Temiz olmakla güzel kokmak farklı şeylerdir. Hele abartılı kokular geride saklanan bir pis kokunun engellenmesi ihbarını bile yapabilir ki Parfümün, Versay sarayında bulunmayan tuvaletler ve taharetlenme imkanları nedeniyle kötü kokuları bastırmak için tarih sahnesine çıktığı hatırlanırsa güzel kokmanın maharet olmadığı da anlaşılır. Yine de bazen istenmeyen kötü kokuları (sigara vb.) bastırmak için evlere, arabalara koku kullanıyoruz, terlemişsek terimizi bastırmak için, bir süredir duş alamadıysak ten kokumuzu örtmek için.
Bu kokuları bazen de abartılı, dikkat çekmek için kullanıyoruz ki ithal olanlarının fiyatları dudak uçuklatıcı. Birazda özenti etkisiyle genç kızların özellikle odaları parfüm mağazası gibi rengarenk. Makyaj malzemeleri gibi şeyler de dahil olunca bütçeden aldıkalrı pay da bir hayli yüksek oluyor doğal olarak.
Diğer taraftan güzel kokmayan yani parfüm kullanmayan insanlara karşı bir antipati hakim. Oysa bizler asırlardır sabun ve limon kolonyası (veya gülsuyu) kültüründen geldiğimiz halde, duş almadan sokağa çıkmadığımız halde, sabun kötü kokmadığı halde … ne zaman parfüm sevici olduk anlamak zor. Diyelim bu bir moda, ancak parfüm kullanmayanları hor görmek neden, hatta yerli parfüm kullananları da.
Diyeceğim şu; en pahalı, en mükemmel parfüm alın teridir. Çalışarak dökülen her bir damla ter, helal lokmadır, gayrettir, evdekilerin rızkıdır. Bu biraz kötü kokuyorsa ne yapalım? Madenciler mesela parfümle mi girsinler ocağa?
Olmaz! Genç kızlar ve genç anneler parfümü abartmadan kullansınlar elbet ama kullanmayanları hele ter kokanları (mazereti olmayanlar hariç) aşağılamak bize hiç yakışmıyor.
benden demesi.