Sırat Köprüsü
Terim malumunuz üzere bizlere hep cennet ve cehennem arası bir köprü olarak öğretildi. Kestiğimiz kurbanların üzerine bineceğimiz, kimimizin yavaş kimimizin koşarak geçeceği ama çoğumuzun aşağı düşeceği ya da alttan uzanan zebaniler tarafından alaşağı edileceğimiz. Bence öyle değil. Bunlar dine ısındırmak maksatlı ama korkutucu şeyler. Ayetlerin hiç birinde de böyle bir köprüden zaten söz edilmiyor.
Ama bu köprü gerçekten var. Hem de resimdeki gibi yanı başımızda, her gün üzerinden geçiyoruz. Düşenlerimiz oluyor, düşmeyenlerimiz, betonsuz, kirişsiz bir köprü bu; doğru yaşam ve mutlak ahlak yolu.
Doğruya giden, mutlak ahlaka uzanan, dinlerin emrettiği, insan olmanın gereklerini ifade eden bir hayali köprü bu. Yaşadığımız müddetçe üzerinde olduğumuz, hata yapınca düştüğümüz bir gidiş.
Tüm peygamberlerin de, haşa Yüce Allah’ın da üzerinde olduğu mutlak ahlakın beşerileşmiş hali. Sana bana göre değişmeyen, doğruluk ve adalet yolu.
O halde köprüden nasıl düşüyoruz? Adaletsizliğimizle, yalanlarımızla, haramlarımızla, ihanetlerimizle. Nasıl yola emniyetle devam ediyoruz? Temiz kalarak, güzel yaşayarak, faydalı işler üreterek, yardım edip paylaşarak, dünyayı daha güzel yapmaya çalışarak.
O halde köprüden düşmemek için yapılması gerekenler ortada. Ahirette böyle bir köprü yok. Olsa da emin olun bu tasvirdeki gibi olacak ve haktan yana olmayanlar, sahteler, çirkinler orada da düşecek. Tıpkı bu dünyada düştükleri gibi.
Siz onların paralarına, servetlerine aldanmayın, gıpta etmeyin. İçlerinde ne volkanlar var tahmin edemezsiniz.
Bence … insan o köprüde olduğunu bir saniye unutmamalı ve gün boyu düşmemeye çalışarak, insan ve temiz kalarak yaşamalı.
Sırat Köprüsü bu dünyadaki gidişiniz… Düşmezseniz cennetler sizindir… Benden demesi.