Çocuğun elinden tutulmalı mı
Modern (!) Batı dünyasında bazı kişisel gelişim programlarına da yansıyan bence yanlış bir akım var; çocuğun yürürken elinden tutmayın, düşünce kaldırmayın kendisi kalksın ve konuşurken çökerek, gözler aynı hizaya gelecek şekilde konuşun… şeklinde. Ben konunun uzmanı değilim lakin bu durum fikirlerimi beyan etmeme de mani değil. Çocukluğumdan itibaren gördüğüm davranış şekli ve iki çocuk yetiştirmenin verdiği tecrübe ile sanırım bu hakka sahibim.
Şöyle ki; çocuğun elinden tutmak bu inanışa göre çocuğun özgüvenine fayda sağlamıyor, düştüğünde kaldırmak kolaycılığı aşılıyor, gözler aynı hizada konuşmak samimiyet yaratıyor ve arkadaşlık ilişkisini güçlendiriyormuş. Böylece çocuk sorumluluk ve öz güven kazanıp daha erken olgunlaşıyor ve kendisine yeter hale geliyormuş. Gayet mantıklı, akıcı ve samimi bir izah. Ancak!
Bence de durum şu;
Çocuğun elinden tutan aile ona her zaman yanında olduğunu, onu sevdiğini, ne olursa olsun hayat boyu desteğinde ve arkasında olacağını gösterir. Çocuk o el sahiplerine güvenir, sever, aile bağlarını güçlendirir, değer verildiğini, sevildiğini anlar.
Düştüğünde kaldırılan çocuk ailesinin en zor anlarında bile yanında olacağını, başı ne zaman sıkışırsa sıkışsın, kimse olmasa da ailesinin kendisini o müşkülden kurtaracağını bilir ve bu güven onda pozitif bir değişim yaratır.
Anne veya babası ayakta, yüksekten konuşan çocuk, yani gözler aynı hizada değilken, ailesinin arkadaşı ama aynı zamanda ebeveyni olduğunu bilir, saygısını artırır, anne ve baba ile çocuk arasında adı konamayan bir resmiyet tesis edilmiş olur.
Biz evladımıza dostuz, sırdaşız, arkadaşız ama bizler aynı zamanda anne ve babayız. Yasaklar koymak, gerekirse cezalandırmak, ödüllendirmek hakkına sahibiz ki otorite tesisi için zaten bu şart. bu nedenle arkadaş olacağımız çocuğumuz aynı zamanda bizim erkin olduğumuzu bilmeli ve aile nizamına uymaya alışmalı. Yanında olduğumuzu elinden tutarak, düştüğünde kaldırarak gösterirken, anne3 baba gibi hak ve sorumluluklarımızın da olduğunu ona bu sayede göstermiş oluruz.
Çocuk korkusuz, sorunsuz, güvenli bir çocukluk için zaten anne baba otoritesine razıdır, bunu severek kabullenir. yani bu sorun teşkil etmez. ancak bunlar yapılmazsa…. aileler eşit hak ve sorumluluğa sahipmiş gibi yapılan sosyal gruplara dönüşür, ilk fırtınada dağılır ve aile-çocuk irtibatı çocuk 18 yaşına girdiğinde kopar, müstakil ve sözde arkadaşça bir hal alır.
bu durum Türk aile geleneğine, toplum kabullerine, sağlıklı evlat yetiştirme erklerine aykırı bir durum yaratır. Bugün Batı’da yaşanan aile kaosunun temel sebebi budur ve bizlerin sağlam aile yapılarına halen ve her şeye rağmen sahip olmamızın sırrı da buradadır. bu yüzden çocuk 45 yaşına da gelse evladımızdır, biz doksan yaşına da gelsek çocuğumuzun kıyafetini rahatça eleştirebiliriz.
bu gocunulacak değil, gururu duyulacak bir durumdur. Bence.
Çocuğun elinden tutulmalı mı sorusunun cevabı bu nedenlerle…. evet tutulmalı. Bunun gibi her hareket ve sözümüzle çocuğa ailesi olduğumuzu, her daim yanında olacağımızı anlatmak durumundayız . Bana göre.