Paganizmin anlamı, kökeni ve tehdit oluşu
Bugün dinler tarihinde eski ve batıl din olarak anılan lakin halen milyonlarca taraftarı bulunan paganizm, semavi (Kutsal Kitabı olan) bir din olmadığından batıldır ancak doğa tutkunları başta olmak üzere, siyonistler, ateistler, satanistler tarafından sempatik bulunan bir inanç sistemidir. Bu inancın eskidiğini ve geçerliliğini yitirdiğini düşünmekse başlı başına bir hatadır. Evvela ne olduğunu görelim.
Paganizm, tek Tanrılı dinlerden önce ortaya çıkan ve günümüzde etkinliğini sürdüren çok tanrılı bir şeytan dinidir. tarihi antik çağlara kadar dayanan ve Şamanizmle birçok ortak noktası bulunan bu dinde, dünya ve evrende var olan her cismin ruhu olduğuna inanılır.
Paganizm dinine mensup olan kişilere pagan denir. Paganlar, üç ayrı grupta toplanır.
Neo-pagan: Modern paganları tanımlamak için kullanılır. Dünya genelinde milyonlarca insan paganizm inancını benimsemiştir. İnançları arasında canlılara zarar vermemek, doğanın içinde yaşamak, az tüketmek ve yardımlaşmak yer alır. Günümüzde Neopaganizm adını alan dinin en önemli sembollerinden biri ağaçtır. Ağaç, yeniden doğumu, tabiatı, insanın özgürlüğünü ve ruhu simgeler. Diğer her şey gibi ağaçların da canlı olduğuna inanan paganlar genelde şehirden uzakta, ormanlarda ve kırsal alanlarda yaşar.
Mezo-pagan: Mezo-paganlara göre evrendeki her şey kusursuz bir uyum içerisindedir. Bu uyumun bozulmaması için insan çevresiyle ve diğer canlılarla barışık bir yaşam sürmelidir. Diğer paganların aksine ayin düzenlemezler ve bireycidirler. Bazı Aborjinler ve Kızılderili kabileleri mezo-pagan olarak nitelendirilir.
Paleo-pagan: Diğer kültürlerden ve dinlerden en az etkilenen paganizm türüdür. Paleo-paganlara göre dün ve yarın yoktur. Sadece bu an vardır. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan Hippi topluluğunun sloganlarından biri olan Carpe Diem (Anı Yaşa), paleo paganizm inancının temelini oluşturur. Liderlerinin hayvanlarla ve ağaçlarla konuşabildiğine inanırlar.
Geneline bakarsak; Paganizmde tek Tanrı inancı yoktur. Evrendeki her canlı ve her cisim Tanrının bir yansımasıdır. Dünyanın ve evrenin sonsuz olduğuna inanan paganların çoğu reenkarnasyona yani hayata ikinci gelişe inanır. İnsan tekrar tekrar ve her defasında başka bir canlı ya da cisim olarak dünyaya gelir. Bir başka inanışa göre, önceki hayatında kötülük yapanlar, böcek ya da bir taş parçası olarak dünyaya gelir.
Paganizm, aslında birden fazla batıl dini kapsar. Bazı kaynaklara göre Şamanizm ve Animizm gibi doğayı merkezine alan dinler de pagan inancının bir parçasıdır. En önemli simgelerinden bir diğeri beş köşeli yıldızdır. Her bir köşe yıldızı, suyu, ateşi, toprağı ve havayı simgeler. Cennetin de cehennemin de dünyada olduğuna inanan paganlar, kötü ruhları defetmek için çeşitli ayinler ve ritüeller düzenler. Liderleri transa geçerek kötü ruhlarla iletişime geçer ve onları kabilesinden uzaklaştırmaya çalışır.
Bu dinin kökeni görüldüğü üzere çok eski çağlara kadar dayanır ki Kitaplı dinler insanlara gelmeden evvel inanç sistemleri kişilere, sözlere ve işaretlere atıf yaptığından zaten bu kaçınılmazdı. Batıldı çünkü insanların korkularından ve ölümsüzlük isteklerinden doğmuştu, kuvvetliydi çünkü habitatlar buna müsaitti ve tabiat yaratıcı olarak kabul görüyordu. O zamanın en büyük korkuları ateş ve ölüm olduğu için de karanlıktan beslenip korkuları yüceltti, şekilciliğe muhtaç insanları putperestliğe yöneltti ve derinlerde iyilik ve kötülüğün iki ayrı tanrısı olduğu fikrini yaydı gezegene.
Bu ikilik ise şeytanı kötülüğün ilahı mevkine taşıdı ve siyonist kültürlerden de aldığı destekle, paganizm evrenselleşebildi. Siyonizm her ne kadar sonradan bir ideoloji ve inanç sistemi haline geldiyse de köken ve idrak olarak ateşe, güneşe ve şeytana tapınmayı esas aldığı için, üstelik her şeyi gören göz’e sadakati esas aldığı için aslında çok evvelden beri vardı ve bence siyonizm zaten paganizmden başka bir şey değildi. Şu farkla ki şeytanın (İblis’in) adı doğrudan telaffuz edilmiyor, ağaç, dağ, ateş, putlar ilahlaştırılıyordu. Lakin hepsinin ortak noktası şuydu ki tek ilah olan Allah’ın yanına hep birileri veya bir şeyler konmaktaydı.
Zaman içinde uluslar semavi dinlere yönelse de yönetenlerin dini hep paganizm olarak kaldı. Çünkü sahip oldukları emsalsiz güç, karanlıktan da istifadeyle, korku saçarak, uzun , ölümsüz ve güçlü yaşamak arzusunu doğurdu. Bu ise normal standartlardaki insan yaşantısının ötesini istemek ve bu maksatla birilerine (Satan’a) el açmak, medet ummak demek oluyordu.
