Ramazan ayının ve orucun anlamı nedir ?
Ramazan ayı ay takvimine göre belirlenen ve bu yüzden her sene yaklaşık on gün geriye giden Müslümanlar için mübarek bir aydır. Bu ayda Müslümanlardan sağlığı ve gücü elverenler farz ibadetlerden olan oruç ibadetini 30 gün süreyle yerine getirir ve Ramazan Bayramı ile ay sona erer. Çocukların Şeker Bayramı olarak andığı bayram da budur ve Kurban Bayramından farklı olarak kurban kesme adeti yerine çocuklara şeker ve para vermek ile özdeşleştiği için bu adı almıştır ama doğrusu Ramazan Bayramıdır.
Bu ayı anlatan sayısız dini kaynak vardır ve malesef toplumda sadece imsaktan iftara aç kalmak yani sadece gıda ve su almamak olarak anılır. Bu yüzden İslam ülkeleri sadece bu konuya yoğunlaşmış ve oruç bozan şeyleri merak eder hale gelmiştir. Oysa çok daha kutsal, geniş ve manevi yanı vardır.
Bu ayda ilk esaslı konu niyettir. Yani oruç ibadeti ve Ramazan ayının icabetindeki amaç önem arz eder. Bu ayı diyet mevsimine çevirerek kilo vermek olarak ele alınmaması gereken bir konudur. Genel manasıyla bu ay nefsin terbiyesi ve bedenin dinlenmesi içindir. Yani organların dinlenmesi bir amaç ise de asli amaç genel olarak nefsin dünya süs ve eğlencelerine olan aşırı düşkünlüğünün frenlenmesi ve muhtaç durumundakilerin ve muhtaçlığın anlaşılır hale gelmesidir.
İkinci konu zaruret durumunda oruca başlamak veya devam etmek bedene eziyet halini alacağından sakınmak gerekir ki kazası dinen kabuldür. Yani hastaların, aşırı yaşlıların, işini aksatacak derecede aç kalmaması gerekenlerin oruca devam etmesi dinen hoş değildir. Çünkü aksatılan iş karşılığı bir hizmet aksamakta ve maaş alınmaktadır ki hem toplumun hakkı yenmekte, hem mesela kamunun maaşı hak edilmemektedir.
Peşinen söylemeliyiz ki Kur’an’ın buyurduğu farz , yani durumu uygun olanlara elzem olma hali, oruç ibadeti sadece Ramazan ayı içindir. Diğer tüm oruçlar farz değildir, nafile ibadet kapsamındadır, yapılırsa sevabı varken, yapılmazsa günahı yoktur.
Orucun asli makamı Yüce Allah’tır. Ayın hikmeti de buradadır ki biri için veya türbeler için, adak için oruç olmaz.
Bu ayda nefsin terbiyesi sadece yemekle alakalı olmayacağından akla gelen her zafiyet ve meyile yönelik nefsin frenlenmesi gerekir ki bu çok geniş bir yelpazedir. Alkolden, kumara, israftan, zamparalığa, suçtan, günaha, eziyetten zulme, hortumdan karaborsaya kadar her akla gelen kötülükte nefis aksine ve doğrusuna yöneltilmelidir. Yani mesele sadece aç kalmak değildir.
Bu ibadet kurban kesmek gibi, dostlar alışverişte görsün diye yapılacak, riya ve gösteriş dolu bir şekilsel davranış değildir, olmamalıdır. Niyet has olmalı, gerçek olmalı, gizli olmalı, reklam edilmemelidir.
Oruçla işleri aksatacak derecede zayıf düşmek, kabul edilir bir hal değildir ki çalışmanın da bir ibadet olduğu unutulmamalıdır.
Dinen mükellef olmayanlara yani ergenlikten çıkmamış çocuklara bu oruç farz değildir. Bu yaşı en az on beş kabul edersek yaygın hatalar da daha iyi anlaşılır. Bu çocukları zorlamak orucun niteliğine zarar vereceğinden ve çocuğu dinden soğutacağından yanlış bir alışkanlıktır.
Orucu bozan ve bozmayan şeyler içinde şu denebilir ki kasten oruca zarar vermek dışındaki tüm kazalar, unutkanlıklar orucu bozmaz. Sağlık gerekçesiyle bozulan oruçları da merak etmeyin Allah affeder ve kazasını kabul eder. Unutulmamalıdır ki oruç ve diğer tüm ibadetler kutsalsa, en kutsal şey candır ve önceliklidir. Oruç ile sağlık bozuluyorsa o ibadetin makbul olmasına imkan yoktur.
