Ekranlarda kadın cinayetleri, kadınlara vahşet, kadın kolları haberlerini sıkça duyuyoruz. Aklımıza hemen kadın hakları geliyor ve siyasal otoritelerden kadınları koruyucu tedbirler bekliyoruz. Yola çıkış noktamız yanlış olduğu için de ne cinayetler, ne tacizler bitmek bilmiyor.
Meselenin özü şu; kadın hakları olmaz! İnsan hakları olur! Kadın hakları dediğiniz anda zaten negatif ayrımcılık yapıyorsunuz. Tıpkı köpek hakları, kedi hakları nasıl yanlışsa ve doğrusu hayvan haklarıysa, erkek hakları, kadın hakları da olmaz, olamaz.
Kadın hakları savunucularının zaten mesafe alamayışının en etkili sebebi bu.
Seçme seçilme hakkından, miras hukukundan çok daha öte kadınların tüm diğer insanlar yani erkekler gibi her şeye anayasa önünde hakkı vardır ve korunmalıdır.
Başta kadınlar olmak üzere bu başlıktaki tez kuvvetle savunulursa kadınlarımız işte ancak o zaman istediği eşitliği elde edebilir. Yoksa erkek egemen bir dünyada daha çok mağdur olmaya mecbur kalacaklar. Benden demesi.
İşin trajikomik yanı da şu; kadınlar ve tüm türevleri bir kısım tarafından feminizm yanlışıyla erkeklerin üzerine çıkartılmaya çalışılırken, bir kısım tarafından da yok sayılmaya çalışılıyor. Bu ikilem de sorunu çözülemez bir hale sokuyor. Ancak dediğimiz gibi önemli olan eşitliktir ve bu hakkı evvela kadınlar inanarak, mücadele ederek kendileri kazanacaklardır.
benden demesi. Yoksa erkekler, kadın haklarını savunmaz, savunamaz.