Zaman içinde paganizm kelimesi kullanılmaz olsa da pek çok çocuk doğurdu ve Tek Tanrılı dinlere tabi olmayan tüm batıl dinlerin atası oldu desek yanlış olmayacaktır. Maddeler, cisimler, oluşlar tanrılaştırılıp, çok tanrılı mitolojiler insanlara sunuldukça paganizm güçlendi, halklar semavi dinlere kaysa da yönetimler daha şeytancı oldu.
Tek tanrılı, semavi dinlerin ortaya çıkışıyla paganizm kan kaybetti kaybetmesine ama inanç sistemleri değişmedi, kabuk değiştirdi, gizlendi, yer altına indi. Satanizm, ateizm gibi sayısız inanç sistemini şematikleştiren paganizm kültü ateşe, taşa, geleceğe, gayba, ağaca, güneşe tapan onlarca yeni din icat ettirip kendi eliyle beslediği bu dinleri, semavi olanlara rakip olarak sürdü sahaya.
Haçlı seferleri gibi katliamların ana gayesi de buydu. Sihir ve büyü kültüyle, cisimlere atfedilen manalarla güçlenen paganizm korku dünyalarına yerleştikçe kötülük güçlendi ve acımasız savaşlar yaşandı.
Tapınak şövalyelerinden itibarense kadim inançları kendi felsefeleri ile birleşti, kaynaştı ve Evanjelizmi, püritenliği doğurdu.
Cesar’dan Hitler’e kadar nice devlet adamı bu inanç sistemiyle, gaybdan haber almak, güçlenmek, ölümsüzleşmek veya uzun yaşamak için, bilgelik için el açıp yalvardı şeytanlara ve kahinlerle beraber yaptıkları ayinlerle de şeytanı kutsamaya devam ettiler.
Halklar farklı inansa da yönetim halklar gibi düşünmeyenlerin elindeydi ve dünyevi arzuları öne çıkartan şaheser eserler de bu dönemde inşa edildi, ahiret inancı kaybettirildi. Kaos, açlık, salgın ve korkuların da tetiklemesiyle paganizm yerleşik bir inanç sistemi olarak varlığını hep sürdürdü.
Tehdit oluşuna gelince….
Paganizm çağın en tehlikeli vebasıdır bana göre. Siyonizmle birlikte şeytancılığı esas alır ki diğer tüm batıl inançlar bu ikisinin alt kümesidir. Ana felsefesi çift başlı tanrı sistemi olduğu için hak din değildir ve fakat tek tanrılı dinlere düşmandır. Küresel geleceğin aklındaki inanç sisteminin Transhümanizm (İnsandan yarı tanrısallığa) olduğu düşünülürse, madde ve ruhtan ibaret ancak YARATILMIŞ insanın tanrılaştırılması da bu kültün eseridir.
Bu semavi dinleri reddediş inancı ise ortaklaşmalı, birleşmeli, uygunsuz ve kutsal olmayan çözümler içerdiğinden batıliyet kapsamındadır, beşeridir. Gelecekte insan yazımı bir din yaratmak hevesindeki paganizm, maddeciliği öne çıkarmakla zaten ruhu göz ardı ettirmekte ve Allah’ın nüvesini yok saydırmaktadır. Bu anlamıyla küfür grubundadır ve yanlıştır. Lakin kan dökmekten çekinmeyen paganizmin en büyük belası doğal olarak yarattığı terör ve savaşlardır.
Siyasal ve ideolojik çözümlere, ekonomik tedbirlere, sağlığa ve tüm diğer teknolojilere sinen bu gaye ve mantık, dinsiz toplumlar, maneviyatsız ve aidiyetsiz uluslar üretmek gayesindedir. Bu ise varlığının anlamını kaybetmiş insanlık demektir.
Bu sebeple toparlayacak olursak paganizm inancındaki kişiler, dış görünüşleri NE OLURSA OLSUN pagandırlar, maddecidirler, şeytancıdırlar. İsimleri, inanç sistemlerinin adını ne koyarlarsa koysunlar hak dinlere düşmandırlar. Tehdit oluşları da bu sebepledir. vahşilikleri, yeminleri, acımasızlıkları ve kararlılıkları ise kan dökmekten çekinmeyişleri demektir. İnsanları goyim yani hizmet için var edilmiş kabul eden paganizm, şeytanla işbirliği yapmış olmasından da hareketle karanlıkla iç içedir.
Bugün dünya liderlerinin çoğu malesef bu kültüre tabidir. Nüfus cüzdanalrında ne yazarsa yazsın, inanç sütunalrında hangi dinin adı olursa olsun…. kalplerinde yazılı olan inanç sistemi paganizmdir.
Nüfusu azaltma, dünyayı daha yaşanabilir hale getirme, tabiatı yaratan mevkine taşıma, insanı yarı tanrıya dönüştürme ve yapay zekayı (sözde) egemen kılma arzusunun altında bu emel yatmaktadır.
Detay isteyen okuyucular internette kısa bir zaman geçirirse ayinleri, anormallikleri, gayeleri ve batıl inançların bir birleriyle olan benzerliklerini kolayca görecektir.
Bu nedenle Şamanizm gibi ruhlardan beslenen ve çok tanrıcılığa hizmet eden inançları abartan, popüler kılmaya çalışanları, semavi dinlere yakışmayan davranış sergileyen yöneticileri, konuşmalarında satır aralarında küresel geleceğe, şeytana methiyeler sunan ileri gelenleri izlerken iki kere düşünün ve sorgulayın.
Göreceksiniz hala aramızdalar…. hala Allah düşmanlarılar.
benden demesi.