İlim ve bilim genelde karıştırılsa da farklı şeylerdir. Çünkü bilinen ve bilinmeyen ancak var olan temel kanunlara ilim, o ana kadar keşfedilen ve anlaşılan kanunlara bilim adı verilir. Söz gelimi atomun iç yapısının bilinmesi yakın zamanda gerçekleşti. Bu bilinen halin adı bilimdir. Lakin o atomun bilinmezden önceki hali ve halen bilinmeyenleri ilimdir ki tamamı ilahi bilgiye dayanır. Bu sebeple ilim din referanslıyken, bilim matematik ve fizik menşelidir.
Küresel dijitalizm bu çağda bilimi ilah yapmak derdindedir. Doğal olarak bilim adamları da peygamber statüsüne terfi ettirilecektir. Bu ibareyi hafife almayın. Hatırlayın ki tüm dünya uydurma covid günlerinde iki üç sahtekarın kurtarıcılığına dua etti, Vatikan’da ayinler düzenledi, şükür namazları kıldı. İşin aslıysa sonradan anlaşıldı ama artık çok geç olmuştu. Neyse…
Teknoloji sahibi ama bilgiyi insanlık ve medeniyet aleyhine, kendi çıkarları doğrultusunda kullanan küresel abiler bilimi dinin (inançların, kutsalın) üzerine çıkartmaya gayret ederken, kendilerini de kurtarıcı mevkine koyuyorlar. İnsanlık önce ölümle, yoklukla, uzaylı saldırılarıyla korkutuluyor, sonra yine kendilerinin dizayn ettiği bu virüslere karşı kendileri koruyucu aşı çıkartıyor ve alkışı hak ediyor! Şu farkla ki o aşıların vurdurulması zaten asıl maksat. Çünkü bedenlere insanların RIZALARIYLA bazı şeyleri şırınga etmeleri gerekiyor. Zorlama yapamazlar çünkü yasaktır. Bu yüzden bizlere kağıt imzalattılar, bu yüzden bedava yapıp cazip hale getirdiler. Düşünülsün ki grip aşısı paralıyken bu aşılar bedava vuruldu. Konumuz Covid olmadığı için geçiyorum.
Din ve bilimi sürekli çatıştıran, kalbi yok sayıp aklı öne çıkartan yine bu adamlar. Ruhsuz, sevgisiz bir mekanik dünya hayalindeler. Çünkü kendileri o sevgi ve ruhtan yoksunlar. Dahası ruhtan yoksun varlık grubu olan üç harflilere de (!) sempati duyuyorlar. Muhtemelen çoğu zaten onlardan. Öyle ya sınav ve ceza için bu dünyaya insanla birlikte indirilen iblis ve onun isyanına katılan üç harfliler şimdi neredeler?
Doğu ile Batı arasında sınırlar çizenler de onlar. Çünkü kadim bilgi ve birikimleriyle ilme daha yakın ve yatkın olan doğu kesip biçmeden ameliyat yapabilen, ilaç yerine bitkileri kullanan insanlardan ibaret. Kültürler de buna uygun şekillenmiş. Oysa yeni zamanda ortaya çıkan mazisiz Batı ancak betondan, altın külçelerden ve çalma müzelerden ibaret. Yani dünyayı benzetmek istedikleri hal tamamen matematiğe, teknolojiye, sanala yaslı.
Bilim insanlarının değişik ülke ve firmalardan olmalarına sakın aldanmayın. Hepsi aynı takımda birer gizli örgüt üyesi yahut paravan bir temsilci. Satın alınan, kiralanan sayısız yerli bilim adamının da vazifesi toplumda bir algı oluşturmak. Ekranlara çokça çıkan-çıkartılanlara bakın, demeçlerini izleyin, bazen u dönüşü yaptıklarına şahit olun kimler olduklarını anlarsınız.
Transhümanizm küresel yeni dünyanın sözde dini olacak. Buna çalışıyorlar. Tüm dinlere başta kapılarını açacaklar ve sonra yavaş yavaş el yapımı, insan yazması dinlerini ortak dünya dini diye sunacaklar. Muhtemel sahte Mesihler de çıkartacak, tesadüfen bulacakları kutsal kitapları (!) reklam ederek tüm dinlerin kardeşliğinden bahisle ortak paydaları kaleme alıp, kutsalı elleriyle yazacaklar. Mesajları ise net; insan yarı tanrıdır, her şeyi yapmaya muktedirdir! Nasıl şirk kokan, nasıl iğrenç bir beyan değil mi? Ama gerçek.
Uzatmayalım. İlim Allah katında sonsuza dek var olan ve olacak tüm bilimlerdir, kutsaldır, zaten var ama bilinmeyendir. Hakikat ve netice oradadır, insanlık hazır oldukça, Allah’ın rızası ve izniyle insanlığa verilir. Bilim ise bilebildiklerimiz, anlayabildiklerimizdir. Ukalalık da buradadır ki malumun ancak milyonda birine sahip insan haddini aşarak kutsala saldırabilmektedir. Mesela yağmurun nasıl yağdığını anlamaktan aciz insan, yağmurlara müdahale etme cüretini gösterebilmektedir.
Aynı insan göktaşlarını belirli hedeflere yönlendirmek için trilyon dolarlar harcarken, o göktaşından ulusları kurtarıcılığa soyunacak kadar hain, hadsiz ve namussuzdur.
Cenneti kopyalamak, kutsalı boşa çıkarmak, beşeri ve insani akıl edişleri din’leştirmek isteyen Allah’ın imzası olan genlerle oynamak cüretindeki bu karanlık zihniyet bilimi etkin olarak kullanır ki bilim adamlarının farklı milletlerden oluşu kandırmacadan ibarettir. Çünkü hepsi aynı takımdadır, aynı ideal için çalışmaktadırlar. Zaten aykırı seslerin ekranlara çıkmasına İZİN dahi yoktur!!!
Bu sebeple lütfen bilim ve teknoloji silahıyla bizleri nasıl vurmak istediklerini, aklı öne çıkartıp ki bu akıllar onlarca sürekli tornalanmaktadır, kalbi ve inançları devre dışı bırakmaya çalıştıklarını anlayın…. çocuklarınıza da anlatın, tedbir alın ve Allah’a güvenmekten vaz geçmeyin.
Sahte dinlere, el yazması kutsaliyete aldanmadan doğru, dürüst ve inançlı yarınlar barışı da, sağlığı da, huzuru da zaten getirir.
Bence.
Bu zamana kadar doğrusu bilimi çok güzel ve etkin kullanabildiler. Dünyayı kainatın merkezinden çıkartıp güneşi ortaya koymayı bile başardılar. Ama artık akıllanma ve uyanma vakti. benden demesi.