Kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmayın
Rahatsızız. Dedikodulardan, haksızlıklardan, adaletsizliklerden, merhametsizlikten, anlayışsızlıktan dert yanıyoruz. Birileri canımızı acıtıyor, üzülüyor, ağlıyor, işimizi kaybediyoruz yok yere. Acımasızlıkla suçluyoruz insanları, haksızlıkla itham ediyoruz. Feryat figan anlatıyoruz mağduriyetimizi sağda solda. Peki? Biz başkalarına karşı nasılız?
Onları dinliyor, haklıya hakkını veriyor, adaletli davranıyor, içten ve samimi gerçekleri konuşabiliyor muyuz? Yalandan, dedikodudan, kötülükten medet umuyor muyuz, ummuyor muyuz?
Başkalarına yaparken iyi, bize yapılınca kötü! Olmaz öyle şey.
Toplum kültür ve değer temasıyla eğitir kendini. İyilik kadar kötülük de bulaşıcıdır. Biz başkalarına saygın, mesafeli. ölçülü, kıymet vererek davranırsak alacağımız reaksiyon da aynısı alacaktır. Yani ne ekersek onu biçeceğiz. Başkaları da öyle.
O insan saf kötü değilse, sıradan bir insan evladıysa tatlı dilden, hürmetten, saygıdan elbette gocunacak, kendisine de çeki düzen verecektir. Kötü muamele görenin yapacağı şey de kötülük olacaktır. Sevgi dolu ortamda huzurla büyüyen çocuklar nasıl sevgi dolu olursa, kıymetsiz ortamlarda yetişen çocuklar nasıl yaşamı siyah beyaz görmekteyse… her şey karşılıklı ve eğitim bu yüzden önemli.
Kişisel yaralarımızın çoğu başkalarından gördüğümüz karşılıklardan ibaret aslında.
Doğru arkadaş seçtiğimiz müddetçe yukarıdaki kural her daim geçerli yani iyilik yap iyilik bul, kötülük yap kötülük bul.
Bu sebeple gelin iyi, dürüst, anlayışlı olalım. Hem bize aynı şekilde davransınlar, hem toplum yavaş yavaş, kültür sürtüşmesiyle kendisini eğitsin.
Bence.