Çayı, çorbası, etli yemeği, deniz mahsulü, meyvesi, salatası, alkollü içeceği … hepsinin satış fiyatı belliyken, bazı yerlerde alınabilir fiyata servis ediliyorken neden bazı yerlerde fiyatlar anormal yüksek, hatta bazı ultra lüks yerlerde menülerde fiyat bile yok. Neden? Plajların bazılarına giriş asgari ücret kadar. Bazı model arabalar on ev parası. Neden?
Diyelim içkili yerlerde ruhsat almak için bir bedel ödemek lazım ve fiyatlar biraz yükseltiliyor. Ya et? Ekmek? Su? marul salatası? Haldeki, marketteki fiyatları belliyken, bu fark niye?
Sanırım hepimiz kızıyor, içerliyor ama nedenini merak etmiyoruz.
Ben söyleyeyim; bu abartının sebebi mekan sahipleri değil, müşteriler. Çünkü onlar fiyatların yüksek olmasını istiyor ki kendilerinden olmayan başkaları, sıradanlar, fakirler, seçkin olmayanlar … gelemesin. Bazı yerlerdeki kıyafet, kravat veya smokin mecburiyetinde de bu var.
İstiyorlar ki kendileri o mekana gittiği zaman gözleri rahatsız olmasın, vicdanları sızlamasın, aşağı sınıfla muhatap olmasınlar ve mekan çalışanları onlara prenses gibi davransın. Yüksek hesap hiç sorun değil onlar için. Önemli olan orada geçen bir kaç saatte dış dünyanın sıradan insanlarından bir kurtuluş. Mekan sahibi dünden razı. İki güzel söz, temiz beyaz örtüler, ithal yemekler, ithal içkiler, klasik müzik… hesapların yüksekliği mekan sahibini de çalışanları da memnun etmeye yetiyor.
Çalışanlar bile özel seçilir o yerlerde. Dil bilen, traşlı, temiz giyinmiş, parfüm kokan gençler… Tepsiler, çatal kaşıklar bile gümüş.
O zenginler orada yoksul halkı düşünmezler, israfı, gereksizliği düşünmezler.
Tekrar edelim; O fiyatlar, mekan sahibi istediği için değil, müşteri istediği içindir. Çünkü o mekanın etrafı duvarla çevrilidir. Yoksullarla, alt tabakayla aralarında dev gibi yükselen bir duvar. Tıpkı şatolarının yüksek duvarları gibi, tıpkı holdinglerinin çift kartla girilebilen kontrol ve komuta merkezleri gibi.
O duvarlar onlar için önemlidir. Tehlike geleceği için değil, kendilerini iyi hissetsinler ve vicdanları sızlamasın diye. Çünkü kapı önündeki vale veya simitçi çocuk onların ödediği hesap ile bir ay geçinmek durumundadır. Kimbilir belki de o çocuk içeride yemek yiyen patron ve eşinin çalışanıdır ve geçinemediği için geceleri ek iş yapmaktadır.
Nerede? Hemen duvarın dışında.
Çalışan o duvarı ne işte, ne lokanta da asla aşamaz.
Bence… o duvarlar olduğu müddetçe gelir adaleti de sağlanamaz, sosyal toplum da gerçekleştirilemez.
Bence.