Sır saklamak ve sırdaşlık
Sır, herkesçe bilinmeyen, açıkça söylenmemesi umulan, yakın dostlarca korunan manevi bir paylaşım. Masum, ahlaki, meşru-caiz olduğu müddetçe de saklanması gereken bir sadakat sözü.
Arkadaş ve dostlar arasında, hatta daha büyük şirketler, hatta devletler arasında bile söz konusu olan bu bahis bilinmezliğini ve çeşitliliğini koruyor elbette. Kirli planları, ihanetleri kast etmediğimiz açıktır herhalde. Bugün daha alt seviyedeki güncel sırlardan bahsedeceğiz.
Bir çocuk gördünüz, yüreğiniz hop etti, yakın arkadaşınızla paylaştınız ama daha kimse bilsin istemiyorsunuz. Bu sizin sırrınızdır. O arkadaşınız da sizin sırdaşınız. Ona düşen siz izin verene kadar bu sırrı saklamak ve paylaşmamaktır. Çünkü herkesçe bilinebilirliği meselesinde tüm yetki sadece sırrın gerçek sahibindedir.
Sır saklamak be sırdaşlık bu nedenle önemlidir. Verilmiş bir söz vardır ortada, güven söz konusudur, arkadaşlığın testidir aynı zamanda…. ve o sırrın tutulması istenir. Sır yakın dostlara neden açıklanır? Elbette teselli, paylaşım, duygu kardeşliği için. Başkalarına neden açıklanmaz henüz? Hazır olmadığı, tam anlaşılmadığı yahut bilinmemesi gerektiğine inanıldığı için. O sırrın henüz açıklanmaması kararı da sırrın sahibine aittir. Çünkü isteseydi ifade eder, herkesle paylaşırdı. Bu nedenle sırrın açıklanması kararını yargılamaktan kaçının… çünkü sırla ilgili bilemediğiniz, size henüz söylenmeyen başkaca sırlar vardır belli ki.
Sırrı öğrenen için bunu dedikodu malzemesi yapmamak bir sınavdır. Size özelini açan, özelinden bir şey aktaran arkadaşınıza duyduğunuz sevgi ve güvenin sınavıdır bu aynı zamanda.
Çünkü yarın siz de bir sırrınızı ona açacak ve saklamasını isteyeceksiniz.
İnsanın sırrını açacak dostu olmaması ise çok acıdır.
Aileler özellikle anneler aslında iyi sır tutuculardır. Kız çocukları için özellikle konuşulamayan çoğu konular anne kız arasında konuşulur, konuşulmalıdır. Babanın veya kardeşlerin bilmesine gerek olmayan küçük meseleler olduğu müddetçe sorun da yoktur.
Lakin…..
Sır meşru, ahlaki, yanlış değilse. Yanlışsa, hata içeriyorsa, pek çok çirkinliği barındırıyorsa, hele yasalara aykırıysa… sırrı saklamak değil, açıklamak gerekir.
Bu aile için babaya söylemek şeklinde olabilirken, gençler arasında ilgili şahsa veya ilgili makamlara aktarmak şeklinde olabilir.
Çünkü bu artık sır değil suçtur, kirli plandır, yasal bir mevzudur ve gizli kalmaması gerekir.
Basit, çocuksu, kişiye özel sırlar burada kast ettiklerimiz bu nedenle konuyu sırdaşa getirmek istiyorum yeniden.
Birinin size sırrını açıklayabilmesi ne güzel bir şey! Sizin sırlarınızı aktarabileceğiniz sırdaşlarınız olması da öyle.
Ya olmasa? Tek kişilik hayatlar yaşamaya mecbur kalsanız? O yüzden diyorum ya sürekli insan biriktirin diye. Dost çemberleri en kuvvetli kalkanlardır sizi hayatın göktaşı yağmurlarından koruyacak. Basit meseleleri büyütmeden, kırmadan gerçek dostlar edinin, arkadaşlıklar kurun. Bencil, tek kişilik hayatlar sizi yokluğa ve çaresizliğe götürür.
Sırrı tutarken veya açıklarken ki en büyük kıstas ise ilgili şahsın bu sırdan etkilenme derecesidir. Ancak doğrudan açıklamak yerine doğru olan; o sırrın sizin değil, sırrı size veren tarafından açıklanmasıdır. Bu önemlidir çünkü sırrı verenden habersizce ilgiliye durumu açıklarsanız o sır sahibi bir daha size sırrını vermeyecektir.
Ama sırrı gereksiz yere saklamak da yanlıştır. Çünkü şeffaf olmak zorundadır çoğu şey. Hayat nasıl gerçekse, düşünce ve istekler de gerçek olmalı, görünebilir olmalıdır.
Masum sırlar, tatlı heyecanlar istisna olmak üzere… başkasının bilmesi istenmeyen şey…. çoklukla birilerine zarar verir.
Başa gelen taciz gibi iğrençlikler ise sır diye saklanamaz, yasa dışı uyuşturucu kullananlar mesela sır diye saklanamaz. Bunu yaparsanız iyilik değil kötülük yapmış olursunuz, hakkaniyeti çiğnemiş, zarara ortak olmuş olursunuz.
Korkmayın… yanlış bir harekete şahit olursanız gerekirse dostluklarınızı kaybetmek pahasına duyurun. Ahlaksızlığın, yasadışılığın sırrı olmaz. Saklarsanız o yanlış büyür, dev olur, uçuruma sürükler.
Masumsa, aranızda sır kalabilirse, dostluklarınızı pekiştirir.
Bu nedenle ölçü ve denge çok önemlidir.
hayat sırlardan ibarettir. İnsanlık olarak bizler bu sırların belki milyarda birini biliyoruz ama bu bilinmeyenler masum ve bir plana bağlı. Sizin sırlarınız da masum olmak zorunda.
Sır vereceğiniz dostunuzu seçmek de önemli. Yanlış kimseye sırrı aktarırsanız ve o söylerse alacağınız karşılık çok daha kaba olur. Bu nedenle dostları nasıl seçiyorsanız sırdaşlarınızı da öyle ince eleyerek seçin.
O şeyin sır olup olmayacağına siz karar vereceksiniz ama saklı kalan şeyler…. bence rafta uzun müddet kalmamalı. Başkalarının hayatını doğrudan etkileyecek olan şeyler de. Geleceği etkileyen, durumu değiştiren, hayatın normal akışına menfi tesir eden şeylerin saklanmasını ise istemeyin.
Gizli planları, haset ve nefretleri asla saklamayın… tuzak kuranları, kötülük düşünenleri…. Bunlar sır değil, sinsi planlardır ve aralarında dev gibi farklar vardır. Kötülükte sırlaşmayın yani. Sırlarınız iyiliğe, güzelliğe ve masumiyete dair olsun.
bence.
Bir de şuna dikkat edin; sır söyleme dostuna, onunda dostu var o da söyler dostuna! Kulağınıza küpe olsun.