Modern çağın hastalıkları
Gürültü, stres, kirlilik, endişe, kalabalık, geçim derdi, telaşlar, beşeri meşguliyetler, sentetik mamüller, bilinç uyuşturucular, manipülatif teknolojiler… bizleri hasta ediyor. Bunlara çağın hastalıkları diyoruz. Diğer sık gelinen rahatsızlıklar bel fıtığı, görme bozuklukları vs. bunların yan ürünleri. Artan kanser vakalarının mesela ilk sıradaki sebebi stres ve endişe. Bazıları aksini dese de bu ikili kanserojen gıda ve maddelerden, kirli havadan bile daha fazla menfi etkili sağlık üzerinde. Kurtulmak ne derece mümkün bilemiyorum ama tek tek ele alıp incelemek istedim.
Stres mesela…
Vesveseler, endişeler, korkular, gamlar… hayatın kendisi değil çoğu zaman bunlar, korku dağlarımız. Bugünü değil yarını yaşamak hevesimizden kaynaklanıyorlar. Açlıktan ölmeyecek olduğumuz halde aç kalmaktan korkuyoruz mesela. Trafik kazalarından çekiniyoruz, pahalılığı dert ediyoruz, üzülecek pek çok şey buluyoruz mutlu olmak yerine. Dertleri bir kenara koymayı, değiştiremeyeceklerimizle uğraşmamayı beceremiyoruz. Bu da geri tepiyor ve vücudumuz geriliyor. Metabolizmamız refleks gösteriyor ve kasılıyor. Bu da bazı şeyleri engellerken bazılarını devreye geçiriyor ve dengeler bozuluyor içerimizde.
Gürültü diğer yandan…
Bu çağ, gürültü çağı bana sorsalar. Her yerde, herkeste, her şeyde gürültü var. Sükuneti, huzuru, sessizliği bozan onlarca şey var aynı dakika içinde. Satıcısından aracına, uçağından daktilo sesine, cep telefonlarından tren raylarına kadar. Oysa sessizliğe ihtiyacımız var ve şehrin temposundan kaçıp ormanlara gidemiyoruz mesela…
Kirlilik dumanlardan, kimyasal atıklardan, plastik çöplerden, kaldırımlardaki balgamlardan gelen…
Kalabalıklar mesela… sıkıyor bizi. Tenhalara kaçamıyoruz gün arasında da, hafta sonlarında da. Sosyallik adına mecbur bırakılmışız kalabalık AVM’lere…
Beşeri telaşlarımız hiç bitmiyor. Zamanlamışız hayatı, saatlere mahkum etmişiz nefes alış verişlerimizi açık hava hapishanesinde gibiyiz. Sanki boynumuzda bir dijital kelepçe var da sıkacak nefesimizi geç kalırsak…
Yediklerimiz, içtiklerimiz, giydiklerimiz…. sentetik, oynanmış, Genetiği değiştirilmiş şeyler… aldığımız ilaçlar, kuru gıdalar, ısıl işlem görmüş şeyler reyonlarda…
Zararlı teknolojiler, uyuşturucular, bilinç körleten mamuller, fanatizmler….
Reklamlar, diziler, saldırı altındaki ahlaklarımız, öğrendiğimiz ama şu an bizleri onunla yargıladıkları kurallarımız…
Yenen haklarımız, ödenmeyen alacaklarımız, bizleri dilenci durumuna düşürüşleri…
Sıra bekleyişlerimiz saatler boyu… kaçan vapura sinirlenmelerimiz…
Yetersizliklerimiz, yetersiz hissettirişleri, yalnızlığımız kalabalıklar içinde…
Çaresizliklerimiz, geçim dertlerimiz, gücümüzün yetmediği sorunlarımız, konuşamayışlarımız, susuşlarımız, cevap veremeyişlerimiz haksız patrona işsiz kalmak korkusuyla…
Vergi kaçıranlara, hırsızlara, katillere kanun önünde hesap soramayışlarımız…
Ağaç kesen, orman yakanlara susmak mecburiyetinde kalışlarımız…
Onlarca şey var bizi hasta eden.
Ya ne yapmalı?
Dünyayı değiştirmek, düzeltmek mümkün değil. Kendimizi düzelteceğiz önce. Dert etmeyi bırakıp çare olmaya çalışacak, elle, sözle, kalple karşı duracağız yanlışlara susmak yerine. Bu bizi iyi hissettirecek.
Doğayla, tenhayla daha sık buluşacak, daha uzun temiz nefesler alacağız sahillerde yürüyüş yaparken…
Her sesi duymayacak, her sese kulak vermeyeceğiz. Kulaklık takacağız gerekirse…
Teknolojisiz günler, geceler belirleyeceğiz kendimiz. Akıllısı, akılsızı her türden elektrikli, elektronik alete veda edeceğiz kısa süreli de olsa…
Lüzumsuz ilaç kullanmayacak, doğal ve dengeli besleneceğiz mevsiminde. Hastalık hastası oldukça iyileşmenin imkansız olduğunu unutmayarak, hastayken müşteri durumuna düşmeden, kendimizin doktoru olacağız.
Endişelerimizi, korkularımızı yeneceğiz üzerlerine giderek, dostlar edinecek, dostları sıkı tutacak, yardım edecek, yardım alacağız.
Aileler dağınık halde çoktandır, sülaleler paramparça. Bir araya geleceğiz olabildiğince. Bir arada tutacağız ailemizi, savrulmayacağız en küçük rüzgarlarda.
Paraya kul olmaktan, konfor putuna tapmaktan kurtulacağız.
Bilincimizi körleten şeylerden uzaklaşacak, hiç olmazsa seyrekleştireceğiz.
Aklı kalple dost kılacak, nefsi terbiye edecek, iyilikten yana oy kullanacağız her defasında.
Adaletten sapmayacak, adalet arayacağız her hakkımız yendiğinde susmak yerine.
Kalitelisini ucuza almak için gayret gösterecek, lüks ve ithalden sakınacak, ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız.
Sevdiklerimizi ihmal ettik çoktandır. Ziyaret edecek, ellerini tutacak, sosyal medyadan gönderdiğimiz yalancı mesajlarla yetinmeyeceğiz.
İnançlarımızı diri tutacak, kim olduğumuzu hatırlayacak, düşmanlarımızı iyi tanıyacağız.
Ormanları sevecek, koruyacak, yaşatacağız. Hayvanları sevecek, tabiattan dersler alacağız.
Kötülüğe susmayıp feryat edeceğiz hep birlikte. Dilsiz şeytanlar olmayacağız.
Bir ve beraber işlerin üstesinden gelmeye çalışıp, yalnız hissetmeyeceğiz kendimizi.
Yaşlanmaktan utanmayıp, her yaşı ayrı yaşayacağız.
Sevip, sevilip, umut edecek, küçük şeylerle mutlu olmasını bileceğiz.
Müsterih olacak, müsterih olmak için zarar veren biz olmayacağız hayata.
Yoksa bu modern zaman hastalıkları bizi eritip kül edecek.
benden demesi.