Lokmanı bitir kızım yemek ağlamasın diye diye
Ufakken annemiz sofrada adeta yalvarırdı… lokmanı bitir oğlum… bak yemek ağlıyor…. Doyduğumuz halde mecbur yerdik o son kalanları…. Ve o son kısım yap olarak geri dönerdi bedenimize… derken yağlar yerleşik hal alırdı evde aynı tutum sürdüğü için ve obez, kilolu en azından balık etli olur çıkardık… hala da öyle.
Dinen de sömürü yaparlardı kalmasın, israf olmasın diye. Bak buraya itiraz etmiyorum. Kesinlikle o yemek bitmeli eğer tabağa konduysa ama hata tabağa konan miktarda zaten.
Bebekleri bile tıka basa doyuruyoruz aç kalmasınlar diye değil dostlar gürbüz bebek görsün diye, haddinden fazla yediriyoruz. Tombalak oluyor hepsi. Süt, üstüne meyve, üstüne tatlı, üzerine çikolata, üstüne poğaça fırından yeni çıkmış…. sonuç kilolu çocuklar.
Derken sağlık sorunları başlıyor, ayaklar, dizler eğriliyor… bu kez de doktor peşine düşüyoruz.
Mesele şu bence; israf her türlüsü ile haram, günah, yazık, insanlık suçu bana göre. Ama bolca ve çeşitli yemek değil. Yanlış çocuğa fazla yemek koymakta. Fazla ekmek yedirmekte, fazla hareketlenmesine mani olmak da.
Sokağa oynamaya salmıyoruz mesela çocukları, kaza bela olmasın diye, balkondan bakıyorlar… Git oğlum ders çalış, kızım oynayacağına otur sınavına çalış…
Obeziteden şikayetlerin eminim ki % 80’i annelerle alakalıdır. Doktor değilim ama öyle tahmin ediyorum. SOnra kilo vermek için operasyonlar, anlamsız diyetler, aç kalmalar filan… Metabolizma yemeğe alışmışken, mide genişlemişken bu sefer beden açlığa alışmaya çalışıyor, sebze ağırlıklı beslenme asit ve o asitte mideye gaz yapıyor, açlıktan hareketler azalıyor, güç azalıyor, hali kalmıyor insanın, dersleri anlamıyor, sınava çalışamıyor…. tam bir ikilem yani…
Lütfen israfa yol açacak, çocuğu kilolu yapacak yanlışlardan kaçınalım. Herkesin yiyebileceği miktar bellidir, zorlamaya gerek yok, fazlası zarar zaten. Şişman çocuk sağlıklı demek değildir. Anneler bunu hep unutur. Sağlıklı çocuk dinamik, hareketli, akıllı, hasta olmayan, dikkatini toplayabilen çocuktur.
Şimdi soruyorum; kaçımız buna dikkat ediyoruz?
Yoksa Lokmanı bitir kızım yemek ağlamasın diye diye çocuklarımızı tombalak yapan bizler miyiz? Çağın hastalığı obeziteye yoksa bizler mi sebebiz?
Bence… biziz.
Unutmadan çocuğun sempatisini kazanmak için, kolayımıza geldiği için, ona hediye olsun diye, evde yemek yapmayı ihmal ettik diye dışarıdan hazır yemek söyleyen de bizleriz, hamur işlerine yoğunlaşıp, dolabı hamur işi börekler olmadan boş bırakmayan da.
O hamurlar, tatlılar, fazla fazla pişirilmiş poğaçalar…. bedenlerde nereye gidiyor dersiniz? Pazar sabahı fırından sıcak ekmek aldırıp yağı sürüp yediren kim çocuğa? Düşünün bakalım.