Herkesin sınavı başka
Dünya hayatı süslü bir eğlenceden ve sınavdan ibaret. Aynı zamanda da bir okul, gerçekleri ve doğruları gösteren, yaşatarak öğreten.
Lakin herkesin sınavı aynı değil. Yaratılışı da, imkanları da, kabiliyetleri de, varlıkları da, bedenleri de herkesin farklı farklı.
Kimi acıyla, kimi bollukla, kimi açlıkla kimi zulümle, kimi evlatlarıyla kimi anne ve babasıyla, kimi dağ başında kimi deniz kıyısında, kimi gece kimi gündüz sınav oluyor. Kimi erken yaşta meleklere karışırken, kimileri yüz yaşını aşkın sınavda kalabiliyor.
Sınavı anlamak için aklı kullanmak, kalbe danışmak ve dinin mesneti Kur’an’ı anlayarak okumak gerek. Nereye sürüklendiğimizin cevabı da orada.
Sınavı anladıktan sonraki işimiz neyle sınav olduğumuzu anlamak. Bunun içinde önce bu dünyaya neden geldiğimizi bulmak zorundayız.
Gayeyi, sınavı, neyle sınav olduğumuzu anladıktan sonra …. gerisi çok zor değil.
Caydırıcılar var, engeller var, nefsi kışkırtanlar var, yalanlar var, yalancılar var, zorluklar var ama zor olacak ki İMTİHAN olsun. Bu söz Mevlana’nın.
Sınav olduğumuzu anlamak çok önemli çünkü bize dayanma, direnme gücü verecek zayıflıklarımıza, acılarımıza, zulümlere, fakirliğe…. sabrı ve şükrü öğreneceğiz o yolla. Neden iyi kalmak zorunda olduğumuzu anlayacağız. Neden bazı soytarıların sapkın isteklerini dinleştirmeye çalıştıklarını, neden bazılarının ilahlık tasladığını, şeytanın ordusunun nasıl bu kadar güçlendiğini…. daha iyi anlayacağız.
Diri kalmak için yapmamız gereken aslında tek şey var; Yasak Elma’yı koparmamak yani Allah’a inanmak ve güvenmekten vaz geçmeden, Allah’ın sınırlarına uymak. İyilik, güzellik, saflık, adalet, masumiyet, namus gibi şeyler yani …. insanlık değerleri.
Hani bize insan hakları beyannamesini kendileri bulmuş gibi yutturuyorlar ya aslında orada yazılanlar Allah’ın emri çoklukla ve hem de 13 asır önce yazılmış Kitap’a.
İnanmıyorsanız bile sınavın Kur’an ile olacağına mutlaka inanmalısınız. Kur’an ise bu şekilde diyor.
Şimdi bunları anladığımıza göre kendi sınavımızın detaylarına girelim…
Diyelim siz büyük bir adam olacaksınız…. Atatürk gibi. Dünyayı düzeltecek, bir Ulus’a can vereceksiniz. Sizin sınavınız bu. Evlenemeyecek, çocuk sahibi olamayacak, rahat yüzü göremeyeceksiniz…. cepheden cepheye koşacak, yorulacak, vurulacaksınız…. ama sınavı ON NUMARA ve YILDIZLI PEKİYİ ile tamamlayacaksınız.
Yahut…. iş bilmez, kaytarıcı, tembel ve üç kağıtçı olacak insanları aldatarak geçiminizi sağlayacaksınız…. Para için her şeyi yapacak, parayı ilah edeceksiniz kendinize… yani sınavınız para olacak.
Makam olacak belki sınavınız, anne ve baba bakıma muhtaç….
Bir buluş yapacaksınız belki insanlık yararına da bu yüzden geldiniz dünyaya. Ama sınavınız çok çalışmak, dur demeden laboratuvarlarda sabahlamak olacak.
Öğretmen olacaksınız, bankacı olacaksınız…. rüşvetlerle, cahillerle, yarı eğitimlilerle, düzenbazlarla, haddini bilmezlerle sınav olacaksınız.
Herkesin sınavı başka dedik ya belki… Allah göstermesin, bir uzvunuzu veya organınızı kaybedeceksiniz. Feryat mı edeceksiniz, sabırla şükür mü? Sınavınız bu olacak.
Dinle, ibadetle sınav olacaksınız…. konfor putuna tapışlarınızla, şeytani akımlara üye olmakla….
Cinayetle, hapisle, vicdan azabıyla….
Vatan aşkıyla, şehadet özlemiyle, cihadla…
Hani komşuda var bende niye yok diyorsunuz ya… işte herkesin sınavı farklı diye. Kimi açlıkla, kimi bollukla.
Kimi insanlar güzel ve çekici, kimi, çirkin ve itici. Neden?
Her millet, her ümmet, her toplum kendi kuralları ve yaratılışı dahilinde sınav olur. Afganistanlı ile İsveçli aynı şartlarda değildir, sınavları da farklı olacaktır.
Yaşlılar, gençler farklı sorulara tabidir. farklı ara durumlarla karşılaşırlar. Bu tanımadığınız bir dilenci olur bazen, bazen şeytan bir arkadaşınız.
hayatınıza giren herkes bir maksat için oradadır bunu unutmayın.
Hayatta ve sınavda tesadüfe yer yoktur.
Devletler de, Ulus’lar da sınav olur. Atatürk’e sadakatle, şeytanlara feryat etmekle, yalana kanmamakla, halkına adil davranmakla, masumiyeti ve adaleti korumakla….
Aileler sınav olur namusuyla, erdemiyle, haysiyetiyle…
Milletler sınav olur ahde vefalarıyla, mertlikleriyle, çalışkanlıklarıyla…
herkes her şeyle sınav olur. Tek bir soru değildir hayat.
Mesele sınavı anlamak ve soruları doğru okumak.
Kitaplar açık sınav olurken zayıf not almak enayilik.
Kur’an ve NUTUK yanı başınızda duruyorken…. zayıf almak, şeytandan yana olmak, kötülüğü tercih etmek saflık, idraksizlik ve ahlaksız nankörlük.
benden demesi.
Sınav süresi belirsiz ama herkese yetecek zaman var. Üstelik kaçıncı soruya dek çözebildiyseniz o kadar sorudan not alacaksınız… yani ömrünüzün uzunluğunca.
Sınav gözetmenlerine soru bile sorabilir, yardım alabilirsiniz bu sınavda…. Öğretmenler, anne babalar, arkadaşlar, Atatürk ilkeleri, ayetler elinizin altında….
geriye bir tek istemek ve çalışmak kalıyor.
Bence.