleri inatçı yeminlerine, kaprislerine, duygu sömürülerine bağlamalı… ve etraflarını nasıl tenhalaştırdıklarını, yalnız kaldıklarını… inat uğruna sevgilere nasıl zarar verdiklerini düşünmeli….
Oysa hayat kısa…. sorunlar geçici….. kalpler kırılgan. bence.