Cezadan kurtulmak masumiyet demek değildir
Bilhassa filmlerde verilmek istenen adi bir mesaj var…. Ben aklandım davadan….. diye serzenişte bulunuyor katil kadın. İçi kötü, işi kötü, fikri kötü olduğu halde…. suçlu olduğu halde…. merhamet ve anlayış bekliyor, vicdanını rahatlatıyor, anlayış bekliyor davadan beraat etti diye.
ben hep şunu söylerim; caiz ve meşru çok farklı şeyler malesef. Malesef diyorum çünkü kanunlarımız suçluları koruyor çoklukla, avukatı fazla olanı, şirretleri, makamlarda tanıdıkları olanları, paralıları…. ama suçun ispat edilememesi suçun işlenmediği anlamına gelmez. O insanı masum da yapmaz.
İnançlıyız ve inançlıysak suçun cezasız kalmayacağını da bilmeliyiz. Ama modern toplumun şımarıkları olan bizler kanundan kaçınca suç işlemediğimiz yanlışına düşüyoruz…. kanuna sığınıyoruz…. avukatlar kurtarıyor bizi kodeslerden. Ama hesap günü kurtaran olmayacak, söz dahi edemeyeceğiz aslına bakarsak.
Kırıp döktüğümüzde, can yaktığımızda ispat etmesini bekliyoruz yargılayıcıların, delil karartıyor, şahitleri susturuyor, rüşvetle adam kaçırıyor hatta öldürüyor, arabayı yok ediyor, evi yakıyor, cesedi gömüyoruz ormana…. diziler bu tür fragmanlarla dolup taşıyor. Mesaj öylesine kirli ki öldürmeye teşvik adeta ve kanundan kaçmaya.
Namus, erdem, haysiyet hak getire.
Suçu kabul etmek de bir erdem. Belki o işlenen yanlışı düzeltme yolu. Hafifletici sebep bana kalsa.
Hafifletici sebep derken…. o da var. Takım elbise giymiş adam…. on yedi yerinden bıçaklamış kadını… iyi halden ceza indirimi alıyor.
İki senede bir af çıkıyor genel.
Kısas var dinde. Yakınınızı öldüren bir kimseyi öldürdüğünüz zaman günahı yok. Ama affetmek , öldürmemek en iyisi tabi. Ayet böyle diyor. Affediyorsunuz, hapse koyuyorsunuz, af ile çıkıyor…. dinen sizden ruhsat ve izin almadan o cani çıkamaz dışarıya ama çıkıyor.
Beş yaşında kıza tecavüz etmiş, ispat edilemeyince sokaklarda gezmeye devam ediyor …. bir zaman sonra bir başka kızı taciz ediyor…. belki öldürüyor konuşmasın diye.
Dünya ve sınav masum olmayı, masum kalmayı emrediyor, aklanmayı, kanundan kaçmayı, kayrılmayı değil. Bu dünyada verilecek hesaplar, öbür dünyadaki ağır hesaplara kefaret olacak. Siz bu dünyada kaçarsanız fiziki hapislerden, öbür cihandaki ağır hapislerde daha fazla yanarsınız. İnanıyorsak böyle.
Ayetler adaletten yana, yani hakkın yerini bulmasından yana. Kaçarak, kurtularak, kefaretle, mazlumun iradesi aleyhine, kanuna rağmen…. kurtuluyorsak adalet tecelli etmiyor demektir. Devletin dini adalettir oysa. Bizim kurtulmak için yaptığımız cambazlıklar devlete de zarar veriyor, adalete de.
Suçluyuz, herkes biliyor…. ama ceza almıyoruz. Hukuk devletinin tüm temelleri sarsılıyor işte tam o anda.
Katliamlar var, felaketler var, ciddi ihmaller var… cezasız kalıyor.
Olmaz! Toplum bu şekilde ayakta duramaz.
Adam olan adam yediği haltın ceremesine katlanandır, kaçmaya çalışan değil.
Yurt dışına kaçan var ve bir daha geri dönmeyen… ceza almamak için, kimlik değiştiren, kılık değiştiren, ameliyatla yüzünü değiştiren…
Kimden kaçıyorsunuz? Toplumdan mı, sizi Yaratan’dan mı? Hesap kapanacak mı sanıyorsunuz?
Toplum hırsızı biliyor, aklanırsa…. suçlanmazsa, suçu ispat edilemezse salağa yatıyor. Masummuş, temizmiş gibi yapıyor ve hatta destekliyor o insanları… aptallığın zirvesi bu.
İradesini, aklını, tercihini o hırsıza, katile, haine verenler var başka menfaatler uğruna…. topluma, kendisine, inanca, ahlaka aykırı olarak…. Allah’ı küstürmeyi göze alarak.
Toplum ve sokaklar suçu ispat edilemeyen, afla çıkan, avukatların maharetiyle kurtulanlarla dolu…
Ama gerçek değişmez, hak mutlaka yerini bulur…
O yüzden bence Cezadan kurtulmak masumiyet demek değildir . Çünkü karşı taraf mazlum, karşıdakiler fakir, karşıdakiler mahkemenin yolunu bile dün sabah öğrendiler kızları tecavüze uğrayıp öldürüldüğünde… ama siz zalimsiniz, kararmış kalpleriniz…. paranız var, makamınız var kurtulursunuz…. ama vicdandan, ahiret hesabından kaçamazsınız…
Sizi destekleyen, size yalancı şahitlik eden, size güç ve moral verenler de cezasını çekecek mutlaka. Çünkü vebal büyük… İster kadın olun, ister erkek durum bu.
Kadınlara da dip not düşeyim; hani kimselerin anlamadığı bacak arası suçlarınız varsa… emin olun bilen mutlaka var ve hesap vereceksiniz, şimdi değilse, yarın!
İnançlarımızı çöpe atıp, haksızlığı ve adaletsizliği alkışlıyoruz ya…. vah bize, vahlar bize.