Sevginin bittiğini nasıl anlarız ?
Sevgi eskiyorsa, titremeye başladıysa ayaklarının üzerinde haber verir aslında sessizce. heyecanla, ilgiyle bir şeyler düzelemiyorsa bitmeye yüz tutmuştur. Bu durumda yapılacak iki şey vardır; bunu kabullenip, sevgisiz yaşamak yahut sevgiyi özgür bırakmak yani yolları ayırmak.
Arada kalanlar genelde çocuklar olduğu için boşanma bahislerinin en önemli konusu elbette onlardır. Şiddetli geçimsizliğin olduğu bir ortamda yaşamak onları anne ve babanın ayrı olduğu bir dünyadan daha fazla üzer. Çocuklar olmasa bile sevgisiz ilişkiyi sürdürmek akıllıca değildir. Bir kaç yönden hem de.
Evvela mantıklı değildir. Duygulara zarar verir. Şiddete ortam sağlar. Tatsız tuzsuz bir monotonluğa sebep olur. İrtibatı ve cinsel yakınlaşmayı sonlandırır, çevre ne anlarsa anlasın sahtedir, devamlılığı yoktur, er yada geç patlayacaktır acıdan.
Bu sebeple o ana gelmeden evvel yani infilak noktasından ve şiddet sınırlarına yaklaşmadan evvel sevgisizliği hissetmek ve tedbir almak önem arz eder.
Sevginin tükenmek üzere olduğunu da bize yine sevgi anlatır.
Tahammül sınırları çok aşağılara düşer mesela. Hatalar göze çarpar, büyütülür, aşağılanır, bencillik başlar, üste çıkma gayretleri baş gösterir.
İletişim kesilmese de asgariye iner. Birlikte bir şeyler yapma isteği azalır.
Yatak odası oyunları sonlanmasa da aza indirgenir.
Eşlerin bakım ve özen durumları aşağı seviyelere iner.
Başka uğraşlar ve alakalar girer devreye.
Başkalarının mutlu birliktelikleri can sıkıcı olmaya başlar.
Hediyeler, arayıp sormalar, aile ziyaretleri, toplum içine birlikte çıkma istekleri azalır.
Suçlamalar, maziyi sorgulamalar devreye girer.
Saygı biter sevgiden önce, güven biter. Suçlamalar başlar.
Zevkler tartışılır olur.
Bazen yalanlar girer devreye, aldatmaya varmasa da flörtler başlar başkalarıyla.
Sağlık sorunları büyütülür, bahaneler artar, başkaca uğraşlara ayrılır zamanlar.
Şiddetin dozu artar yavaştan. Hakir görmeler, ses tonlarında diklenmeler baş gösterir.
Aileler eleştirilir olur, erkek tarafı kız tarafına döner yargılamalar.
Eteklerdeki intikam hisleri kusulmaya başlar.
Sabır azalır, beklemek sıkıcılaşır, sürprizler kaybolur, hatırlar anılmaz olur.
Zamana riayette yaşanan sorunlar büyütülmeye başlar, istirahat zamanları artar, vazodaki çiçekler kurur, boşalır vazo, yerine yenileri konmaz.
Televizyon daha çok girer hayatlara…. diziler, reklamlar bile can kurtaran olur bazı anlarda.
Suskunluk hakim olur yemeklerde bile.
Yemek çeşitleri azalır, çamaşır yıkama sıklığı artarken, ütüsüz gömlekler bekler yerinde uzun zaman, temizlik işleri rehberlik hizmeti olmaya başlar.
Erkek evden uzaklaştırılmak istenirken, bayan yalnızlığı tercihe der hale gelir.
Eşlere ait eşyalar evde çok görülmeye başlar. Masalar, resimler, çantalar vs…
Nihayet misafir kabul edilemez hal alınca sevgi, başkalarından saklanamaz hal alınca…. belli eder kendisini iyice.
bence. Sevginin bittiğini nasıl anlarız ? sorusunun en uygun cevapları bunlar. Daha pek çok şey vardır mesela parasal durum, üstünlük, harcamaların batması gibi. Mesela zevklerin tartışılır olması gibi…. Mesela okunan romanların eleştirilmesi, aynı haber kanallarının açılması gibi….
Ama dedim ya sevgisiz ortamda yaşamaktansa, sevgiye hasret yaşamak bile yeğdir. bence.