Cumhuriyet olmasaydı
Cumhuriyet fazilettir, halk egemenliğidir, tam bağımsız, laik, çağdaş, sosyal, eşitlikçi, demokratik hukuk devleti olmaktır. Atatürk’ün izindeki Türkiye Cumhuriyeti, bu tanıma çok layık, güzel bir örnektir. Bugün nefes alabiliyorsak, ibadet edebiliyorsak, anadilimizi konuşabiliyorsak, namuslarımız, sınırlarımız teminat altındaysa hep Cumhuriyet sebebiyledir.
Peki ya Cumhuriyet olmasaydı? Halimiz, ahvalimiz ne olurdu?
Bunun cevabını verebilmek için Cumhuriyet öncesini ve Cumhuriyet’in ilke ve inkılaplarıyla birlikte kazandırdıklarını bilmek gerekir. Toplumsal hayattan hukuka, kadınlardan çocuklara, sanattan spora…
Cumhuriyet olmasaydı;
Saltanat ve hilafet sürmeye devam eder, yabancı tahakkümü asla sonlanmaz, haysiyetsiz dış politika, basiretsiz devlet yönetimi, yetersiz ordu, çağdışı toplumsal anlayış sürer giderdi.
Sanayiden tarıma atılımlar gerçekleşemez, üretim artamaz, mali politikalar dengeye kavuşturulamazdı.
Milli kültür, ahlak ve bilincimiz gelişemediği gibi yok olur, Araplaşır, Batı’lılaşır, tanınmaz hale gelirdi. Töreler, aile yapısı, ideal ve ülküler ortadan kalkar, kul durumundaki bireyler aydınlanmadan mahrum kalırdı.
Okuma yazma oranlarından milli gelire kadar pek çok alanda garibanlığımız ve yitmişliğimiz sürer giderdi.
Yabancı zulmü bir şekilde sürer, tek kişilik yönetimlerce verilen kapitülasyonlar artarak devam eder, macera tutkunu savaşlar yapılmaya devam ederken vatan evlatları Arap çöllerinde yok yere ölmeye devam ederdi.
Kadınlar ve kızlar toplumda hayalet insanlar olarak kalır, bir inek kadar değeri olmaz, seçemez, sayılamaz olurdu.
Türkçe unutulur, okuma yazma bilenler parmakla gösterilecek kadar az olurdu.
Din anlaşılır hale gelemez, Diyanet İşleri Başkanlığı kurulamaz, devlet görünür, etken ve bağımsız olamazdı.
Ulaşım ağları, limanlar yabancıların elinde kalır, bankalar, tefeciler hep onlardan olurken Türk halkı asırlarca borç ödemeye mahkum edilirdi.
Bilim yerine dini şeriatı benimseyen anlayış kırılamaz, modern dünya ile rekabet edilemezdi.
Devletin kurumları, anayasası tesis edilemez, vekiller seçilemez, halkın sesi ve egemenliği iradeye esas kılınamazdı.
Milli ahlak yerlerde sürünür, inançlar değiştirilir, empoze tarih okullarda okutulur, gelecek akla göre değil şaibe ve hurafelere göre tesis edilirdi.
Ormanlar kaybedilir, topraklar satılır, ordu güçsüzleşirdi.
Velhasıl Türk’ün adı da sanı da, şanı da yok olur, devletsiz kalmamış Türklük devletsiz yaşamaya mahkum hale gelirdi.
Sokaklarda gezen düşman postalları kızlarımızın namusunu kirletmeye devam eder, şehitlerimizin kanı yerde kalır, acılı annelerin göz yaşları dindirilemezdi.
Bu nedenle; Cumhuriyet karşıtları iki kere düşünmelidir. Çünkü Cumhuriyet fazilet, devlet, Türklük, Türkçe, mertlik, vatan sevgisi ve Atatürk demektir, Ulus olma bilincidir.
Cumhuriyet’e karşı olmak milli ideal ve ülküyü yok saymaktır, İslam’ın unutulmasına, kirletilmesine ve değiştirilmesine göz yummaktır.
Bence.