Askerliğin sanatkarlığı
Ulu Önder Atatürk’ün şu sözü çok önemlidir; “Ben askerliğin her şeyden ziyade sanatkarlığını severim.”
Kendisi de bir asker olan Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözle demek istediği şeyi çoğumuz düşünmemişizdir bile. Oysa deyiş manalı, doğru ve yol göstericidir.
Askerlik sanatı savaşmak sanatıdır. (Öldürmek değil!) Bu sanat içinde hayatta kalmak, ilerlemek, yaratıcı olmak, hayal etmek, tahayyül etmek, direnmek, dayanmak vs. vardır. Köyünden koparak gelen askercikleri eli silah tutan, cesur, vatansever, vatan için ölmeye hazır hale getirmek gerçekten koca bir sanattır.
Heykeltıraşın yaptığı gibi elle şekil vererek, halıcının yaptığı gibi ilmek ilmek örerek, ressamın fırçasındaki tek tek dokunuşlar gibi kışlaları imar etmek, sivili asker, yağız genci adam yapmak sanatıdır askerlik.
Bir ses sanatçısı gibi nota bilmek, nota okuyabilmektir. Askerliğin talimnamelerini, kaidelerini, talimatlarını okumak.
Askerlik bir mimarın estetiğini, bir mühendisin bilimle buluşmasını temsil eder.
Askerlik dövüşme sanatıdır, vatanı savunmak azmidir, Cumhuriyet’i korumak ve kollamak için tedbir almak, aklı ve ruhu o hedefe yöneltebilmektir.
Orkestra gibi bir ve bütün hareket etmektir askerlik, tek sesle çalınan, ama tüm seslerle saldırılan bir koro.
Her askeri birlik yurdun bir minik ölçeğidir. Ülkede esrarkeş, alkolik, hırsız kaç kişi varsa nispi olarak bölük ortalaması da odur. Akıllı, çalışkan, uslu, üretken kaç kişi varsa yüzde olarak bölükte de odur. Yani her birim askeriye ülkenin küçük ölçeği ve okuludur.
Askerlik ocağı kutsaldır, Peygamber ocağıdır, Yurt sevgisinin aşılandığı merkezlerdir.
Askerlik insan eğitme, öğretme, yontma, geliştirme, zararlı alışkanlıkları unutturma, yeni melekeler kazandırma yeridir.
Askerlik baştan sona planlama, hazırlık, icradır. Tahayyüldür, cereyandır, değerlendirme ve sonuç çıkarmadır. Meslek kazandırmadır askerlik, okuma yazma öğretme yeridir.
Askerlik sanattır. Sanatçı komutanlar eliyle kültür ordularının neferlerini yetiştirmektir.
Bence.