Bebekler masumiyet kokar
pek çok güzel koku sayabiliriz; gül kokusu, sabun kokusu, sabah çimen kokusu, deniz kokusu, parfüm kokusu… Lakin en güzeli elbette bebeklerin kokusudur. Pudrayla karışık, süt kokusu, altında tuzsuz ter kokusu, azıcık kaka ve göz yaşı lezzeti … ortaya nefis bir tad çıkartır. Ben buna masumiyet kokusu diyorum.
Normalde üzerine yemek dökülen, altına kaçıran, sürekli gaz çıkartan birinin kokusu güzel olmamalı ama öyle değil. Dünyanın en güzel kokusu çünkü masum!
Peki bizler ne kokuyoruz?
Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim; en pahalı parfüm alın teridir diye. Bu koku gerçekten muhteşemdir. bunu hariç tutarak söylüyorum büyüdükçe kazandığımız, kötülükle beslediğimiz kirli fikirler, alçaklıklar kokuyoruz en asilimiz bile. Ellerimizi yüz kere de yıkasak çıkmıyor o lekeler, çünkü içimiz kötü. En pahalı parfümleri de kullansak o beden kokumuz düzelmiyor çünkü … tenimiz kokmasa da içimiz kokuyor, çünkü kirliyiz.
Bebekler ise henüz bir melek, masumiyet kokuyor.
Gelin o kokuyu içimize çekelim olduğunca. Gelin alın terinin hak ettiği kıymeti de bir kenara koyarak temiz olalım, temiz kalalım. Üstümüz yeni ve ütülüyken bile içimiz pis kokarken temiz olamayız, temiz kalamayız.
Bebekler masum bizler ise değiliz.
Bence.