Gözler kalbin aynasıdır
Güneş gözlükleriyle ilgili bir yazı düştüm bir kaç gün önce… Orada gözlerle alakalı bazı şeyler de paylaştım ve aklıma o gözlerin konuşması yani anlattıkları geldi ve bu satırları yazmaya karar verdim.
Gözlerin çok şey anlattığı malum. Hem de konuşmadan.
Parıldarsa mutludur o insan…. titrekse endişeli… nemliyse ağlamaklı, suluysa hele ortada kalp burkan bir elem vardır…. meraklı gözler vardır mesela araştıran… bekleyen gözler vardır özlem kokulu… Acı çeken gözler vardır sessizce inleyen… zulmeden gözler vardır zalim zalim bakan…. bıyık altından bakan kurnaz gözler vardır mesela… açık arayan gözler, harama bakan gözler… arayan ama bulamayan gözler… uzağı , yakını göremeyen gözler… ufkun ötesini görebilen gözler, bakan ama görmeyen gözler….
ne kadar çok şey anlatıyor değil mi gözler?
Biz bu gözleri gözlüklerimizle kirletiyoruz aslında… saklıyoruz belki de.
Oysa kalpten karşıya uzanan yolun çıkış noktasında duruyor o gözler. Konuşmadan çok şey anlatıyor. Sevgiliye bir bakış…. annenin yavrusuna bir bakışı, yârin yarene bakışı…. kelimelerle anlatılabilir mi?
Gözleri kaçırmak bu yüzden kötü…. arkada nice husumetler, kumpaslar, art niyetler, söylenmeyen gerçekler var diye bağıran…
Gözlerine bakarak konuşmak mesela…. güvenli, kendisinden emin…
Yere bakmak mesela… suçluluk hali…. yüzüne bakamamak utancı…
Bakmak ama görmemek…. görmek için bakmamak, görüp de görmemiş gibi yapmak.
İnsandan insana bir yolun bedeni terk ettiği yerde gözler… adeta sınır kapısı… içten dışarı çıkan bir tünel ağzı gibi… derinlerden duyguları beşeri dünyaya taşıyor…
Nemli gözler var… acı dolu… nefretle bakan gözler…. tebessüm eden acı acı…
Çiçeğe, dağa, hasma, zalime, aşka, bardağa hep aynı gözle bakıyoruz ama bakışlarımız farklı farklı çünkü maksadımız, hissiyatımız, beklentilerimiz farklı…
Bir duvara bakmakla bir anneye bakmak aynı şey değil. Annenin bebeğine baktığı gözler dünyanın en masum bakışları…
Beğendiğine bakar insan o gözlerle, arabaya, eve, kıza, ağaca, resme… anıları da görür o gözlerle.
Beğenmediğine de bakar insan o gözlerle çirkefe, çamura, çöpe, pislik insanlara… zalim kusuşlara, acı anılara, yokluklara…
Göz yaşı gözün tutamadığı dünyasıdır içinde.
Sevinci taşınca, kederi taşınca ağlar insan o gözlerle… Ruhu da temizler o yaşlar, aldatır da insanı, sevinçten havalara da uçurur….
O gözler yanındayım der dostuna tek kelime etmeden… dayan der… geçecek.
Sevinci, kederi paylaşır insan o gözlerle dostunun…
Aşık aşkını bilir, zalim kendisine duyulan nefreti…
Suç değildir bakmak o gözlerle…
gerçekle yalanı ayırır o gözlerdeki gizli mesajlar… içten mi değil mi ortaya çıkartır.
Cesurdur gözler korkmuyorsa, saklayacak şeyi yoksa…. kaçar gözler namussuzsa, saklısı varsa, suçluysa…
Gözler kalbin aynasıdır kalpte olup biteni anlatır karşısındakine ağzı kapalıyken…
Şiir de yazar gözler, resim de çizer, müzik de yapar o gözler…
Gözü varsa insanın görür görmek isterse….
Kalp gözü vardır mesela…. akıl gözü vardır mesela… kiminin kapalı kiminin açık…
Gözler yalan söylemez, çünkü bilmez yalanı.
bence.