Subliminal mesajlar
Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. Kelimenin sözlük karşılığı bu. Yani seyrettiğimiz bir dizi veya filmde, sokaklardaki reklam panolarında bilinçli olarak kullanılan, beynimizce görülen ama bizlerce ilk başta fark edilmeyen saklı semboller.
Kelimeyi daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Başlık remimizde de bir örneğini (Nazi işareti) verdiğimiz bu mesajlar bizi satın almaya, sempati duymaya, yöneltmeye, cinsel alışkanlıklarımızı değiştirmeye, inandırmaya yönelik. Vermek istedikleri etkiye göre mesajların şekli değişse de sistem aynı. Gözün ve kulağın algı sınırlarının sonlarına yakın bir yükleme yapıyorlar, beyin bunu algılarken bizler bakıp geçiyoruz. Lakin mesaj yerine ulaşıyor.
Buna binlerce örnek verilebilir. Bilgisayar oyunları, çizgi filmler, reklamlar ve filmler ön sırada olmak üzere dergilerde, demeçlerde, görsel veya işitsel sayısız subliminal mesajla inançlarımız, değerlerimiz değiştiriliyor.
Konu çok derin olduğu için burada sadece bahsetmekle yetineceğiz. Arzu ederseniz internet ortamında yüzlerce örnek var.
Mesel bir firma satışları artsın istiyor ve reklamına bu mesajlardan koyuyor. İnsanlar o markaya istemeden yöneliyor. Bu adil değil, haksızlık ve o ürünü alınca hissedilen şey pişmanlık ama kandırılmış olmanın hazin sonucu olarak o satıcı yüksek karlar elde ediyor. Bunun askeri, siyasi pek çok yönü var.
Sex kelimesi malesef ön sıralarda. Şeytan ve tekgöz sembolleri de.
Bu kadarla kalsa iyi dizilerde duvarlarda asılı panolara bakın derim ben. Ne kötülükler, ne şeytani mesajlar var. Shrek çizgi filminde tuvaletlerin üzerindeki İslam sembolü ay resimlerine bakın.
Matrix türü filmlerde, Yüzüklerin efendisi serilerinde niceleri var.
Bakan göz olmak o yüzden önemli.
Çocuklarımızı ve kendimizi bu mesajlardan koruyalım çünkü bu mesajlar yasadışı olmasa da ahlaksız ve adaletsiz bir kandırmaca etkisi yaratıyor. Bilinçlerimizi ele geçiriyorlar sinsice.
Alışkanlıklarımızı değiştiriyorlar. Hiç hakları yokken. Birileri tedbir alsın demeyeceğim çünkü teknik olarak böyle bir yasa ve kurum yok. Dahası milyonlarcasını takip edecek bir imkan yaratılamaz. Doğrusu herkesin kendi kalkanlarını, gözlüklerini, eleklerini kullanması.
Benden demesi.