Ekranlardaki evlilik programları
Televizyonlar hayatımızın vazgeçilmezleri malesef. Akşamları bilhassa, hatta tüm aydınlık saatler boyunca evdeki, iş yerindeki dostumuz. Alışkanlıklarımızı, kültürümüzü, doğrularımızı değiştirmeye yetecek kadar gücü var. Zaten medya genelde basılı, işitsel, görsel olsun hanelerimizde bizleri gün boyu eğitmekle meşgul.
Lakin her program yapıcı ve iyi niyetli değil.
Ahlakımızı, aile yapımızı, beslenme alışkanlıklarımızı, değerlerimizi deforme edecek pek çok zararlı içerik de malesef o ekranlarda mevcut. Bunlardan biri de evlendirme programları. Evlilik değil, evlendirme!
Çoğu sahte bu ilişkiler, affınıza sığınarak, paralı jigolo ve hafif meşrep bazı hanımlar o ekranlarda sözde eş arıyor. Reyting ve reklam adına yapımcılar zararlı içerikleri adeta parayla satıyor bizlere.
Bizler aile ve evlilik müessesesini o denli sıradanlaştırıyor ve şekle mahkum ediyoruz ki para, güzellik ön plana çıkıyor, ahlak, namus, basiret, haysiyet gibi değerler o denli yok sayılıyor ki yaşlı amcalar genç kızlara talip olabiliyor, genç kızlar kendilerine uymayacağı alenen belli erkeklerin eşi olmak için taklalar atıyor.
Şimdilerde bu programlar azaldı çok şükür. Ama bir zaman o denli alaka gördü ki haneler gerçekten sarsıldı.
Peki şimdi sıra hangi deformasyona geldi? Gelin kayınvalide ilişkilerine!!!!!
Yıkılacak, bozulacak yeni bir hedef; gelinle damadın ailelerini, evli çiftle ilişkileri.
Takı, yemek, kıyafet bahanesiyle ekranlarda genç çiftler ebeveynlerini umursamadan eleştirebiliyor, kızabiliyor hatta aşağılayabiliyor.
Kayınvalideler oğullarına ekranlarda gelin seçiyor karpuz seçer gibi. Ben bunların fake (sahte, düzmece) olduğuna inananlardanım ama ya sabiler, ya masum genç kızlar, ergenler? Onlar ayırt edebiliyor mu oynanan oyunları, yapılmaya çalışanları?
Sunucunun adalet dağıtıcılığı ve çiftleşme yakıştırıcılığına paralel izleyenlerde bir beklenti hasıl oluyor. Saatler boyu, günler, geceler boyu kamuoyu bu izdivacın olabilme ihtimalini konuşuyor başka toplumsal mesele yokmuş gibi. Zihinlerimiz alıkonuluyor, duygularımız çalınıyor, alışkanlıklarımız ve geleneklerimiz değiştiriliyor. Bu arada evlilik müessesesi acınacak hale getiriliyor, namus ve erdem yok sayılıyor, paraya endeksli yaşamlar ön şart olarak sunuluyor.
Yani son derece zararlı.
Yani tahta kurdu gibi içten çürütücü ve maksatlı.
Bence.