Kediler ve Köpekler
Zamanın sosyetik erkekleri için Kurt, Kangal, Labrador türü köpekler bir çeşit kimlik göstergesi olmuş durumda. Yanında spor bir araba, pahalı bir kol saati ve genç bir spor giyimle kendini ispat çalışması durumu. Diğer yandan olanca zarafetine, sevimliliğine, fare, yılan, akrep kovuculuğuna rağmen hafife alınan, hakkı yenen, dindarlara mal edilen ve nankörlükle suçlanan kedi.
Köpek sahiplerine bakarsak genelde sert, olduğundan başka görünmeye çalışan, havalı kimseler. Kedi sahipleri ise genelde duygusal, sadık ve yumuşak mizaçlı kimseler.
Kediler genel itibarla fakir evlerde açlıkla sınav olurken, köpekler yine genel itibarla zengin köşklerde baş tacı edilmiş halde. Kamu kurumları bile köpekleri yeğler, barınaklar inşa eder, kedileri yok sayar vaziyette.
Özetle bugüne bakarsak köpek insanın en sadık dostu ve kediler nankör! Peki bu hep böyle miydi? Yani kediler gerçekten vefasız ve köpekler gerçekten sadık mıydı?
İşin dini izahı bir yana ben sizleri çocukluğunuza götürmek istiyorum. Kedi öldürenin yedi cami yaptırsa cehennemden kurtulamayacağına inanılan, köpeklerinse şeytan zannıyla evlerin bahçelerine bile alınmadığı günlere. Bu dediklerim çok değil en fazla 40 yıl önceki toplumsal kanaatti.
Peki şimdi durum tam tersine nasıl döndü? Bizler nasıl ahlaktan, Türk gibi yaşamaktan uzaklaştıysak, parayı ve israfı sever, yalancı bilimle aldatılır hale getirildiysek işte o yüzden. Nasıl kalple aklı, dinle bilimi bir birlerine birileri düşman edebildiyse, ayrıştırıp kutuplaştırıp gerçekleri tersine çevirebildiyse …. İşte o yüzden.
Bunu düşünmenizi ve araştırmanızı istiyorum. Her iki hayvan cinsi de sonuçta Allah’ın yarattığı mahluklardır, ruhları yok, akılları sınırlıdır. Yaratılış gayeleri farklıdır, cüsseleri farklıdır, her şeyleri neredeyse tam zıttır. Öldürülmeleri veya eziyet görmeleri kabul edilemez. Cismani olarak cin veya melek olmaları da imkansız ama buradaki mesaj önemlidir. 40 yıl da inanışları tam tersine çevirebilecek bir güçten bahsediyoruz ve bizler maalesef bunu kabulleniyor, kendi fikrimiz gibi benimseyebiliyoruz.
Sözü uzatmak istemiyorum ancak bir parça izahatla konu daha net anlaşılacak sanırım.
Köpekler yemeği kim verirse, onu sahibi kabul eder, yemek için türlü şaklabanlıklar yapar, aç kalırsa saldırır, dördü beşi bir araya gelince daha bir saldırgan hale gelir. Sahibi ona iyi davranıp yemek verdikçe gerçekten onun köpeği olur. Tıpkı mafya mensupları gibi. Rabbini bilmez, aza kanaat getirmez, pisliğini temizlemek, gömmek zahmetine bile girmez, yemek ve çiftleşmekten, kavga etmekten başka bir şey bilmez. Diyeceksiniz ki sürüleri, çiftlikleri, evleri koruyorlar? Evet ama bu sizi korumak için değil, çoğu zaman kendi menfaatleri gereği. Yani yemek, yuva sahiplikleri tehlikeye düşmesin diye ne başka bir köpeğe ne de başka bir hayvana tolerans göstermezler.
Diğer yandan kediler, özellikle siyah kediler cadı zannıyla yok edilince Orta Avrupa’nın farelerden dolayı veba ile telef olduğu malum. Bu denli faydalı kediler gerçekten de sahibine yalakalık yapmayan, sevgisini gösteren ama rızkı verenin Yaratan olduğunu bilen hayvanlardır. Sadıklardır, çok uzaklara konulsalar da feragatle eve dönmeyi arzu ederler. Psikolojik rahatlatıcılıkları vardır. Temiz, sessiz, neşeli hayvanlardır.
Etrafınıza bakın! Sokak hayvanları toplanınca ne oluyor? Kediler kısırlaştırılıyor (çip takılmadan kulakları v şeklinde kesiliyor) ve köpekler aşılanıp, kulakları çiplenip tekrar sokağa salıveriliyor. Geleceğin komplo teorileri de dikkate alınırsa muhtemel bir kuduz salgınında sizce en çok hangi hayvan grubu toplumu tehdit edecek? Bazı küresel yanlı gazete ve dergilerin kapaklarına kedileri taşıması ve salgınla alakalı göstermeye çalışması normal mi?
Peygamberimiz zamanında Mekke’de bir tek köpeğin olmaması da mı dikkatinizi çekmedi?
İsraf, moda, konfor, para moduna getirilmiş, değerlerinden uzaklaşmış toplumlar kolayca kandırılmaya, sahte zanlarla oyalanmaya, tavizler vermeye hassas hale gelirler. Kedi ve köpek bahsi de bunlardan bir enstantanedir.
Kediler ve Köpekler bahsi bana göre böyle. Zaman içinde nasıl devşirildiğimizi sizler de fark edin. Bu arada Sokak hayvanları yazıma da mutlaka göz atmanızı dilerim.
Nerden nereye geldiğimizi, getirildiğimizi, daha hangi konularda inançlarımıza ters yaşar hale getirildiğimizi düşünmeniz dileklerimle.