hayatı az sonrasını bilemeden yaşıyoruz. Aslında böylesi daha güzel. On saniye sonra karşılaşacağımız iyi veya kötü şeyler bizler için heyecan verici bir sürpriz. Ecel de dahil buna. Ve geleceği bilmeden ama hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz. Dünyaya bir o kadar daldık ki sormayın. Oysa belki sabahki sela bizimki olacak!
hayatımız bindiğimiz uçağın bir vidasına bağlı, arabamızın tekerleğine batacak bir çiviye, gece uykuda yakalanacağımız bir zelzeleye, boğazımıza takılacak bir zeytin çekirdeğine veya balık kılçığına. Buna rağmen korkularımızı bastırıp ama biraz da yok sayarak günü yaşıyoruz. Zaten aksi biraz çekilmez olurdu.
Peki temkinli miyiz? Tedbir alıyor muyuz? Yoksa teslimiyetçi miyiz?
Bence güzeli tedbirli olup, gerisini Allah’a bırakmak, hemen ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için yaşamak. Yani tedbir, gayret sonra tevekkül ve teslimiyet.
Uzun, sağlıklı yaşamlar sizlerin olsun. Ama ölüm var, hesap var, ahiret var. Yaşamı buna endekslersek çok daha güzel ve çekilebilir olur. Benden demesi.