Siyah elbiseli adamlar Sadece filmlerde değil gerçek hayatta da pek çok siyah takım elbiseli adam var sokaklarda. Bellerinde silahlar, kulaklarında dinleme cihazları, kara gözlükler gözlerinde.. Arabaları bile siyah. Yarasalar gibiler. Gece dahi gözlük takıyorlar, tanınmamak için olsa gerek. Elbiseleri pahalı, ütülü, hepsi aynı elden çıkma. Aralarında bir adam, yüksek mevkili olduğu anlaşılan, mafya mıdır, siyasetçi…
Kategori: Öne çıkanlar
Tüm tuşlara aynı anda basmak
Tüm tuşlara aynı anda basmak Briç oynuyorsanız bilirsiniz. Final konturu vardır o oyunda. Oyun bitecek, kaybedeceksiniz ve bile bile bir umut kontur çekersiniz…. ya tutarsa diye. Elbette tutmaz! Az farkla kaybedeceğiniz oyunu, rakibin yerinde sürkonturu ile çok daha farklı kaybedersiniz… Tüm tuşlara aynı anda basmak da bilgisayarın çalışma prensibi gereği hükümsüz bir komuttur. Çünkü bilgisayar…
Düşünüyorum öyleyse varım
Düşünüyorum öyleyse varım Latince “Cogito, ergo sum” (Fransızca: Je pense, donc je suis). Düşünüyorum, öyleyse varım demek. René Descartes’ın felsefi sözü. Açık seçik ve belirgin fikirler dışında hiçbir şeyi kabul etmemek, her sorunu çözümü için gerekli sayıda parçalara ayırmak, düşünceleri basitten karmaşığa doğru sıralamak, gözden kaçmış bir şey olup olmadığını sürekli kontrol etmek anlamında. Örneği…
Mutlu değiliz
Mutlu değiliz Trene binin, metroyla seyahat edin…. vapura, otobüse…. Parklara uzanın, pazara, çarşıya bakın…. gülmeyen, gülemeyen insanlar var dolaşan ortalıklarda. Gülen bir tek kişi yok. Suratlar asık, tansiyonlar yüksek, başlar dertli, cüzdanlar boş, dermanlar tükenmiş, sabırların sonuna gelinmiş. Öğrencisi, memuru, emeklisi, çalışanı, hastası, yolcusu dertli. Bir avuç keyfi yerinde insana rağmen…. milyonlar kederli, umutsuz, hayalsiz……
Ehliyet ve liyakat
Ehliyet ve liyakat Hep söylüyorum; meşgul olmak çalışmak demek değildir diye…. Etrafımızda onca insan var çalışan ve malesef bir adım ilerleyemiyoruz. Üretemiyoruz, nüfusu besleyemiyoruz, yönetilemiyoruz, marka olamıyoruz, enerjimizi doğru işlere kanalize edemiyoruz ve teknolojik olarak geri kalıyor, ekonomik olarak batıyor, toplumsal olarak çöküyoruz. Halbuki çoğu insan iyi niyetle, gayretle çalışıyor. O halde neden bu haldeyiz? Ehliyet…
Gerçekten Atatürk’ün askerleri miyiz
Gerçekten Atatürk’ün askerleri miyiz Atatürk’ün askerleriyiz sözü bana göre noksan. Çünkü bu sözden sadece askerlik, vatan müdafası, savaş anlaşılıyor. Bu kısmen doğru. Çünkü Kurtuluş Savaşı, Atatürk davasının sadece bir bölümünü teşkil ediyordu. Asıl savaş ve mücadele kültür, eğitim, yatırım, ekonomi, siyaset, din vs. alanındaydı. Burada askerler yine vardı ama bunlar artık üniformalı subaylar değil, kültür…
Nasıl zengin olunur
Nasıl zengin olunur ? Zenginliğin parayla alakası olmadığını, mutluluk getirmediğini biliriz, söyleriz ama ne hikmetse para için yapamayacağımız şey yoktur. O kadar severiz ki parayı… para ilahımızdır. Bu yüzden de rahat, tasasız, paralı, lüks hayatlar arzu eder, hayal ederiz. Bu hayali gerçekleştirmek için de düz yolda kalmak gibi bir yeminimiz de yoktur çoğu zaman. Dikenli…
İyimser kötümser ve gerçekçi karakterler
İyimser kötümser ve gerçekçi karakterler Hayat hızla akıp gidiyor. Aynı hayat, aynı mekan ancak hepimiz farklı yaşamlar sürüyoruz, olan biteni farklı görüyor ve yorumluyoruz. Çünkü mazimiz, duygularımız bizi buna sevk ediyor ve ne tür bir çocukluk geçirdiysek, başımıza ne tür işler geldiyse, etrafımızda ne kadar kalın sevgi duvarları varsa o denli farklılaşıyoruz. Yani her birimiz…
Kuşak farkı
Kuşak farkı Kuşak yani nesil, yaklaşık 30 yıllık bir dönemi kapsayan toplumsal bir zaman dilimdir. Değişik harflerle simgelenir. X, Y, Z kuşağı gibi. Her bir harf değişik normlara göre değişik yaşlara hitap etse de eski nesiller alfabelerin ön harfleriyle temsil edilir. Konumuz bundan ziyade kuşaklar arası farklar olduğu için harflerle çok zaman kaybetmeyelim bence. Daha…
2023’ün son yazısı
2023’ün son yazısı Bu başlık aklıma gelirken doğrusu içerik gelmedi. Doğaçlama yazacağım adeta muhasebe gibi geçen yılın. Herkes şu son bir kaç günde aynı haldedir sanırım. Yeni yılın beklentisi ve eski yılın hüznü bir arada yaşanırken, birer yıl daha yaşlanmanın verdiği acı tebessümle, garip bir koşuşturma var sokaklarda. Kimi yemek derdinde, kimi kıyafet, kimi sene…