Sorsan herkes iyidir
Bu mahzun sözü ilk duyduğumda gerçekten çok irkilmiş ve utanmıştır. Sorsak, gerçekten de herkes iyiyim der. İçteki çarpıntılara, kalpteki acılara, beyindeki elemlere, ruhundaki fırtınalara rağmen verilecek cevap elbette bu olur.
Ama öyle midir? O ve onun gibi daha binlercesi yokluk, acı, sıkıntı, açlık, hastalık ve devasızlık içerisindeyken, gülemezken, insanlar gerçekten iyi midir?
Adet olduğu üzere verilen o cevap kalbin sesini temsil edebilir mi?
Peki bizler o içteki fırtınaları sezebilecek kabiliyette ve istekte miyiz? Empatiyle onu dinlemeye, duymaya hazır mıyız? Onun bize açılmasını sağlayacak kadar ona samimi davranabiliyor ve güven verebiliyor muyuz? Yoksa o sahte cevaba aldanma meyliyle, içten olmadığımızı mı haykırıyoruz şımarık şımarık?
Deva olamasak da derdi paylaşmaya gerçekten hazır olmadığımız için yalan cevaplara dünden razı mıyız yoksa? Yardım elimizi uzatmaya, gerçekten ihtiyaç sahiplerini bulmaya bu kadar mı uzağız? Etrafımızda acıyla kıvrananları göremediğimiz için sormakla mı yetineceğiz? Biz nasıl insanlarız, insanlığımızı ne zaman kaybettik de güncel koşturmacalara dalıp acı haykırışları duymaz olduk?
Bir gün bizler de o acı çığlıkları atıyor olacağız mutlaka. Çünkü hayat sarmal şeklinde devam eder. O zaman bizleri duyacak dostlarımız olacak mı etrafımızda?
Ne çok soru var değil mi?
Sorsak o gurur abidesi belki muhtaçlığını gizleyecek ama biz onun gerçeklerini görebilecek keskin gözlere, vicdana, samimiyetle el uzatan yufka kalplere sahip miyiz?
Bence bu soruların cevapları çok can yakıcı olabilir….