Beyin göçü
“Mazeretim olsun, param olmasa da olur” demiş bir düşünür. Dolayısıyla her insan her durum için, özellikle müşkülleri için mazeretler bulmaya muktedirdir. Çoğunda da haklıdır bu arada. beklediği gelişme ortamı tıkanmıştır, umduğu getiri yoktur, rahat ve güvenli bir hayale sarılamıyordur, çareyi diğer güzel örneklerde aramaktadır, ya da şansını bir başka yerde denemek için kendisini ikna edebilmiştir. cesaretle, umutla bir başka ülkeye gitmek cazip gelmiştir çünkü hem maddi, hem manevi anlamda orada aradığını bulacağına inanmaktadır. gider. ülke yetişkin, bilge, diplomalı , medeni, genç, yetişmiş bir evladını kaybeder, bir başka ülke emek sarf etmediği pırıl pırıl bir çalışan ordusuna kolayca sahip olur.
Terk edilen ülkede sorunlar biter mi? Hayır! Gidilen ülkede zaten sorun ve hatta ihtiyaç yoktur. Değişen? o gidenin cebine giren para ve daha rahat bir çalışma ortamıdır.
peki geride bırakılan ülke yetişmiş personelinden başka ne kaybeder? Zaman! Yeni bir mesela doktor yetiştirmek için koca bir on sene. Gidenin ailesi dahil o doktorsuzluğu yaşayacak mıdır? Evet! Şartlar değişecek ya da birileri gidenlerden korkup, hatalarından ders alıp tedbir getirecek midir? Hayır!
Gidilen ülkede o yetişmiş personel umduğunu bulabilecek midir peki? O ülke vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olabilecek, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeyecek, el üstünde tutulacak mıdır? Şüpheli. Maaşının artacağı kesindir ama para her şey midir?
Milli duygular, ahde vefalar, aile bağları, edilen mesleki yeminler ne oldu? Yurdum insanı yerine bir yabancıyı tedavi etmek mesela yakıştı mı? durum ve şartlar değişmediği halde gitme eylemi sadece kişisel bir hamleden öte gidebildi mi?
O ülke sinsi bir bıyık altı gülmesiyle, üç kuruş fazla verdiği maaşla tüm o eğitimi, vefasızlığı satın aldı, o kişiyi aslında satın aldı. milli duyguları geride kaldı, sadakat yemini yitti gitti.
söz nereye gelecek? kızsanız da sorununuz kimlerleyse onlarla çözün. pireye kızıp yorgan yakmayın. durum değişmeyecekse kendinizi de, ailenizi de, ülkenizi de feda etmeyin. gidin madem istiyorsunuz, kısa süre yaşayın hatta eğitim alın ama dönün! çünkü dönmemek üzere gidişler küresel nizamın oyunudur ve aidiyetsiz, vatansız toplum yaratma zihniyetinin başarılarıdır. bu oyuna gelmeyin. çünkü bu gidiş köyden kente, kentten bir diğerine gitmek gibi değildir. hele oranın vatandaşlığını alır ve eski pasaportunuza veda ederseniz hayatınızın hatasını yapmış olursunuz.
inanın ve bilin ki kızdığınız kimseler bir zaman sonra olmayacaktır ama bu ülke daima payidar kalacaktır. anne babanız hastane köşelerinde sıra beklerken, siz o bol maaş ile cafe’lerde rahatça kahve yudumlayabilecek misiniz? alacağınız lüks otomobillerle yurda tatile geldiğinizde sevdiklerinizin yüzüne nasıl bakacaksınız? Kim ne derse desin, bakmayın onlara. Gitmeyin. giderseniz temelli gitmeyin. tez zamanda dönün. Çünkü bu yurdun ve halkın sizin gibi taze kır çiçeklerine her zamankinden de fazla ihtiyacı var.
benden demesi!
Beyin göçü bu nedenle küresel dünyanın kirli bir oyunu, para tuzağı, vatansız ve aidiyetsiz toplum yaratma girişiminden başka bir şey değildir.