Tahrim yani haram ve helal belirleme yetkisi sadece Allah’ındır. Dinde kural koyma yetkisi sadece O’ndadır. Ve biz eğer birisinin, birilerinin ahlak ve maneviyat üzerine söz ve fikirlerini sorgulamadan, dine uygunluğuna bakmadan alıp kabul ediyorsak…. onu her şeyin bahşedeni mevkiine çıkartıyorsak, medeti, şifayı, rızkı ondan bekliyorsak…. o kişiye tapıyoruz, o kişiyi İlah’ımız yapmışız demektir. İman değil aman dilenen bu insanlar için dünya hayatı geçici bir rahatlama sağlasa da malesef hayatın devamı ve daha sonrası iç açıcı da olmayacaktır. Bu durumdaysanız ve ben seviyorum tapmıyorum derseniz de kendinizi kandırıyorsunuz derim.
İnanç ve değerleri, haram ve helalleri çoğunluk yapıyor diye, o icazet verdi diye, yasalar göz yumuyor diye çirkinleştiriyorsanız, o işte emeği geçenlerin tümü ilahınız olur ve o kişiler de ilahlığa soyunduğu için vebali hak eder hale gelir. İnanç sömürüsü, ahlak deformasyonu, haysiyet çürütmesi gibi pek çok alanda kendini gösteren bu menfilik tüm ortakları cehennemlik kılar. Şayet inanıyorsanız. Çünkü kişilere tapmak, şeytana tapmak gibi başkaca ilahlar edinmek demek olacağından ŞİRK’tir ve şirk affedilmeyecek tek günahtır.
Atatürk gibi bir dünya liderine minnet duyup, anıtına-mozolesine çiçek bırakmayı şirk kabul edenler kelime oyunlarıyla insanları ve Allah’ı elbette kandıramayacaklardır. Çünkü bu dini maksatlı bir beklenti değildir, tapmakla alakası yoktur, şükrü kapsasa da aslen minnet beyanıdır, sevgi ifadesinden öte olmayan bir şükranı ifade eder.
Lakin bir patronun tüm ahlaksızlığına para veya makam için göz yummak, ahlaksızlığa alet olmak, hak yemeye o kişi istediği için taraf olmak, o kişiye sempatik olabilmek için tavizler vermek, iyilik yaparken bile ona yaranmaya çalışmak, onun kızdığı şeyleri terk etmek, onun helal ve haram belirlemesine müsade etmek … onun yanlış, hata ve kusurlarını görmezden gelmek üstelik aynen kabullenmek bir anıta çelenk koymaktan çok farklı ve öte bir şeydir.
Maaşı, sağlığı, kirayı, lüks arabayı, nafakayı temin için ondan medet ummak inançsızlığın göstergesidir. Şifayı doktordan beklemek gibi, rızkı kişilerden beklemek de yanlıştır. Çünkü her şeyin sahibi ve vericisi Allah’tır. O dilemedikçe bir yaprak bile yere düşmezken…. kişilere tapmak modern zaman putlarına tabi olmaktır, şeytan hilesidir.
İnsan iradesiyle, ruhuyla, amel defteriyle bütündür. Yol göstereni akıl ve kalbi, caydırıcısı nefsi, yardımcısı ruhudur. Başkalarına teslim edilen iradeler, sanal sevgiler, hak ve hürriyetler kişiyi insanlıktan çıkartıp köleleştirir ve iradenin teslimiyeti vebalden kurtarmayacağı gibi ilave sorumluluk yükler.
Aç kalınsa da, hasta olunsa da hayat ecele kadar sürecektir. Doğrusu ve güzeli bu kısacık hayatları inançla, vatan sevgisiyle, düzgün yaşamak, taviz vermeden zorluklarda sebat göstermektir. Dilenerek, yalvararak, aman dileyerek geçen bir hayat olmasın daha yeğdir.
benden demesi.