Şeytan neyle nasıl korkutur ? Şeytan zorlamaz, süslü gösterir. Zorlarsa ki yapamaz vebali kendisine olur. Onun görevi insan iradesini aldatmak ve yoldan çıkartmaktır. Yani insan kendi adımlarıyla şeytana gider usul usul veya koşarak. O halde nasıl oluyor da kötülüğü malum şeytana insanlar koşarak gidiyor? Korktukları için! Çünkü şeytan zorlamaz ama korkutur; fakirlikle ve ölümle. Bakın…
Kategori: Manevi dünyamız
Dinen içkinin haramlığı bahsi
Dinen içkinin haramlığı bahsi Son yıllarda bazı insanlara ve özellikle Atatürk ve dava arkadaşlarına içki üzerinden haksız ve yanlış saldırılar vuku bulduğu için bu yazımı paylaşmaya karar verdim. Çünkü toplumsal bir hastalık olarak içenlere karşı (nüfusun yarıdan fazlası alkol kullandığı halde) bakış açısı günden güne keskinleşiyor. Bu da kutuplaşmaya gidiyor. Oysa bir ve beraber olma,…
Hayatlarımıza sokulmuş öldürücü virüsler
Hayatlarımıza sokulmuş öldürücü virüsler Hayatlarımız bir bebek olarak başladı. Dünyayı ve yaşamı tanımaya, bize gülümseyen adamla kadının kim olduğunu anlamaya çalışarak. Sonra canımız yandı, acıktık, pislendik, üşüdük, uykumuz geldi, yorulduk…. et ve kemikten ibaret bir şey olduğumuzu anladık. Tek derdimiz hayatta kalmak, yemek yemek, üşümemek ve uyumak oldu güven içinde. Derken büyümeye başladık ve fark…
Fakirhanedekilerin çocukları
Fakirhanedekilerin çocukları Huzurevleri, devletin yahut özel şahısların ya da Sivil Toplum Kuruluşlarının işletmesinde olsun, yaşlı ebeveynlerimizin ileriki yaşlarda yaşıtlarıyla aynı sosyal hayatı paylaşma, emniyetle konaklama, huzur bulma, ruhsal ve fiziksel olarak dinlenme, en temel ihtiyaçlarını karşılama yerleridir. Bakımlı, yeşillendirilmiş, sessiz ve sakin yerlerdir. Buralarda hepimizin anneleri, babaları, dedeleri, anneanneleri yaşamaktadır. Tabi şansları ve paraları varsa,…
Kehanet ve fallar
Kehanet ve fallar Kehanet, gaip (gayb) olarak adlandırılan fizik ötesi alemden, cinlerden ve gelecekte gerçekleşecek olaylardan haber almak-vermek demektir. Kehanette bulunan kişilerin özel güçlerle donatıldığına ve kalp gözlerinin açık olduğuna (!) inanılır. Ruh çağırma seansları da bu kapsamdadır. Bu işle ilgilenenlere de kahin denir. Astroloji bir bilim dalı kabul edilse de konunun fal ve gayb bölümü…
Toplumsal içerikli TV programları
Toplumsal içerikli TV programları Toplum hayatı sorunlarla dolu olsa da özeldir. Mahremiyet ve kişisel haklar yasal koruma altındadır. Toplum ahlakı her şeyin üzerindedir ve kişilik hakları yok sayılamaz. Lakin ekranlarda görüyoruz ki program öncesi imzalatılan üç parça sözleşme ile bunlar yok sayılıyor, verilen üç kuruş para ile günlerce o ailenin özel hayatı didikleniyor. Bu arada…
Erotizm ve tensel cazibe merkezleri
Erotizm ve tensel cazibe merkezleri (Cinsel içerikli yazı, çocukların okumasına mani olunuz) Erotizm kelimesinin kökeni olan eros Eski Yunan felsefesinde tutkulu ve şehvetli aşkı temsil eder. Terimin eski felsefi kullanımına baktığımızda kabaca “hayat enerjisi” diyebileceğimiz bir anlamı vardır. Fakat zamanla bu anlam değişerek, erotizm cinsel enerjiyle özdeşleştirilen kavramsal bir kapan içerisine yerleşmiştir. Bugün de erotizm veya…
Merhamet duygusu kaybedilirse
Merhamet duygusu kaybedilirse Merhamet; Arapça “kucaklamak, şefkat göstermek” anlamında rahame kökünden mastar olarak, bu duygunun etkisiyle karşılıksız ve sadece Allah rızası gözetilerek yapılan “iyilik, lütuf, rahmet” anlamına geliyor. Merhamet, kalp inceliği ve gönül yumuşaklığı demektir aynı zamanda. Yani başka bir canlının zayıflığı, çektiği acı, kendini koruyamayışı ve içine düştüğü zor durum karşısında kalbimizin eriyişi. Merhamet,…
Dine felsefi yaklaşım gafletleri
Din, felsefe değildir, içsel olduğu için akıl yoluyla kısmen açıklanabilir ve düşünce ile yapılan felsefi yorumlar insan mahsulü olduğu için kutsalı etkileyemez. Yani dinin gerçek, içerik ve manası değişmez. Kutsal olduğu için tam olarak bilinmesi de imkansızdır ve zaten insanlarca tam anlaşılması da istenmemiştir. İnsanlara yeten kısmı bilinmesi gereken kadardır ve haddi aşmamak din meselelerinde…
Atatürk’ün dine hizmetleri
Atatürk’ün dine hizmetleri Sitelerimde ve kitaplarımda bu konuya çok geniş yer verdim. Şimdi kısa bir özetle yetineceğim. Atatürk bir hafız veya hoca değildi. Annesi mutaassıp bir hanımefendiydi ve oğlunun dini eğitim almasını çok istedi. Ama Atatürk’ün hayali asker olmaktı ve kendisine o yolu seçti. Yaşanan sıkıntılar, aile içi istekler, okul hayatı, temaslar, savaşlar ve cepheler…