Nasıl zengin olunur ?
Zenginliğin parayla alakası olmadığını, mutluluk getirmediğini biliriz, söyleriz ama ne hikmetse para için yapamayacağımız şey yoktur. O kadar severiz ki parayı… para ilahımızdır.
Bu yüzden de rahat, tasasız, paralı, lüks hayatlar arzu eder, hayal ederiz.
Bu hayali gerçekleştirmek için de düz yolda kalmak gibi bir yeminimiz de yoktur çoğu zaman. Dikenli yollara, kestirmelere, yasa dışı güzergahlara kayarız sırf kolay yoldan, çabuk ve çok para kazanmak için.
Namusumuzla çalışarak, vergiyi zamanında ve tam vererek, hak yemeden, çalmadan, kamuya ve devlete borçlarını zamanında ödeyerek kimse zengin olamaz. Bu madde birdir.
Madde iki zengin olmanın bedeli ağırdır, vebali vardır, sınavı çok çetindir. Bu da madde iki.
Madde üç; her şeye rağmen zengin olmak istiyorsanız aşağıdakilerin bir veya bir kaç tanesini yapın… hemen zenginleşirsiniz. Şayet istediğiniz buysa;
Kumar oynayın mesela… ya batar ya çıkarsınız. Kazanan pek yoktur ama … ya siz olursanız o talihli?
Başkalarının maaşlarını geç veya az ödeyin. O para yanınıza kalsın.
Şirket üzerinden eşinize, dostunuza arabalar alın, lüks hayatlar sürün. 83 milyon ödesin benzin paranızı siz keyif sürün.
Vakıflar kurun, naylon şirketler kurun, paralar aktarın, geri alın, bir daha aktarın, kara para aklayın….
Naylon faturalar düzenleyin mesela onlarca…. paravan şirketler üzerinden nakde çevirin…
Banka müdürleriyle gizli fon hesapları kurun, yönetin.
Saadet zincirleri kurun, fakir halkın kanını emin mesela…
İnşaat işine girin de malzemeden çalın. Ne gerek var sağlam ve ucuz ev yapmaya?
Ormanları yakın, otel kondurun oralara…
Bir tanıdık vekil bulun, iş, ihale veya kupon arazi kapın… hoooop gelsin paralar.
Boykot varsa, ambargo varsa bile el altından ticaret yapın, sınır dışından kaçak mazot getirin…
Gençlere uyuşturucu, silah, kan, organ, hatta çocuk sağlayın, yüksek bedellerle satın…
Kaçak yollarla işçi çalıştırın, bagajda yurt dışından canlı hayvan getirin, göllerden kum çalın, şişe suyu diye çeşmeden doldurup satın….
Araba çalın, ev soyun, kap kaç yapın….
Okula gitmek yerine, haytalık yapın…
Anne ve babanızın evdeki paralarını çalın, bileziklerini isteyin…
Tartıda hile yapın, cumadayım diye cama yazı asın müşteriniz artsın, namaza gitmeseniz de…
Hak etmediğiniz maaşları almak için devleti dolandırın, rapor alın, sahte evrak üretin…
Bozuk malı satın sağlam diye, pirince taş katın….
Zengin kız veya zengin oğlan peşine koşun okumak, adam olmak yerine…. zengin ama namert olsa da bırakmayın yakasını…
Evlenin ne olursa olsun zengin biriyle. Sonra boşanın ve nafaka diye ölene3 kadar o adamın kanını emin.
Metresi olun zengin iş adamlarının kısa yoldan zenginleşmek için…. etinizi satın.
Ana babanıza, herkese yalanlar söyleyin.
Karaborsacılık, hortumculuk, dolandırıcılık, talancılık yapın… kamu malını yağmalayın, yetin hakkını yiyin…
Silahla, şiddetle gasp edin edebildiğinizi. Öyle ya kaç günlük dünya?
…
Nasıl zengin olunur diyoruz ya aslında çok kolay. Ama bir de yemek yemek ama sıçamamak var. Vebal var, vicdan var, hesap var. Yanlış yoldan zengin olmak kolay. O serveti ve statüyü tutmak adına yanlışı sürdürmek var… Bakımı var, geliştirmesi var, adam çalıştırması, kanundan kaçılması, avukat ordusu beslenmesi, saklanması, para zoka etmesi var…. dert var. Gece yatakta uyuyamayıp dönüp durmak var.
Bir de fakir ama mutlu olmak var. Namusla, vicdanla yaşayıp mışıl mışıl uyumak….
Sizce hangisi daha güzel?
Bence uyumak kadar güzel bir şey yok.