Ölmek
Hayat geçici ve kısa… ecel deniyor adına ölümün. Vadenin, yaşamın, var oluşun sonu… Başka bir dünyaya geçiş, sınavın bitmesi… Ölmek beden ve ruhun ayrışması, duyuların fişi çekilmiş bilgisayar misali kapanması… irtibatın kesilmesi demek ölüm, hayatın geri kalanıyla.
Her şeyin eceli var…. ertelenmez ecel… Kuşlar da ölür, dalgalar da, dağlar da, yıldızlar da. Dünya da ölecek bir gün… hayat sonlanacak bildiğimiz manada… Yaşam yeniden başlayacak bize anlatılan ama bizim bilemediğimiz bir mahiyette…
Bu ölmek, gerçek manada ölmek demek. Bir de ölmeden ölmek var.
Yani yaşamamak, ölmeden korkularla yaşamak, irade kullanmadan yaşamak, ot gelip saman gitmek ve öldüğünü bile anlamadan kış uykusundan uyanmamak. Yaşarken ölmek yani… ruh adam gibi gezinmek ortalıklarda.
Bunların dünyası da yok, hayalleri de, umutları da…
Bir kısmı dünyanın malıyla ilgileniyor, bir kısmı bu mucizevi dünyayı bırakmış ötesiyle ilgileniyor beyin fırtınalarıyla… kapanıyor, kapatıyor kendini beşeri dünyaya sanki sınav olmuyormuşçasına.
Aptallar var, yaşarken boş boş gezen, ne söylenirse yapan, üç kuruşa ruhunu satan…ölmekten beter yaşayanlar.
Acılar var, vatanı, toplumu üzen, kalpleri parçalayan… ölmekten beter…
Ölen ama unutulmayan kahramanlar var Atatürk ve silah arkadaşları gibi…
Ölümden korkan, ölmeyecek gibi yaşayan, ölümle kumar oynayanlar var…
Aptal cesaret sahipleri var mesela gençliklerine doyamadan ölüp giden…
Ölmek çok değişik bir olgu, kimi ne zaman , nerede yakalayacağı belli değil. Ama hiç ölmeyecek gibi yaşayan gafiller var, ızdırap çektiren…
Ölümden korkanlar var diğer yanda hayatı korkularla kendilerine zehir eden… demirden korktuğu için trene binemeyen, uçmaktan korkan sanki ecel karayolunda kendisini yakalamayacakmış gibi…
Sevmekten korkanlar var, yaşayan ama hissetmeyen, kalbine kilit vuran endişeleriyle.
Umut etmekten, kurtuluşu ummaktan korkanlar var… nasıl yaşamaksa onların ki…
Ölen ama öldüğünün farkında olmayanlar var hala… fosilleşmiş zihinleriyle, içi boşaltılmış beyinleriyle gezen ortalıkta…
Ölümle alay edenler var, ölüme meydan okuyanlar var… ukalaca.
Ölmek başka bir boyuta geçmek, başka bir dünyaya intikal etmek, yok olmak değil. Ölmek bire son değil, yeni bir başlangıç. Nasıl bir başlangıç olacağı ise bu ilk hayatı nasıl yaşadığımıza bağlı… inansak da inanmasak da durum bu.
Ölmek…. inananlar için kolay. Sevdiğine kavuşmak gibi.
Ölmek zor isyancı kafirler için, maldan, paradan ,putlardan kopup yok olmak onlara göre.
Ölmek güzel yaşam kaliteli yaşandıysa… ölüm kolay sevgiliye kavuşmayı bekleyenlere. Ölüm acı geride kalanlara…
Ölmek…. unutulmaya başlamak demek anılarda en geç beş yıl sonra.
Bu evlerde, arabalarda, tarlalarda, yazlık bahçesinde başkalarının yalşamaya devam etmesi demek ölmek!
bence.