İkinci şans herkesin hakkı
İkinci şans; süregelen hayatımızda değişiklik aradığımızda, elde olmayan sebeplerle değiştirmek zorunda kaldığımızda, hayat yokuşunda ilerlerken başka bir yoldan yürümek istediğimizde başvurduğumuz isteğe bağlı veya zorunlu bir değişim.
hayat arkadaşımız aramızdan ayrıldıysa, iflas ettiysek, emekli olduysak, yaşlandıysak, acılar denizinde, pişmanlıklar çağlayanında boğulduysak…. müracat edeceğimiz bir şey.
İyi de olsak, kötü de olsak ikinci şans herkesin hakkı.
Genç te olsak, yaşlı da, kadın da olsak erkek de. ne olursak olalım ikinci şansı hak ediyoruz. Ama nasıl?
Hani dinde tevbe vardır. Dudak ucuyla yalandan yere edilen. Bir de nasuh tevbe vardır, içten, göz yaşıyla, o hatayı, günahı bir daha yapmamak andıyla gelen. İşte ikinci şans da öyle.
Dilemek ilk adım ancak ciddi, azimli, istekli, kalpten olmalı. Dudak ucuyla yalandan değil.
Değişmek arzusu olmalı, bunun için de değişmeyi kabullenmek.
Yeniden başlamak, sil baştan yapmak, maziyi ve mazideki cam kırıklarını geride bırakmak.
İkinci şans hayata yeniden kollarını açmak, kalplerin mühürlerini sökmek, özgürlüğü selamlamak yeniden, coşmak, kırlarda koşmayı dilemek bir kez daha.
İkinci şans kötülüklerle aramıza mesafe koymak, kirleri atmak üstümüzden tertemiz yıkanıp, tevbe etmek, pişmanlık duymak, göz yaşı dökmek…
İster yeni arkadaşlar, ister yeni hobiler, ister yeni aşklar olsun… hayatımıza renk katmaktır ikinci şans.
Terk edilmişken yaşamaya devam etmek, yeniden düşünmek, pişmanlık duyulan şeyi düzeltmek, affetmektir.
İkinci şans yorgun bedeni ve zihni uykudan uyandırmak, ölmüş hisleri yeniden canlandırmaktır.
Hata yaptıysa sevdiceğiniz ikinci şans verin ona… Kırdıysanız gereksiz yere ikinci şans dileyin.
Yapayalnız yürüyorsanız hayat yollarında yandaşlık teklif eden insanlara müsade edin sürekli şüphe etmek ve uzak tutmak yerine.
İleriki yaşlarda ayıp demeden sevgi bile arayın yorulmuş kalbinizde.
hayatı yeniden tanımaya çalışın, yeni gözlerle bakın koşuşturan insanlara, köşenize çekilip püsmek yerine.
Göz yaşlarınızı silin ve yeniden merhaba deyin dünyaya., kalkın ayağa, düşüp kaldığınız yerde oturmayın.
Hak etmedim diye düşünmeyin, yapamam diye korkmayın, başkaları ne der sorusunu aklınızdan dahi geçirmeyin…. kollarınızı açın doyasıya güneşe ve umut çekin ciğerlerinize sevgiyle beraber.
hayat sarmallarla dolu. Bir sarmal da siz ekleyin hayata.
Kıyafet alın, saçınızı yaptırın, kitap kulüplerine gidin, spora başlayın, yurt dışı gezilerine katılın, dostluklar kurun, sohbetler edin… kırın zincirlerinizi sizi koltuğunuza bağlayan sıkı sıkı.
Televizyondan kurtulun önce… medyadan, dizilerden…. sanal aleme takılıp kalmayın, gerçek hayatla tanışın sokaklarda, çarşılarda, parklarda.
O mutlu hayatları izlemek yerine, yaşamayı deneyin.
Başkalarına imrenmek yerine başkası olmayı hayal edin.
Acıları büyütmeyin, sevgileri yüceltin onun yerine.
Tesadüflere bırakın kendinizi, rastlantısal aşklar arayın…. yeni heyecanlar, hobiler, meraklar olsun içinizde.
Cüzdanınızda para yerine şefkat taşıyın, merhamet sunun çocuklara, dilencilere… başını okşayın parkta oynaşan çocukların.
Maceralara, hayallere çok kapılmadan, zarar görmeden, muhtaç duruma düşmeden, sağlığınızı zedelemeden…. koşmaya başlayın hayat yolunda.
Şiirler yazın hayata, resimler yapın kainata, elbiseler dikin dünyaya….
hayat romanını sayfa sayfa okuyun…. sayfalar çevirin bittikçe. Her bir güne umutla, sevgiyle uyanın.
Evinizde mobilyaları değiştirin, yeni kıyafetler alın, saçınızı yaptırın…. monoton, kısır, çaresiz, yalnız hayatlarınızı değiştirin aşırıya kaçmadan, taviz vermeden, güzel yanlarınızı kaybetmeden.
Korkmayın, cesur olun değişikliklere dozundaysa. hayat size ne sürprizler hazırlıyor bilemezsiniz televizyon karşısındaki koltuğunuzda. Sokağa çıkın, nefes çekin içinize, ıslak kaldırımlarda yürüyün şemsiyeniz olmadan ve ıslanmaktan korkmadan. Teninize değen yağmur tanelerini hissedin, uyandırın hislerinizi.
Şarkılar mırıldanın içinizden, kederleri çatı arasına kaldırın, ıslık çalın mesela utanmadan. Bir yavru köpek alın sizle dertleşecek, bir kedi alın mırıl mırıl kucağınızda uyuyacak.
Çiçek saksıları koyun balkonunuza size her gün umut açacak…
hak ediyorsunuz ikinci şansı… herkes hak ediyor. Hani çoktandır sizinle sevmediği halde, sırf siz seviyorsunuz diye pazara gelen insan var ya… işte o insanı fark edin.
İkinci şans kapıya geldiğinde fark edin ama…. kaçırmayın trenleri korkaklıkla.
Korkmayın atılmaya hayat yokuşlarına.
Keşke dememek için, pişman olmamak için eski dosyalarınızı açın isterseniz, barışın mazinizle. Aramadıklarınızı arayın, küslükleri bitirin, sevdiklerinize sevdiğinizi söyleyin onları.
Muhasebe ederken hayatı acımasız olmayın kendinize, hatalarınız çoksa bile utanmayın… değiştirmeyi isteyin yeter ki, af dilemeyi bilin, kibrinize zincirler vurun da şefkat kapılarını açın kalbinizin.
bence hayat kaç kere yaşanırsa yaşansın güzel… kaç şansınız olur bilmem ama şansları kaçırmayın… yoksa o trenin ardından bakar ve mahzunlaşırsınız.
hayat kısa… güzel ve anlamlı yaşamak gerek. Dersler çıkartarak.
Hele yaşınız ilerlediyse… çok daha lazım ikinci şanslar.