İncir çekirdeğini doldurmayan meseleler yüzünden
İncir çekirdeğini doldurmamak deyiminin anlamı çok az veya çok önemsiz demek…. büyütülmesine gerek olmayan, tartışma bile gerektirmeyen, yok sayılabilecek… demek.
Önemsiz meseleler hayatımıza öylesine yanlış sapaktan giriyor ki… birilerince kasten sokuluyor ve hatta bize karşı silah yapılıyor ki bu yüzden karalıyorum bu satırları.
tartışmada haksız tarafın bilhassa kullandığı bir şeydir bu. Yahut kavga çıkarmak isteyen birinin, kalp kırmak isteğini gösterir. Yoksa hayatın doğal akışında asla mesele edilmez, edilemez bunlar.
O meselenin incir çekirdeğini doldurup doldurmayacağını bilemeyiz, duruma göre değişir ama ufak meseleleri büyütmek bizi incitir, yer , bitirir.
Birlikte yuva kuranlar için, aile içinde, iş ortamında yani insanın olduğu her yerde ve sosyal iletişimin mecburi olduğu hallerde bu gaflet yazık ki kaçınılmaz olarak çıkıyor karşımıza.
Ruh halimizle doğru orantılı olarak tersliyoruz insanları sudan sebeplerle, kalp kırmayı istiyoruz bazen öfkeyle, yahut birikmiş intikam hissimiz yöneltiyor bizi bu yanlışa… Ne bileyim bazen de tartışmada haklı çıkmak adına sürüyoruz masaya sonunu düşünmeden….
ne oluyor? Küçük küçük tüm bu meseleler ve kalpte bıraktığı yüzeysel izler, bir zaman sonra çoğalıyor, derinleşiyor, mikrop kapıyor… O basit sanılan şeyler sevginin üstünü örtüyor kara çarşaf gibi hafiften hafiften…. derken sevgi bitiyor.
Haklı çıktık o an için, tatmin olduk, altta kalmadık, hıncımızı aldık ama…. sevgiyi kaybettik. Bu nasıl hesap, nasıl alışveriş bu?
bence insan küçük meseleleri büyütmemeli. Hatta tartışmamalı bile. Rahatsızlık veriyorsa o konu usulünce, kırmadan yapılmalı izahlar, beklentiler tatlı dille anlatılmalı…
Çok daha büyük meseleler var hayatta… kadınsı veya erkeksi güdülerle kalp kırmak, suçu bastırmak için yapılan bu küçük hileler o an için bizi haklı çıkarsa da kaybeden biz oluruz uzun vadede. Bunun kaçarı yok.
Birlikte yürümeye karar verilen yollarda ister aile, ister iş ortamı olsun tolerans ve hoşgörü mühim. Memnuniyetsizlik varsa elbette dile getirilecek, yanlış varsa düzeltilecek ama kırmadan, dökmeden… ufak kabahatleri büyütmeden, köprüleri yakmadan…
Küsmek işin kolayı, azarlamak da, mesele çözebilmekte, düzeltebilmekte o yanlışı…. öfke patlaması ve dırdırlanma ise hiç bir şeyi çözemez çünkü iletişim tek tarafa düşer diğer taraf kanalları kapattığı için… O kişi özür dilese mesele kapanır belki ama o kişi de haklı olarak meselenin yanlışlığını, gereksizliğini anlatıyor size ama siz dinlemiyorsunuz…
Alttan almak güzel… bu iş genelde erkeklere düşüyor… ama nereye kadar? Sürekli alttan almak karşı tarafın egosunu yükseltir ve sizi müşküle sokar…. suçluluk hissi duyarsınız gereksiz yere yahut iletişimi toptan kapatır ve susarsınız…
Susmak ilişkiye indirilen en ağır darbedir oysa…
Benden demesi.
Bu sebeple İncir çekirdeğini doldurmayan meseleler yüzünden kalp kırmayın, ezmeye kalkmayın karşınızdakini öfkeyle bile olsa… Tatlı dille anlatın, çözün, düzeltin. Unutmayın ki siz de benzer kabahatleri gün boyu işliyorsunuz…. Toplum size aynı şekilde davransa?