Nasreddin Hoca’nın yüzüğü
Fıkra şöyle;
Hoca bir gün kümeste yüzüğünü kaybeder. Saatlerce arar ama bulamaz. Komşuları hocanın telaşlı halini görüp sorarlar;
“Hayırdır Hoca ne arıyorsun?”
Hoca cevap verir; “Yüzüğümü kaybettim, arıyorum ama bulamadım.”
Yardımsever komşuları yardım teklif ederler;
“Hoca bizde arayalım, nerde düşürdüğünü hatırlıyor musun?”
Hoca cevaplar; “Kümeste.”
Komşular şaşırır;
“O zaman niye kümesin dışında arıyorsun Hoca?”
Pişkin hoca cevap verir;
“Ama orası karanlık!”
Niye anlattık bu fıkrayı? Çünkü meselenin asıl sebebini çoğumuz bulmakta aciziz. Kolaya kaçıyor veya derin araştırmalara yönelmiyoruz. Sonuçta yüzüğü yani çözümü bulamıyor ve aramaya hayat boyu devam ediyoruz. Oysa azıcık cesaret ve bir ışık kaynağıyla (bu bilim olur, tecrübe olur, dost nasihati olur…) yüzüğü de çözümü de gayet kolay buluruz. Odaklanırsak o küçücük yerde yüzük daha fazla saklı kalamaz.
Benden demesi. Anlayana güzel dersler içeren bir fıkra bu. Bence.