Bilmemek mazeret değildir
İnsanın bildikleri, bilebilecekleri sınırlıdır. Doğru. Kainatta o denli çok şey var ki bugün insanlık bir araya gelse bildiklerimiz olanın ancak milyonda biri bile değildir. Bu yüzden insan bilmediklerinden mesul tutulamaz. Sonuçta herkesin tahsili, işi, yaşam şekli farklıdır, ilgi ve etki alanları değişir, gezmekle bitmeyen bir dünya, okumakla bitmeyen bir bilim dağı vardır karşımızda. Herkes haklı yani.
lakin…
İş yasalara, kaide ve kurallara gelince bilmemek mazeret teşkil etmez. Kaldı ki ana esaslarda bilmiyorum demek, affınıza sığınıyorum, salağa yatmak sizi kurtarmaz. Adam öldürmek, hırsızlık yapmak suçtur, yasada yeri vardır. Bilmiyorum diyebilir misiniz? Hukuk okumasanız dahi bunu bilirsiniz, bilmelisiniz de.
Bunun gibi on binlerce yasak ve suç malumdur, bilinir, bilinmelidir. Bilmiyorum demek, haberim yoktu demek hafifletici unsur bile sayılmaz.
Bunun bir de din ayağı vardır doğal olarak. Caiz ve meşru olanlarla, günah, haram, mekruh olanlar… Bunları bilmemek olmaz. Çünkü inanmasanız da hesap Kur’an iledir. Bu da demektir ki beşeri kanunlar nasıl yasalarda yazılıysa, ahirete dair esaslar ve kaideler de Kur’an’da yazılıdır. Ona göre hesaba çekileceğimize göre de öğrenmemek, bilmemek akıl karı değildir.
Buradan geleceğimiz nokta şudur; yasalarla ilgili bir şeyi merak ederseniz sorar, araştırır, okur ve anlarsınız. Mesela bir tapu meselesi derdiniz varsa araştırır ve internetten bile doğrusunu, içtihadını öğrenirsiniz.
Peki dinle ilgili konuların mehazı? Elbette Kur’an’dır. Peki… Arapça ‘ya mahkum ettiğimiz, ezberlemekten öte gidemediğimiz, okumaktansa dinlemeyi seçtiğimiz, cehennemi değil de hep cennetin hurilerini sorduğumuz dini, Kur’an’ı Türkçe okumadığımız için nasıl öğreneceğiz?
Öğrenmeyerek can verdiğimizde koca bir ömür doğrusunu öğrenmediğimiz için o kelamın sahibi Yüce Allah’ın yüzüne nasıl, hangi cüretle bakacağız? Kur’an’ı anlayarak okumazsak yasakları nasıl öğreneceğiz de cehennem ateşlerinden kurtulacağız?
Bilmemek mazeret değildir ve salağa yatmak sizi kurtaramaz hem adalet önünde, hem ahirette, hem insan ilişkilerinde.
Bilmemek mazeret olamaz, değildir, olmayacaktır.
benden demesi.