Çeyrek altın hikayesi
Çok sevdiğim ve tüm dostlarıma da zaman zaman anlattığım bir hikayedir bu; Çeyrek altın hikayesi . Çünkü parayı, emeği, çalışmayı ve hak etmeyi anlatır.
Çok zengin bir adamın yetişkin oğlu bir gün bekarlıktan ve haytalıktan sıkılır ve babasına gidip evlenmek istediğini söyler. Babasının hali vakti yerindedir ancak o güne kadar kadir kıymet bilmemiş, çalışmamış, para harcamaktan başka bir şey yapmamış oğlundan tek bir şey istemiş; “Git çalışarak bir çeyrek altın kazan ve gel!”
Oğlan istediğini almış olmanın sevinciyle annesine gitmiş ve hazırdaki yüzlerce altından bir çeyreklik alıp ertesi gün babasına vermiş; “Buyur baba, istediğini yaptım!”
Adam gayet rahat bir şekilde çeyrek altını oğlundan almış ve bahçedeki kuyudan içeriye sallamış. Oğlanda doğal olarak hiçbir tepki yokmuş. Babası; “Bunu sen kazanmamışsın. Git kazan ve öyle gel!” demiş. Oğlan yine annesinden bir altın alıp bu kez üç gün sonra babasının yanına gitmiş. Adam her zamanki gibi bahçede oyalanıyormuş. Oğlu altını verince aynen ilk seferdeki gibi tutmuş ve kuyuya atmış. Oğlan ses vermeyince; “Bunu da sen kazanmamışsın. Git kazan ve gel!” demiş.
Oğlan bakmış ki kaçış yok, mecbur bir iş bulmuş ve bir haftadan fazla gerçekten çalışarak bir çeyrek altın parası denkleştirmiş. Bu kez biraz da kendisiyle gurur duyarak babasına vermiş. Babası altını ilk ikisi gibi tam kuyuya atacakken oğlu can havliyle babasının kolunu yakalamış; “O altını kazanana kadar benim on gündür anam ağladı. Kuyuya attırmam!”
Babası memnuniyetle oğlunun ders aldığından emin, yüzüne bakmış ve; “Evet! Bu kez gerçekten bu altını sen hak ederek kazanmışsın. Artık paranın nasıl kazanıldığını bildiğine göre … evlenebilirsin.”
Kıssadan hisse ; kazanmak zor, harcamak kolaydır. Hele anne ve baba parası yemek çok daha kolay.