Camlara, kasa altlarına, çamurluklara yapıştırma resim veya yazıları ulusça çok seviyoruz. Arabasına itina gösteren veya rengini belli etmek istemeyenler hariç hemen her arabada bir şekilde yazı veya resim var. Servis araçları ve kamyonlar bu işte başı çekiyor ve her yazının bir anlamı ve izi var.
Sözgelimi klasik babam sağ olsun yazısı herhalde en çok kullanılandır. babasının oğluna iş kurmak ve aile geçindirmek için yaptığı sermaye yatırımını hatırlatır. Biz biliriz ki o sürücünün babası araba değerinin hiç olmazsa bir bölümünü karşılamıştır. Dahası anlarız ki baba ve oğul ilişkileri iyidir, baba evladını sevip değer vermektedir, evlat babasına minnet duymakta ve saymaktadır vs.
Örnekler verelim ve o yazıların hayata yansıyan izlerini anlamaya çalışalım.
Sadece camlar değil hayatımız film!
Ben yaralarımı kendim sardım, kimse kendini derman sanmasın.
Hayallerde güzeldi yaşanabilseydi.
İnsan kaybettiklerini özler, vazgeçtiklerini değil.
Nasıl? Acılı, maceralı aşk kokan kelimeler değil mi? Özlemler, terk edişler, kavuşamamalar…
Konuma gerek yok, menfaati olan bulur.
Dalgalar kumsallarda, mutluluk masallarda.
Bu iki yazı hayal kırıklığı ve yenilen kazıkları ne kadar kısa ve sade anlatıyor . Canı nasıl yandıysa arabasına yazıp koyacak kadar kırgın olmalı!
Dostu yabanda, düşmanı akrabanda ara.
Bu arkadaş ise yakınlarından büyük bir darbe almış anlaşılan!
Tek başına iktidardan koalisyona, evleniyoruz!
Hepsi kötü değil yazıların elbette. Geçici de olsa bazı yazılar mutluluk habercisi.
Verme beni ellere görür dayanamazsın.
Otopsi istiyorum. Hayallerim kendi eceliyle ölmüş olamaz.
Ancak bir de sevip kavuşamamak var!
Her insanın bir ülkesi vardır ama her ülkenin bir Atatürk’ü yoktur.
Bu meşhur ve yaygın yazı da elbette bir renk göstermekte.
Özlediğiniz hayatı yaşamakla meşgulüm.
Bu ise kızgın bir nispetçinin birilerine selamı olsa gerek!
Sokak lambası ol ama kim için yandığını bil.
Biraz felsefi ama güzel.
Denginiz değilim efendim, dengesizim.
Hep sakin ve iyimser olacak değil ya! Bu da öfkelisi.
Görüldüğü gibi günlük koşuşturmada dikkatimizi çok çekmeyen o yazılarda saklı tarihler, acılar, özlemler var. Sokak içinde, komşumuzda, iş yerinde tanıdıklarımızın bir gün bir yazı yapıştırmış olması bizler için önemli olmalı. Ya da yeni aldığı arabaya koşup önce yazı yazdırması. Bu yazı onun bize ve topluma kendisini anlatma yoludur. Belki hayattan intikam alma diye bile düşünüyordur.
Ama bizler pek çok şeye olduğu gibi bu yazılara da süs diye bakıyor ve duyarsızca yok sayıyoruz. O arabanın sahibi ise aslında bir çığlık atıyor ama biz fark etmiyoruz.
Bence … o yazılara daha fazla dikkat edelim ve tanıyorsak sahibinin hikayesini dinlemeye özen gösterelim, gayret edelim.
Benden demesi.