Hayatımızdaki tesadüfler
O gün evden iki dakika geç çıkmak zorunda kaldınız ve her zaman kullandığınız metroyu kaçırdınız. Bir sonraki metroya bindiniz ve hayatınız tümden değişti. Yanınıza biri oturdu, bir dosta rastladınız, üzerinize bir bardak kahve döküldü, eski bir dostunuz sizi telefonla aradı, iş yerine normalden 20 dakika geç vardınız.
Sanki yeni bir dünya, sanki bir başkası gibisiniz. Her zaman gördüğünüz dünyadan daha hızlı, daha farklı, daha yabancı.
Hayatımız bu tür farklılaşmalardan ibaret. Bizler buna tesadüf diyoruz ama acaba öyle mi?
O metroyu kaçırma öncesinde evden çıkarken telefonun çalması, komşunun taze kek vermesi, kargocunun ısrarla zili çalması tesadüf mü?
Sonuçlarına bakınca tüm yaşadıklarımız sonraki hayatımızın zamanlamasını tamamen değiştiriyor. Belki o bir sonraki metroya binince hayatımızın eşini buluyoruz, ya da başımıza bir kaza geliyor. Bizler buna çoğu zaman kader diyoruz. Peki kader tesadüflerden mi ibaret?
İşe geç kalmak, belki işi kaybetmek, ihaleyi, toplantıyı kaçırmak? Yeni bir işe girmek? Nişanlımızın toplantıdayım dediği halde bize yalan söylediğine şahit olmak? Çok eski dostumuzu görüp yeniden arkadaş olmak?
Bence tesadüfler, tesadüf değil.
Şansa zaten inanmam. Kısmet derseniz olabilir ama kısmetin planlı olduğuna inanıyorum.
Yani dışımızda gelişen olayların bir mantığı, sebebi en azından bir rolü var bana göre. Sizce?