Mertlik tarihe Türk’ün armağanıdır Ne mutlu bize ki bu yıl Ramazan ayı ile Çanakkale Zaferi’ni aynı anda kutladık. Şehitlerimize hürmeten dualar edip, Atatürk’ün aziz hatırasını anıp, vatanı aziz bilip kahramanlıklarımızla ve Türklüğümüzle bir kez daha gururlandık. Türklük gerçekten başka milletlerde olmayan bir yapıya ve manaya sahip. Irkçılık ile itham edenler var lakin onlar kötü maksatlı…
Etiket: Atatürk
18 Mart tarihi ve Çanakkale destanı ne ifade eder ?
18 Mart tarihi ve Çanakkale destanı ne ifade eder ? 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi adıyla bu yıl da kutlanacak. Tarihimizin hatta dünyanın en büyük boğaz savaşlarından olan ve örneği bulunmayan bir zaferle sonuçlanan Çanakkale Savaşında askerlerimizin şanlı mücadelesi, gösterdiği emsalsiz ruh hali ve şehit olma isteği Anadolu…
Atatürk bugün yaşasaydı ?
Atatürk bugün yaşasaydı ? Şanslısınız, şanslıyız Ulu Önder bugün hayatta değil. Şanslıyız o zor günleri yaşamadık ve yaşamak zorunda değiliz. Onlar çalıştı, yaralandı, öldü…. biz şimdi keyfini sürüyoruz, hayırsız mirasyediler gibi har vurup harman savuruyoruz emanetlerini. Atatürk ve dava arkadaşları, kurtardılar, kurdular, inşat ettiler, hedef gösterdiler, sağlama aldılar, anayasaya soktular, emanet ettiler… Biz? sahip çıkamadık…
Yerli ve Milli olabilmek
Yerli ve Milli olabilmek Yerli ve milli olma iddiası özellikle siyasilerin diline pelesenk olmuş vaziyette. Özellikle muhafazakar kesim dilinden düşürmüyor bu sıfatları. Halkımızın geneli de yerli ve milli olmaktan, Türk ve Müslüman olmaktan bahsediyor gururla. Yerli malları almaya, yerli arabalara binmeye çalışıyoruz Ulusça. Ama yerli ve milli miyiz gerçekten? Yerli malları haftalarımız vardı eskiden… fasulyeden…
Gerçekten Atatürk’ün askerleri miyiz
Gerçekten Atatürk’ün askerleri miyiz Atatürk’ün askerleriyiz sözü bana göre noksan. Çünkü bu sözden sadece askerlik, vatan müdafası, savaş anlaşılıyor. Bu kısmen doğru. Çünkü Kurtuluş Savaşı, Atatürk davasının sadece bir bölümünü teşkil ediyordu. Asıl savaş ve mücadele kültür, eğitim, yatırım, ekonomi, siyaset, din vs. alanındaydı. Burada askerler yine vardı ama bunlar artık üniformalı subaylar değil, kültür…
Şehit olma arzusu imandandır
Şehit olma arzusu imandandır Şehit (çoğulu; şüheda) kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimsedir. Şehit olma eylemine de “şehadet” adı verilir. Millet olarak inançlıyız, vatan için ölmeye hazırız, şehit olma arzumuz emsal ülkelerden çok ama çok yüksek. Bizi güçlü ve yenilmez kılan da bu. Lakin bu aziz mertebelerin anlamını hafife almak yahut yanlış…
Hutbelerde Atatürk’ü anmamak
Ülkede çoktandır Cuma hutbelerinde Atatürk ismi anılmıyor. Bile isteye birileri bunu adeta yasak ediyor. O yasaklayanların neden öyle davrandığını anlayabilirim de, o hoca efendilerin nasıl olur da tamamı buna sessiz kalır bunu anlayamıyorum. Atatürk ibadet eri değildi ama çok ala bir iman ve tevhid eriydi. Önce bunu bilmesi lazım o yasak edenlerin. Yani yasak koydukları…
Cumhuriyet olmasaydı
Cumhuriyet olmasaydı Cumhuriyet fazilettir, halk egemenliğidir, tam bağımsız, laik, çağdaş, sosyal, eşitlikçi, demokratik hukuk devleti olmaktır. Atatürk’ün izindeki Türkiye Cumhuriyeti, bu tanıma çok layık, güzel bir örnektir. Bugün nefes alabiliyorsak, ibadet edebiliyorsak, anadilimizi konuşabiliyorsak, namuslarımız, sınırlarımız teminat altındaysa hep Cumhuriyet sebebiyledir. Peki ya Cumhuriyet olmasaydı? Halimiz, ahvalimiz ne olurdu? Bunun cevabını verebilmek için Cumhuriyet öncesini…
Atatürk’ün dine hizmetleri
Atatürk’ün dine hizmetleri Sitelerimde ve kitaplarımda bu konuya çok geniş yer verdim. Şimdi kısa bir özetle yetineceğim. Atatürk bir hafız veya hoca değildi. Annesi mutaassıp bir hanımefendiydi ve oğlunun dini eğitim almasını çok istedi. Ama Atatürk’ün hayali asker olmaktı ve kendisine o yolu seçti. Yaşanan sıkıntılar, aile içi istekler, okul hayatı, temaslar, savaşlar ve cepheler…
Atatürk’ün hayatınıza anlam katacak vecizleri
Atatürk’ün hayatınıza anlam katacak vecizleri Benim manevî mirasım, ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler…