Bir insan nasıl alkolik olur ?
Alkolün psikolojik faydaları yazımdan sonra biraz eleştiri aldım. Normal karşılıyorum. Orada niyetimin teşvik olmadığını izaha çalışmıştım ama sanırım anlatamadım. Hala aynı fikirdeyim ama bu içene bağlı muhakkak ki. Çünkü herkes ağzıyla içmiyor ve ölçüsünü bilmiyor.
Etrafımızda bu ölçüyü kaçıran çok insan var malesef. Doğrusu mutluluktan, sevinçten alkol bağımlısı olanı da görmedim. Genelde kederden, çaresizlikten, maddi sıkıntılardan, meraktan, aşk acısından insanlar müptela oluyor. Bunların hiç biri mazeret değil ama insanlar tutunacak dal arayınca teselliyi malesef yanlış yerlerde arıyor.
Dinen içkinin haramlığı bahsi yazımda da önemli olanın, dinen, bilinci yitirmek seviyesi olduğunu anlatmaya çalışmıştım. İşte bence alkolik olma durumu tam olarak bu; alkolle sınırları aşmak ve alkolsüz hayat düşünememek. Hem fiziki, hem duygusal anlamda.
İçmeden duramamak, yahut bir ölçüde kalamamak hali olan alkoliklik, onsuz yapamamak, günün her saati içmek, bilinci kaybetmek, eldeki avuçtakini alkole vermek, kötü kokmak, aşağılanabilecek durumlara düşmek, fakirleşmek, utanılır hale gelmek gibi tasvir edilebilir. Bu erkek için de kadın için de aynı.
Lakin asıl sebep her ne kadar biz olsak da doğuran ve sebep olan sebepler de var. Bu yazı asıl bunun için.
Mesela evlerde aileler çocukların gözü önünde içiyor alkolü. Çoğu zaman mangalla, neşeyle, hoş sohbet…. Bu henüz ölçüyü idrak edememiş çocukta alkolün iyi en azından sakınılmayacak bir şey olduğu izlenimini yaratıyor. Bu bir.
İlk ve orta okulda öğretmenler çocuğa yeterince bilgi veremiyor bu konuda ve çocuk alkolle ilgili öğrendiklerini sokaktan öğreniyor, abilerden… Alkol büyüklük göstergesi edilince de sınırlar kalkıyor, merak başlıyor. Bu iki.
Merak tüm kötü alışkanlıkların çıkış noktası aslında. Ergenlikten çıkışla bir tutulunca da, hele erkektir içer de döver de denen bir toplumsa bu…. çocuk erkenden başlıyor alkolle tanışmaya.
Gün içinde alkol satılan yerlerin tam denetlenememesi, çocukların ulaşabilmesine sebep oluyor. + 18 ibaresi var ama yazık ki yürümüyor. Ekranlarda reklam yok belki ama malesef tüm dizi ve filmler elde kadehlerle çekiliyor. Bu da bir ilgi odağı oluşturuyor mecburen.
Sahte alkol yapımının adeta bir övünç meselesi edilmesi de cazibeyi artıran faktörlerden. Bu hem ucuz, hem ulaşılabilir, hem evde hazır bekletiliyor, yani el altında.
Sorunlu anne ve babaların evlerinde çocuğun dışarı çıkması önemsenmiyor hatta geceyi nerede geçirdiği bile. Ama çocuk o esnada başka kontroller altında ve farklı disiplinler alkole o kadar kısıtlayıcı bakmadığından çocuk sıkkın canıyla bir adım daha yanaşıyor kadehlere.
Görüyorsunuz ya ne çok etken var aslında çocuktan da öte…
Biraz büyüdükçe genç alkol bir aksesuar oluveriyor, kıyafet gibi. Bir büyüklük göstergesi iyiden iyiye.
Sigarayla çoğu zaman kol kola yürüyor bu alışkanlık ve gecelerin mekanlarına kayıyor. Orada şehvet ve gizemle, heyecan ve parfümle de iç içe geçince tamamen cazip bir hal alıyor.
Toplumda % 70’e varan bir oranın alkol tüketiyor olması da bir etken. Bu çocuğun alkolü normalleştirmesine sebep oluyor.
Derken iş hayatı, tatiller, iş yemekleri…. çoğu alkollü. Düğünler, kutlama yemekleri gibi.
Buraya kadar genelde alkole yaklaşım merak ve istekten kaynaklanıyor…
Sonra….
Dertler, sıkıntılar, hastalıklar, eceller, işsizlikler başlıyor… hayatın dik yokuşları yani.
Genç bu kez kederden içmeye başlıyor teselli için. Terk edilmeler arttıkça sevgililerden alkolün dozu da artıyor. O gece alkol etkisiyle dertlerin unutulması ve dertlerin uyutulması cazibeyi körüklüyor, tanışılan arkadaşlar, yaşanan ambiyans, yeni heyecanlar ve ertesi güne marifetmiş gibi anlatılacaklar…. işin içinden çıkılmaz bir hale getiriyor o geceyi.
Sofraların, mangal partilerinin değişmezi edilince alkoller…. bu kez ilaç niyetine alınır oluyor.
Aileler çocuğa ve gence nasihat ediyor elbette ama evdeki ve dışarıdaki yaşamlar çok farklı. Çıkın sahile, tatil kasabalarına gidin her yer alkol satışı, bar, cafe-bar. Ulaşılabilir olması alkolün en büyük dert bu anlamda.
Dinen çocuğa birileri telkin etmeye çalışıyor doğal olarak ama din konusu da ev ve dışarısı ikilemine yakalanan konulardan olduğundan etkisini gösteremiyor, bu kez alkol alımı gizlenmeye başlıyor. En kötü an da bu. Çünkü gizem ve sır başlayınca çocuk üzerindeki kontrol de etkisizleşiyor. Yalan başlıyor.
İçkinin pahalı olması durdurmuyor insanları çünkü sahtesi var… içki yerine geçen kafa yumuşatıcılar var… ev yapımı olanlar var.
dertler çok diğer yanda. İçecek o kadar çok bahane var ki….
Düğün yapılıyor mesela… şampanyalar patlıyor. Alkol o derece yaygın…
Alkollü trafik kazalarının dehşeti ve cezaların yüksekliği bile durduramıyor insanları.
İkinci adresler, ikinci hanımlarla içilenler de cabası. Kaçamaklar, yasak hafta sonları… alkole yaslanıyor. Yanına balık.
İçmek bir hava atma aracısı oluveriyor.
İnsanlar yurt dışından tatilden dönerken dahi alkol getiriyor, o derece yani. Ucuz veya kampanyalı bulununca fazlasıyla satın alınıyor.
Alkolün yaygınlığı ve genç yaşta kendini göstermesi böyle.
Alkolik olmaya gelince? Bir insan nasıl alkolik olur ? diyoruz ya…olur. Neden olmasın? Bunca pahalılık varken, inançsızlık varken, hayatın gerçekleriyle tanışmalarda noksanlık yaşanırken, filmler hatırlatıyorken, diziler cezbediyorken, büyüme göstergesi sayılıyorken…. alkol esas oyunculardan oluyor sahnede.
En kötüsü ise şu; aileler, eşler, akrabalar, patronlar, polisler, doktorlar içmemeyi öğütlerken bir tek grup içmeyi teşvik edip yaygınlaştırıyor; ARKADAŞLAR!
Kız arkadaş, iş arkadaşı, yol arkadaşı, tatil arkadaşı…… ama arkadaş. Yetki var sorumluluk yok çünkü arkadaşlıklarda.
Dostlar içmemeyi, arkadaşlar içmeyi telkin ediyor. Sonuç? Arkadaşlar kazanıyor…
İçtikçe damarlardaki alkol oranı değişiyor, bağımlılık başlıyor, alkolle hissedilen rahatlık ve unutma hissi aranır oluyor…
Heyecanlı gecelerin müzik ve mum kokulu karışımları da cazip malum…
Eceller, yokluklar, kötü alışkanlıklar kol kola yürürken… sisteme ve dünyaya isyanlar, feryatlar başlıyor sonra….
Bir zaman sonraysa kişi istese de ayrılamıyor kadehlerden çünkü ölçü kaçıyor. Neden kaçıyor? Daha çok içen ve ayakta durabilen alkışlanıyor toplumda da o yüzden.
Doktorların alkole koyduğu yasaklar malum sigara gibi sert değil. Bu bir tolerans sağlıyor çocuğa da. Alkol şişeleri üzerinde zararlı olduklarına dair yazı veya işaret de yok… sonuç? Çocuk rahatça ulaşabiliyor ve içiyor.
Hiç bir kötü alışkanlık tek başına değildir. Yanında ya uyuşturucu, ya kadın, ya kumar, ya iflas, ya ahlak zafiyeti… mutlaka bir şeyler daha vardır. Sigara mesela, alkolün kardeşidir. Güçlendirici içecekler, enerji veren haplar gibi…
Hayata tensel bakıldığı için toplumda, inançlar ve ahlak da zayıfladığı için kontrol mekanizmaları devre dışı kalıyor ve çocuk kayboluyor kadehlerde.
Burada da kalmıyor. Bir kısmı tedavi edilebilirken malesef bir kısmı da intihara meylediyor ve hayatlar sönüyor, evlilikler bitiyor, iflaslar yaşanıyor. Anne babaların kefen paralarını çalıyor çocuk alkol almak için…
Bir zamana kadar aileler veya akrabalar dur diyebiliyor çocuğa. Ama bir andan sonra çocuk terslemeye başlıyor nasihatleri ve şiddete müracat ediyor. Tehlikenin büyüğü de burada.
Doktor tedavileri malesef zayıf, alkol bıraktırma propagandaları zayıf…
Sohbetlerin vazgeçilmezi, kutlamaların baş aktörü alkol hayatımızı bu denli etkiliyor…
Tekrar ediyorum; ben alkole karşı değilim, psikolojik faydaları olduğuna da inanıyorum, haramlık bahsi de yukarıda değindiğim gibi ama….
Ölçüyü kaçırmayı, sarhoşluğu, alkollüyken araç kullanmayı, kusmayı, bilinci kaybetmeyi, hele şiddeti asla onaylamıyorum.
Ama soruyorum?
Araba sürücüleri alkol kullandığı zaman ehliyeti elinden alınıyor. Haklılar. Peki deniz kaptanlarına neden alkol testi yapılmıyor mesela? Uçak pilotları neden alkollü uçabiliyor hala? Makinistler ha keza?
Sarhoşluk veren bira türü içecekler neden bu kadar çok ve çeşitli ve ucuz? Çikolatalarda bile alkol var…
Ortam bu kadar zayıf olursa, tedbirler noksan olursa, eğitim düşük olursa, tedbirler bölgesel kalırsa… sonuç malesef bu ve değişmez.
Bay veya bayan fark etmeksizin alkole bağımlılık son yıllarda oldukça arttı.
Ama bence şunu bilmek gerek; alkol bir şeye çare değil, olamaz. Anlık bir unutkanlık ve rahatlama verse de dertler, olaylar orada öylece sizi bekliyor. Mesele eğlenmekse çok daha güzel eğlenme vasıtaları var. Mesela sarhoş olmaksa neden olunsun? Büyümekle alakası yok içmenin? Sağlığa zararları da cabası!
O halde diyorum ki… ara sıra içilebilir nizamınca ama müptelalık asla.
bence.
Allah korusun insan alkol komasındayken yahut bilincini yitirdiğinde başına gelecekleri de (!) bilemez ve ertesi sabah namusu lekelenmiş olarak uyanma tehlikesi her zaman vardır. Keza cinayet işlese haberi olmaz o haldekilerin ki çoğu başkasını değil kendisini öldürür.
Kaldı ki genç kızların çok daha dikkatli olması gereken mesele alkol hiç kullanmamak, mecburen kullansa da ölçüyü minimumda tutmaktır. Açık şişeden içmek kadar yanlış bir şey yoktur mesela ki içine ne atıldığını (!) kimse bilemez. Oysa o hap kızımızı gece boyu uyutur ve sabah kabus oluverir.
Hanımefendiler, beyefendiler, centilmenler zaten sarhoş olmaz ama toplumun geneli yazık ki sarhoşluğu hala erkeklikten sayıyor…
Bu durumda da çocuk bir an önce erkek olmaya can atıyor, kızlar da diyor ki; benim neyim eksik erkeklerden? Sonra ipler kopuyor işte.