Azı spor çoğu zarar
Hepimiz gençliğimizde spora meraklıydık. En az bir spor dalı ile ilgilendik, maçlar yaptık, başarılar elde ettik. Kaslarımız gelişti, boyumuz uzadı, sağlıklı kaldık…. Sonra günlük telaşlar yoğunlaştı, yağlarımız arttı, boş vakitler daraldı, tembellikler başladı, aile ve iş ortamı bizi daha fazla meşgul etmeye başladı ve sonuç; sporu ikinci plana ittik. Bunun neticesi ise daha az hareket, daha çok yağ oldu.
Özellikle bayanlar için bu felaket demekti ve büyüyen kalçalar, sarkan göbekler sıkıntı olmaya başladı.
Sonra akıllı birileri çıktı spor salonlarını, ağır idmanları, herkesin yapamayacağı hareketleri, ithal spor aletlerini soktu dünyamıza….
Sonra şapkalar, kıyafetler, ayakkabılar yeni bir alışveriş modası yarattı…
İlaçlar, enerji vericiler, vitamin grupları…. ayrı bir sektör oldu.
İleriki yaşlarda spor yapmayı özendirenler, geri planda ilaçlar, aletler satıp zenginleştiler… ama hiç biri spor kazalarından bahsetmedi, aşırı sporun zararlarından, içilen o enerji, vericilerin zararlarından….
Onlar zengin ve popüler oldu, biz sakat ve hasta….
Spor salonları bir zaman sonra masaj salonları gibi gizli ev mahrem yerler oldu, ahlaksızlıklar oralara da sızdı…. spor merkezinden kaydı, vücut sergileme olayına döndü.
Yetmedi sağlıklı vücut yerine insanlar kaslı vücut peşine düştüler manasızca. Kas yapmak için protein bombaları aldılar, zehirlendiler sonra, aşırı spora yüklendiler omurgaları sakatlandı, sporu meslek edinen hocalar çoğaldı…. yaşam koçları oldular…. yüksek bedellerle…
Diyetisyenlerle paslaşmalar başladı bu arada fazla yağlardan kurtulmak için…. sağlıksız, hapla beslenmeler başladı.
Uzatmayayım…. güzel görünmek niyeti, sağlıklı kalmanın önüne geçti. Ama herkes ben kalçam erisin diye değil, sağlıklı kalmak için spor yapıyorum dedi…. Doğruyu söyleyen çıkmadı yani.
Güzel görünmek ise beraberinde aşırı ve gereksiz sporu, ilaç takviyelerini, anlaşılmaz diyetleri, masajları, hocaları, pahalı spor salonlarını, yeni bir sektörü (!), sakatlanmaları, hastalanmaları getirdi.
Bence insan yaşı ilerledikçe bedenini güzelleştirmek yahut gençleşmek için değil, sağlıklı kalabilmek için spor yapmalı. Bunu da yaşına uygun dallarda yapmalı…. yürümek, yüzmek, bisiklete binmek gibi.
Damarları gereksiz yere açan ilaç ve içecekler yerine bedene müsade edilmeli, kalbin sesi dinlenmeli, aşırı zorlamalardan kesinlikle kaçınılmalı. Üstelik riskli ve tehlikeli hareket ve sporlardan uzak durulmalı.
Adrenalin adına yamaç paraşütü, dağ tırmanışı gibi sporlar yerine …. yaşa uygun kürek, sörf gibi şeyler olmalı hayatımızda.
Tehlikeli sporlar yerine daha soft uğraşlar olmalı…. sadece bedeni değil zihni de dinç tutan dallar olmalı….
kısa süreli basket, halı saha maçı olabilir ama yaşlanmaya meydan okurcasına mesela maratona çıkarsanız bedeniniz size riayet etmeyecek ve sizi yarı yolda bırakacaktır.
Unutmayalım ki ileriki yaşlarda sakatlanma ve yaralanmalar daha uzun zamanda iyileşir. Yatağa bağlı kalmak ise hiç hoş değil malum.
Güzel görünmek için spor, diyet, estetik ameliyat ise sağlığa fayda değil zarar verir. Aşırı, yorucu, gösterişe yönelik, tehlike içeren, adrenalini gereksiz yere yükselten, pahalı ve ahlaka aykırı spor uğraşları bu nedenle yaşlanmayı ihtimal dışı bile bırakabilir. Yani yaşlanmaya karşı yaptığınız o eylemler sizin yaşlanmanıza topyekun mani olabilir ve erken yaşta hayata veda edebilirsiniz. Azı spor çoğu zarar diye bu yüzden diyorum.
Her yaşın ve her bedenin o yaşta taşıyabileceği ağırlık, stres, yorgunluk ve enerji tüketimi vardır…. bunu zorlarsanız, sınırları yükseltirseniz…. yarı yolda kalırsınız. Takviye ilaçlarla belki bedene bunu kabul ettirirsiniz ama o damarlar, sinirler, kaslar elbet bir gün isyan edecektir. Mevsiminde, hafiften, zevkle, spor olsun diye, sağlık için yapılan sporlar ise zarar değil fayda sağlar.
Hekimlere danışın…. spor salonlarındaki yakışıklı oğlanlara değil, eczanelere danışın, internetteki güzel kızların sattığı kaynağı belirsiz sitelere değil… ve aklınızı kullanın, hayatın her yaşta güzel olduğunu hatırlayın. bence.