Bu ayda bolca dua etmek, diğer ibadetleri yerine getirmek güzeldir, makbuldür. Daha da güzeli fitre veya sadakadan da öte yakın çemberlerden başlayarak yardıma muhtaçlara el atmak, dert dinlemek, müşküllerini gidermek esas olmalıdır. Yani bu ay yardım, paylaşma, sevgi ayı olmalıdır.
Ramazan ayının kutsaliyetine zarar verecek alışkanlıklardan bu ayda sakınmak lazım ve güzel olandır. mesela kumar, alkol gibi zararlı ve dinen yasak işlerden, oruç tutulmasa da uzaklaşmak, oruç tutanlara ve aya hürmet demek olacağından sevaptır, güzeldir, yakışandır.
Oruç gün boyu yatmak demek değildir ancak yorgun düşen bedenlerin dinlenmesinde, abartmamak şartıyla, günah yoktur.
Huşu yani içten gelen teslimiyet ve istek orucun da, Ramazan ayının da ilk maddesi ve öznesi olmak zorundadır.
Velhasıl fert olarak, aile ve toplum olarak bu ay bereketiyle gelir diye umarız ve öyledir de. Lakin bu ayı şükretmek, yardım etmek , iyilik yapmak gibi toplumsal irtibatlarla daha yaygın ve güzel hale getirmek mümkündür ve olması gerekendir. Toplumsal barış için, küslerin barışması için, tevbe etmek için bu ay fırsat ayıdır. Bu ayı duaların kabul edileceği ay olarak da düşünürsek kötü ve çirkin huylarımızı terk etmek için bu ay yerinde bir zamanlama olacaktır.
Dinen Ramazan ayının ve oruç ibadetinin kapsamı elbette çok daha geniştir ve dini kaynaklarda çok fazla bilgi mevcuttur. Benim burada vurgulamak istediğim şey hasetlerden, kin ve nefretlerden, düşmanca söylemlerden uzaklaşmak, küslükleri ve kötü huyları bırakmak, iyilik ve güzelliğe değer katarak yaşamı, vatanı, insanı, sevgiyi yüceltmektir. Bu ay buna gayet müsaittir.
Bu aya yüklenen abartılı anlamlar ise gerçek dışıdır. Mesela bu ayda ölenler cennete gider gibi bir kaide din içinde yoktur çünkü Kur’an’da böyle bir şeyden bahsedilmemektedir. Öte yandan bu ayı vicdan sömürüsü olarak kabul eden ve atmacalar gibi bekleyen bir dinci (dindar değil) kesim de vardır ki özellikle çocukları kendi düşüncelerine çekmek gayretleri vardır.
Dahası himmet veya başka isimler altında adresi dahi belli olmayan kurum ve yerlere veya şahıslara maddi yardım talepleri bu ayda fazlalaşır çünkü din veya vicdan sömürüsüne bu ay gayet müsaittir. Ancak doğrusu yakındakine, elden yardım etmek olduğundan kişisel tavsiyem okuyucuların yakından uzağa doğru yardımlarını ulaştırması şeklindedir.
Velhasıl bu ay sömürü ayı değil, temizlenme ayıdır. Siyasetin, ideolojilerin üzerinde bir kutsiyete sahip bu ayı menfaat uğruna değişik manalara devşirmek dini alet etmek demektir ki büyük günahlardandır.
Bireye düşen oruç tutmasa bile, oruç tutanlara saygı duymak, abartılı ses, eylem, söz ve davranışlardan sakınmak, alenen yiyip içmemek, oruç olanlarla alay etmemektir. Dine saygı da bunu gerektirir.
Bence Ramazan ayının ve orucun anlamı nedir ? sorusuna verilecek en kısa cevap; adaleti, hakkaniyeti yüceltmek, toplumsal barış ve hoşgörüyü yükseltmek, kötülük ve küslükleri bitirmek, tevbelerle, şükür ve dualarla nefse yeni ve temiz sayfalar açmak olmalıdır.
Çünkü bu ay şeklen yapılacak aç kalmalardan çok daha yücedir, kutsaldır ve farzdır.
Şimdiden tüm Ulus’umuzun Ramazan ayı mübarek olsun inşallah.