Hayatımız son sürat akıp gidiyor. Bir daha bu yaşama gelme şansımız yok. Pek çok şeyi değiştiremeyeceğimiz de ortada. Lakin ufak dokunuşlarla hayata renk katmayı istemez miyiz? Varsa yaralarımızı tedavi etmeyi, kırgınlıklarımızı unutmayı, anılarımızla barışmayı? Mümkün… ama azıcık gayret gerektiriyor. Burada listeleyeceklerim benim aklıma gelenler. Sizin de mutlaka bir şeyleriniz vardır, olacaktır. Listeleyin, yapmaya çalışın… bakın yaşam nasıl değişmeye başlayacak….
1. Kötü alışkanlıklardan kurtulun. Uyuşturucu, alkol, sigara, kumar vs. neyiniz varsa bırakın, azaltın, keder için değil zevk için kullanır hale gelin. Onların esiri olmayın. Bilincinizi kapatmalarına izin vermeyin, komik ve acınası hallere düşmeyin. bu size tasarruf da sağlayacaktır. Sakız çiğneyin, çerez yiyin, doktor tedavisi alın.
2. kötü ve güvenilmez arkadaşlarınızla irtibatınızı kopartın. kuyunuzu kazan, dedikodunuzu yapan, yanınızda olmayanları siz de terk edin. Size değer vermeyenlere değer vermeyi bırakın. Bu sözlünüz dahi olsa. Sevmediğiniz insanların sevmediğiniz yanlarını suratlarına söyleyin.
3. dostlarınıza yanı başınızda daha güzel ve rahat yer açın. Gerçek dostlar en büyük kazancınız. Onlara eskisinden de yakın koltuklar ayırın gönül tahtınızda. Dostlarınızın özel günlerine icap edin, üşenmekten vazgeçin. Sevdiklerinize onları sevdiğinizi söyleyin sık sık.
4. Paraya olan esaretinizi azaltın. para önemli ama her şey demek değil. Tüm yaşam endeksimiz paraya göre ayarlı olunca hayatın renklerini göremiyoruz. Yarınlar için olan birimlerinizi eritmeden kendinize yeni bir elbise, çanta, ayakkabı alın. Ödüllendirin kendinizi. Kendinizle de barışın bu sayede.
5. konfor lüksünüzden feragat edin. Biraz rahatınız kaçsa da çamurda yürüyün, yağmurda ıslanan, soğukta sıcak çay için. Hayatın kontrastlarını deneyin. Sahilde yürüyün, dağa tırmanın, ağaçtan meyve kopartın vs. Pahalı, lüks, moda şeylerden vazgeçin, çocukluğunuzun sadeliğine dönün. Saçlarınızı on günde bir kimyasallarla lekelemekten vazgeçin, bırakın beyazlar görünür olsun.
6. yakınlarınızı ihmal etmekten vaz geçin. Anne ve babanız, kardeşleriniz başta olmak üzere kan bağlarınızla iletişim hatalarınızı düzeltin. Ziyaret edin. Maddi çıkar olmaksızın sevgi sunun, şefkat alın geriye. miras kavgalarından uzaklaşın, küslükleri bırakın. Hayat kısa. Eski arkadaşlarınızı arayın. Sosyal medyadan değil postaneden kart ve mektup atın birilerine.
7. işinizi sevmiyorsanız seveceğiniz bir iş yapın. Zamanımızın neredeyse yarısını geçirdiğimiz iş dünyası sizi boğuyorsa hayatınızın yarısı heba oluyor demektir. Size daha uygun iş bulana değin sabredin ama bir yandan da iş imkânları arayın. Gerekirse yaratıcılığınızı gösterebileceğiniz özel bir yer açmayı düşünün.
8. hobiniz yoksa bir tane edinin. Keman mı çalmak istiyorsunuz, vals öğrenmek mi? Briç oynamak mı, yurt dışını gezmek mi? Fırsat yaratın. Araç garajı yapın kendinize, küçük tuvaleti kiler yapın veya. Puzzle birleştirin. Oyun geceleri düzenleyin arkadaşlarınızla. Seyahate çıkın. Koleksiyon yapın. Sevdiğiniz çaylardan, şekerlemelerden alın. Kitap okuma kulüplerine üye olun. Fuarları gezin. Takılarınızı kendiniz yapın ister camdan, ister doğal taştan. Tespihler üretin. İnternetten ürettiklerinizi satın. Tarhana yapın, zeytin yapın evde. Pastalar deneyin çocuklarınızla. Çocuklar için serbestlik günü yapın, o gün yasakları kaldırın mesela.
9. yaşam mahallerinizde küçük değişiklikler, rötuşlar yapın. Halılar, perdeler, mobilyalar… bütçeniz dahilinde. Hiç olmazsa odalarla salonu değiştirin. Canlı çiçek mi olur, akvaryum mu, kafes ve kanarya mı size kalmış! Duvarları farklı renge boyayın. İç karartıcı tabloları söküp atın, canlı, şevk verenlerden edinin. Lambaları, ışıkları değiştirin. Balkon süsleri alın, ağaç süslemeleri deneyin.
10. hayata farklı pencerelerden bakmaya çalışın. Monotonluk yaşlandırır, sıkar, boğar. Haddi aşmadan, cüzdanı zorlamadan, kendinizi zor duruma düşürmeden, beyaz saçların hakkını verin. Olgunlaşın, şu ergenlikten , genç görünme hevesinden sıyrılın da bilge kimliğinize dönüp hayatın gerçek değerleriyle tanışın. Kahkaha atmayı deneyin. Bedeninizde çalıştırmadığınız kaslarınıza egzersiz yaptırın… kendinizi başkalarının gözüyle görmeye çalışın. Yeni dostlar, arkadaşlar edinin. Kitap okuyun. Film izleyin. Kendinize ölene dek gezeceğiniz, okuyacağınız, yapacağınız işler listesi yapın. Fırsat yaratın bunlar için. Kumbara yapın büyükçe … hem biriktirin hem çocukluğunuzu anın.
11. pişmanlıklarınızı, acılarınızı artık bir kenara koyun. Güzel yemekler yapın kendinize, yeni tarifler öğrenin. Çikolata, dondurma… artık size ne iyi geliyorsa. İsterseniz DVD izleyin. Unutun pişman olmayı. Değiştirebileceklerinizle barışın, imkansızlarınsa sizi eritip yok etmesine izin vermeyin. Acılarınız var, acılarımız var… bazen kader mahkumu gibi bile hissediyoruz. Lakin hayat acısı ve tatlısıyla bir bütün. O meselelerin baş aktörleri bile sebep olmak istemezdi. Niye istesin?
12. umut ve sevgiye daima ihtimal verin. Yarınlara ve sevgiye olan inancınız hiç bitmesin. Çünkü hayat her şeye rağmen güzel. Göreceksiniz o sakız fallarındaki her şey bir gün mutlaka gerçek olacak.
Sizde aklınızdakileri ekleyin bu listeye ve hayatı güzelleştirin.
Benden demesi.